Cengiz Şentürk: 'Antalya’dan Dünyanın 42 Ülkesine Ürünlerimizi İhraç Ediyoruz'

21.5.2021 Elektrik Dünyası Dergisi, Röportaj, Cengiz Şentürk, PSL Elektronik, Cengiz Şentürk: ‘Antalya’dan Dünyanın 42 Ülkesine Ürünlerimizi İhraç Ediyoruz’

1991 yılında ses ve ışık sistemleri alanında sektöre giriş yapan, arkasından LED teknolojisinin aydınlatmada yaygınlaşması ile birlikte fiber optik ve mimari aydınlatma uygulamalarına yoğunlaşan ve bu konuda sektörünün önde gelen firmalarından birisi olmayı başaran PSL Elektronik'in Yönetim Kurulu Başkanı Cengiz Şentürk ile üretimlerini, sektörün PSL Elektronik'in yatırımlarını konuştuk.

Kısaca firmanızın kuruluş hikayesinden bahseder misiniz?

Fiber Optik Aydınlatma Sistemleri alanında Türkiye’nin ilk üretici Türk firması olarak 1991 yılında Antalya‘da faaliyetimize başladık. Profesyonel ses ve ışık sistemleri alanında sektöre girişimizden sonra LED teknolojisinin aydınlatmada kullanımının yaygınlaşması ile birlikte fiber optik ve mimari aydınlatma uygulamalarına yoğunlaştık. Türkiye’de bu alanda öncü ve lider firma olarak hızla gelişim gösterdik. Her geçen yıl büyüyen ürün grubumuzla birlikte müşteri memnuniyetini merkeze alarak çözüm sunmaya devam ediyoruz.

Özellikle LED’li aydınlatma ürünleri konusunda sektörümüzün önde gelen üreticilerinizden birisi olduğunuzu biliyoruz. Buradan hareketle okuyucularımıza firmanızın ürün yelpazesinden bahseder misiniz?

Fiberli sektörde mimari ve havuz armatürleri alanında öne çıksa da tamamı yerli üretim olan geniş ürün gamı ile aydınlatma projelerine komple çözümler üretiyoruz. İç mekan ve dış mekan fonksiyonel ürün gruplarımızın yanı sıra dekoratif ve projeye özel geliştirdiğimiz armatürler ile de rakiplerimizden ayrışıyoruz. Ayrıca Ar-Ge merkezimizde tamamen öz kaynaklarımızla geliştirdiğimiz Growlight tarımsal aydınlatma, savunma sanayi ürünlerimiz ve UVC dezenfeksiyon uygulamalarımız ile de inovatif kategorilerimize de önem veriyoruz.

Dünyayı etkisi altına alan Covid-19 sürecinden özellikle üretici kimliği olan firmalar fazlası ile etkilendi. Siz firma olarak bu süreci nasıl değerlendirdiniz? Örneğin; Bu dönemde ürün yelpazenize yeni ürünler eklediniz mi?

Pandemi döneminin doğrudan ve dolaylı etkilerinden sektördeki tüm üreticiler gibi etkilendik. Bu süreci en az etki ile atlatmak için ilk günden itibaren fabrika ve şirket dışı süreçlerimizi yeni koşullara göre iyileştirdik. Ayrıca UV-C dezenfeksiyon çözümlerimizi geliştirerek ortam hava, yüzey ve havalandırma sistemlerine uygulanabilecek ürün serilerini devreye aldık. Özellikle ortamdaki kişi sayısının risk oluşturduğu eğitim kurumları, AVM, restoran ve kamu binaları gibi alanlarda, Covid-19 başta olmak üzere virüs ve bakterilere karşı UV-C ışınımının kanıtlanan etkisi ile önleyici çözüm sunmaya çalışıyoruz.

Fiberli’nin Sanayi Bakanlığı onaylı bir Ar-Ge Merkezine sahip olduğunu biliyoruz. Okuyucularımıza Fiberli’deki Ar-Ge çalışmalarından bahseder misiniz?

Sektördeki az sayıdaki Ar-Ge Merkezine sahip üretici olarak ticari hedeflerimizin yanı sıra toplumsal sorumluluklarımızı da yerine getirmeye gayret ediyoruz. Sürekli gelişim parolası ile aydınlatma alanında her yıl yeni ürün grupları ve sistem çözümleri geliştiriyoruz. Tarımsal aydınlatma çalışmalarımız kapsamında, bünyemizde kurduğumuz güneş almayan serada, LED aydınlatma desteği ile sebzelerin farklı ışık değerlerindeki gelişim ve verimlerini takip ediyoruz. Ayrıca UV-C çözümlerimizin etkinliğinin arttırılmasına yönelik bağımsız laboratuvarlar ile çalışmalarımızı sürdürüyoruz.

Bildiğim kadarıyla dünyanın çok sayıda ülkesine ihracat yapan bir firmasınız. Buradan hareketle dünyanın hangi ülkelerine toplam üretiminizin ne kadarını ihraç ettiğinizi öğrenebilir miyiz?

Satışlarımızın yaklaşık %55’i, 42 ülkedeki partner firmalarımız ile yurtdışı projelerimizden oluşuyor. Özellikle tamamı bünyemizde tasarlanan ve geliştirilen, teknolojik katma değeri yüksek armatürlerimiz ile ülkemiz ihracatına yaptığımız katkının haklı gurunu yaşıyoruz.

Firmanızın kısa ve uzun vadedeki hedefleriyle ilgili neler söylemek istersiniz?

Önümüzdeki yıl UV-C dezenfeksiyon sistemleri ve endüstriyel aydınlatma ürün gruplarımızda inovasyon ve büyümeyi hedefliyoruz. Ayrıca mevcut ürün portföyümüzdeki yol aydınlatma armatürleri ve aydınlatma direkleri kategorimizde yakaladığımız ivmeyi sürdürmeyi planlıyoruz. Ürün gruplarımızda ve toplam kalite anlayışımızdaki gelişimi devam ettirerek global üreticiler arasında sayılmayı hedefliyoruz.

Firmanızın kalite politikası ile ilgili neler söylemek istersiniz?

30 yıllık tecrübemiz ile ürünlerin tasarım aşamasından başlayarak satış sonrası destek süreçlerine kadar müşteri memnuniyeti odaklı kalite anlayışımız ile hareket ediyoruz. Özellikle iç pazarda bu alandaki farkındalığın maalesef sınırlı olması nedeniyle finansal karşılığının alınması zor olsa da, kalite ilkelerimizden taviz vermiyoruz.

Aydınlatma sektörünüzü yakından bilen biri olarak bize sektörünüzün gelişimi ile ilgili neler söylemek ister siniz? Sektörünüzle ilgili ülkemizin dünya pazarındaki yeri neresi öğrenebilir miyiz?

Birçok sektörde görüldüğü gibi aydınlatma alanında da kullanıcı profilleri ve bunların beklentilerinde büyük ayrışmalar görüyoruz. Üreticilerin bu konuda hedef kitlelerini doğru belirleyerek, pazardaki beklentiyi tam olarak karşılayacak şekilde kendini hazırlaması gerekiyor. Bir taraftan sadece fiyat odaklı projeler ile karşılaşırken diğer taraftan estetik kaygıları ön planda ve katma değerli aydınlatma uygulamalarına çözüm sunmamız bekleniyor. Ülkemizde çok sayıda aydınlatma üreticisi ihracata ağırlık verse de sektörel raporlara göre son 4 yılda toplam büyüme ve kilogram başına fiyat katma değer göstergelerinde kayda değer artış görülmüyor. Yerli ürünlerin yurtdışındaki kalite algısını arttırmak için üreticiler ve denetleme mekanizmalarına önemli görevler düşüyor.

Son olarak aydınlatma sektöründe yaşanan sorunlar neler ve bu sorunların çözümü noktasında önerileriniz nedir öğrenebilir miyiz?

Sektörün son yıllarda fiyat önceliği ile hareket edilmesi bu alanda katma değer vaadi olan üreticileri zorluyor. Aydınlatmanın güvenlik, insan sağlığı ve çevreye etkileri akademik araştırmalarla sabit olmasına rağmen, salt düşük fiyat vaadi olan ürünler nedeniyle kalite ve toplumsal sorumluluk boyutu göz ardı edilebiliyor. Bunun sonucu olarak can güvenliğini bile riske eden arızalara ve şehir estetiğine zarar veren ürün tasarımları ve aydınlatma uygulamalarına şahit oluyoruz. İhracat boyutu olarak da düşük fiyatlı uzak doğu ürünlerine, yalnız lokasyon avantajı ile alternatif olmak yerine, kalite algısının yükseltilerek katma değere odaklanılması gerektiğini düşünüyorum.