Güngör Akkurt: 'Hera Charge, Yazılımı, Donanımı ve Tasarımı ile Tamamen Yerli Üretim Elektrikli Araç Şarj Üniteleriyle Sektörde Ön Plana Çıkmaktadır'
5.2.2024
2004 yılında kurulan ve kurulduğu günden bu yana LED aydınlatma ürünleri üretimi konusunda marka olmayı başaran Hera LED, 2021 yılında kurduğu Hera Charge firması ile elektrikli araç şarj ünitesi üreticisi olarak sektöründe etkin bir oyuncu olmayı başardı. Hera Charge’ın başarılı Türkiye Satış Müdürü Güngör Akkurt ile elektrikli araç şarj teknolojilerini ve sektörü konuştuk.
Bize kısaca firmanızdan bahseder misiniz?
Bu hikayenin başlangıcı 2004 yılında kurulan Hera LED’e dayanmaktadır. Hera LED günümüze kadar olan süreçte, mimari ve eğlence aydınlatması alanında önemli bir üretici konumuna gelmiş ve Türkiye’de olduğu kadar uluslararası alanda da önde gelen bir marka olmuştur. Hera, 20 yılı aşkın üretim kabiliyeti, 400’den fazla prestijli proje tecrübesi ve teknoloji bilgisi ile 2021 yılında Hera Charge’ın Ar-Ge faaliyetlerine başlamış olup; yeni bir iş kolu olan yüksek kaliteli elektrikli araç şarj istasyonu üretimi konusunda global anlamda öncülük etmek için yola çıkmıştır. Ürünlerin tasarımından üretimine kadar her aşamada titizlikle çalışarak, müşterilerine üstün performans ve kullanıcı deneyimi sağlamaktadır.
Hera Charge, 2023 yılından itibaren elektrikli araç şarj ünitesi üreticisi olarak sektörde hızla öne çıkmaktadır. Elektrikli araçların yükselen talebi ve geleceğin sürdürülebilir ulaşımına olan odak, bizi bu dinamik pazarda etkin bir oyuncu haline getirmiştir.
Elektrikli araç nedir? Çalışma prensibi ve teknolojisi hakkında kısa bir bilgi alabilir miyiz? Ve bu araçların çevresel, bireysel, ülke ekonomisi ve sürdürülebilirlikle ilgili avantajları nelerdir?
Elektrikli araç ilk bakışta bataryadan enerji alarak elektrik motorunu besleyen ve bu sayede hareket eden araçlara denir. Farklı çalışma prensiplerinde araçlar mevcuttur. En başlıcaları; tamamen elektrikli araçlar(BEV), plug-in hibrit elektrikli araçlar(PHEV) ve hibrit elektrikli araçlar(HEV) dır. Eskiye göre tamamen elektrikli araçların sayısı artmaya başlamıştır. Bunun da asıl sebebi 10 yıl öncesine göre elektrikli araç batarya maliyetlerinin 4-5 kat ucuzlaması ve seri üretime uygun hale gelmesidir.
Dünyamız için elektrikli araçlara geçmek gerekli olmuştur. İlk üretimden aracın ömrünü tamamlamasına kadarki süreç incelendiğinde fosil yakıtlı araçlara göre çevreciliği çok daha iyidir. İşletme ve bakım maliyetleri daha düşüktür, parça sayısı fosil yakıtlı bir araçtan çok daha azdır, arıza riskleri düşüktür.
Kullanılan elektrik, özellikle son yıllarda artan yenilenebilir enerji kaynaklarından elde edildiğinde harika bir çevrecilik tablosu ortaya çıkmaktadır. Bu alanlara yapılan yatırımlar ülke ekonomisini enerjide dışa bağımlılığı azaltarak desteklemektedir.
Dünyada ve Türkiye’de elektrikli araç sayısı ve geleceği ile ilgili genel bir bilgi verebilir misiniz?
Tabi, 2023 yılında dünyada yaklaşık 14 milyon adet elektrikli araç satışı oldu. Bu rakam Türkiye için 65 bin adetlerde. Geçmişe bakıldığında ise Türkiye’de 2022 sonuna kadar toplam 16-17 bin adet elektrikli araç satışı gerçekleşmiştir. Bu veriler ışığında baktığımızda 2023 yılı Türkiye için tam bir ivmelenme yılı olmuştur. Gelecek yıllar beklenti daha da yüksektir ve elektrikli araç dönüşümü hızlanmaktadır.
Elektrikli araçların geleceği pil teknolojileri ile doğrudan ilgili olup her geçen yıl daha performanslı piller ve dolayısıyla bataryalar doğmaktadır. Özellikle uygulanması planlanan Solid State batarya teknolojisi ileride menzil, şarj süresi, verimlilik konularında daha çok performans sunmaktadır.
Elektrikli araçlar konusunda aklılara gelen önemli sorulardan biri de şarj konusu. Şarj teknolojilerinden bahsedebilir misiniz?
Elektrikli araçlara geçerken aslında yeni bir kültüre de geçiş yapmış oluyoruz. Belli yerlerde yakıt tedariği değil, her yer bizim için potansiyel yakıt noktası. Tabi artık yakıtımız elektrik. Bunu güvenli bir şekilde yapabilmek için şarj istasyonlarına ihtiyacımız var. Farklı iki tip şarj ünitesi vardır; AC ve DC olarak. DC şarj üniteleri şebekeden aldığı enerjiyi çıkışa DC olarak verir ve doğrudan bataryayı şarj eder, yüksek güçler için tercih edilir. Dönüşüm ekipmanları üzerinde olduğu için hacimleri büyüktür, maliyetleri yüksektir. AC şarj üniteleri ise şebekeden aldığı enerjiyi dönüşüm yapmadan araca kontrollü bir şekilde verir, çok yer kaplamazlar ve maliyetleri düşüktür. Maksimum 22kW güce kadardır.
Hangi tip şarj istasyonunu tercih edeceğimiz ise hem aracımıza hem de şarjda durabileceğimiz sürelere bağlıdır. Süremiz çok kısıtlı değilse AC şarj istasyonlarını tercih etmek hem daha ekonomiktir, hem elektriksel altyapımızı zorlamaz, hem de batarya sağlığımız için daha faydalıdır.
Şarj cihazı seçerken nelere dikkat etmeliyiz?
Bazı önemli noktalar var tabi ki. İlk olarak müsait altyapıya göre bir veya üç faz bağlantı seçilir. Dolayısıyla güç çıkışı belirlenmiş olur, şarj süremizi etkiler. Diğer konu şarj kablolu mu yoksa soket tipinde bir ürün mü? Bu da müstakil alanları olan araç sahipleri için kolaylık sağlar, her zaman araç bagajından şarj kablosu çıkarmak gerekmez. Son olarak da donanım seçenekleri. Eğer temel olarak sadece şarj yapmak istiyorsak baz donanımları, şarj detaylarımızı görmek istiyorsak smart (akıllı) modelleri tercih etmek gerekiyor.
Teknik özelliklerin dışında ürünün garanti ve servis konuları da önemli. Bu konuda kaliteli, destek bulabilecekleri ürünleri tercih etmeleri önemli.
Ülkemizdeki binalar, AVM’ler, konutlar, ofisler elektrikli araçlar için uygun mu? Bu dönüşümde binalarımız mimari tasarım ve teknik, elektrik, otopark altyapısı anlamda nasıl bir dönüşüm geçirmeli?
Altyapı uygunluğu o konuma yapılacak keşif sonrası ortaya çıkan bir konudur. Şarj üniteleri düşük güçler çekmediği için işin ehli kişiler tarafından kurulum yapılmalıdır. Keşif sonrası müsait kurulu güce göre kurulum yapılabilir eğer yeterli güç yoksa artış talebinde bulunulmalıdır. Altyapı müsaitliğinin dışında yapılacak kurulumlar ciddi riskler teşkil etmektedir. Tesisatın bozulması, şarj ünitesinin bozulması hatta çarpılma ve yangınlara kadar varan tehlikeler içermektedir.
Dönüşümde sadece elektriksel yeterlilik değil mimari konular da vardır. Şarj yapacak kullanıcı için istasyonunda bulunan otoparkın hacim olarak yeterli olması gerekmektedir. Ayrıca herhangi bir kazaya sebebiyet vermemek için şarj kablosu takılan bölgelerde yaya yürüyüş yolları olmamalıdır. Dış ortamlarda, açık otoparklarda hava koşullarına göre kolaylık sağlayacak güneşlik ve yağmurluk çatı olmalıdır.