Behiye Yukarıkozan: ‘Kadınlar Ellerimizi Daha Yükseğe Kaldıralım ve Konuşmaktan Çekinmeyelim’

3.3.2024 Elektrik Dünyası Dergisi, Röportaj, Behiye Yukarıkozan, Teknoline, Behiye Yukarıkozan: ‘Kadınlar Ellerimizi Daha Yükseğe Kaldıralım ve Konuşmaktan Çekinmeyelim’

1992 yılından bu yana %100 yerli ve ileri teknoloji kullanılarak geliştirdiği ürünleri dünyanın 25 ülkesine ihraç eden Teknoline’ın Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Behiye Yukarıkozan ile kadın yönetici olmanın verdiği sorumlulukları konuştuk.

Öncelikle sizi ardından da yönetici olduğunuz firmayı tanıyabilir miyiz?

İstanbul doğumluyum, işletme mezunuyum, beni bir kadın olarak her zaman destekleyen sevgi dolu bir ailem var. 1993 yılından bu yana sektörde aktif çalışmaktayım. Şirket sahibi olunca finans, üretim, satın alma, müşteri ilişkileri, İK gibi her alanda olabiliyorsunuz.

1992 yılından beri Teknoline Teknolojik Sistemleri A.Ş., Uydu (SMATV), Kablo TV (CATV), Terrestrial Anten (MATV), Kamera(CCTV), İnterkom (Görüntülü-Görüntüsüz Diafon Sistemleri) ve Fiber Optik Dağıtım sistemleri üzerine faaliyet göstermekteyiz.

Üretim, tasarım ve uygulama %100 yerli ve ileri teknoloji kullanılarak yapmaktayız. Geliştirdiğimiz ürünlerin sektöre kazandırdığı değerler 25 ülkede büyük projelerin tercihi olması, bizi sektörün  lideri olma yolunda motive ediyor, çalışıyoruz.

Kadın yönetici olmanın avantajları ve dezavantajları konusunda neler söylemek istersiniz?

Bu durum günümüz Türkiye şartlarında sektöre göre farklılık gösteren bir konu olduğunu düşünüyorum. Erkeklerin egemen olduğunu bir sektörde kadınların bulunduğu ortamı nasıl güzelleştirdiğini, saygınlık kazandırdığını daha net bir şekilde görebiliyorsunuz. Bu olumlu  gelişmelerin ardından artık insanlardaki kadın veya erkek meslekleri hakkındaki önyargıları kırılıyor. Kadın kimliğiyle sektörde var olmak, saygı görmek, değer verilmek  çok güzel bir duygu. Dezavantaj konusuna gelecek olursak. Her durum kendi içinde dezavantajlarını da elbette barındırıyor. Bu durumu avantaja çevirmek biraz da bizim elimizde, Bir kadın olarak önyargılara çok fazla maruz kaldığınız sektörde sürekli tatlı bir mücadele halinde olmak yorucu olsa da insanları şaşırtmak zor olmuyor benim için. 

Sektörümüzde kadın yönetici sayısının artması için hangi adımlar atılmalıdır?

Çoğu kadın önceden meraklı bir kız çocuğu olduğunu unutuyor. O meraklı, sevimli bir kız çocuğu gibi her zaman keşfetmeye, öğrenmeye açık olmalı, yeteneklerini keşfetmeli ve yetenekleri için tatlı tatlı mücadele etmeli. Toplum yerine yeteneklerine kulak vermeli. Kendine değer vermeli, güvenmeli. Bu sadece bireyde bitmiyor. Bir de  devlet politikaları ve özel şirket yönetimi ile desteklenmeli, eşit fırsat sunulmalı. Böylece kadınlar teknoloji devriminde olduğu gibi her alanda parlayacak.

Kadın bir yönetici olarak şirket çalışanlarınızdan aldığınız tepkiler ne yönde öğrenebilir miyiz?

Gelişmiş ülkelerde dahi cam tavan algısı bilinmekte, istatistiklere girmiş, ilgili bulguların mevcut, yanı sıra kadınların yönetim kademelerinde çalışma oranlarının ülkemizde de oldukça düşük seviyede olduğu biliyoruz. Kadınlar gerekli tecrübe ve eğitime sahip olsalar bile, cam tavan olarak adlandırılan görünmez engelle hala karşı karşıya kalmakta, fakat bunu zamanla çalışarak yeneceğimize inanıyorum, 31 senede bana alışmışlardır diye düşünüyorum.

Son olarak kadın yönetici olmak isteyenlere ne tür tavsiyelerde bulunmak istersiniz?

Ülkemizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, Cumhuriyetin temellerinin atıldığı o dönemde bile  ‘’Yalnız erkeklerin ilerlemesiyle o millet yükselemez ‘’ sözüyle kadınların hayatın her alanında eşit bir konumda bulunması,  kadınların sosyal ve ekonomik hayatta güçlü, kendinden emin, çalışkan, verimli olması gerektiğinin altını çizmiştir. Başarıya giden yol her şeyden önce kendimize, güvenmeli,  risk almalı, birbirimizi desteklemeli,  her zaman kendimiz geliştirmeli ve öğrenmeliyiz, Biz kadınlar aynı zamanda anneyiz de. Kadınlar ellerimizi daha yükseğe kaldıralım ve konuşmaktan çekinmeyelim.