Celal Tügen: 'Sektörümüzün Kanayan Yarası Haksız Rekabet'

3.6.2024 Elektrik Dünyası Dergisi, Haber, Celal Tügen, TÜGEN A.Ş, Celal Tügen: 'Sektörümüzün Kanayan Yarası Haksız Rekabet'

1990 yılından bu yana kablo bağlantı elemanları konusunda üretim ve ithalat yapan ve bu konuda sektörünün bilinen ve tanınan markası olmayı başaran TÜGEN A.Ş’nin Yönetim Kurulu Başkanı Celal Tügen ile üretimlerini, ithal ettikleri ürünleri ve sektörü konuştuk.

Firmanız ticari faaliyetlerine ne zaman ve nasıl başladı? Faaliyet konunuz ile ilgili neler söylemek istersiniz?

Firma sahibimiz sektöre 1985 yılında başlayıp 5 senelik tecrübeden sonra kendi şirketini kurarak 1990 yılında Celal Tügen Elektrik Elektronik Malzemeleri İthalatı adı altında faaliyetlerine başlamıştır. 2016 yılına kadar bu ünvanla faaliyetlerine devam eden firmamız günümüz koşullarına ve yenilikçiliğe ayak uydurabilmek adına 2016 yılında ünvan değişikliğine giderek TÜGEN A.Ş olmuştur. 1990’dan günümüze tek işimiz olan kablo bağlantı elemanları konusunda hem ana ithalatçı hem de ana üretici firma olmanın haklı gururunu yaşıyoruz.

Ülkemizde birden çok sektöre hizmet veriyoruz. Hizmet verdiğimiz sektörler Elektrik Pano üreticileri, Beyaz Eşya üreticileri ve yan sanayileri, Ges üreticileri, Hes üreticileri, Otomotiv üreticileri ve yan sanayileri, kablo gruplama ve tekstil.

Ürün yelpazenizde ne tür ürünler var ve bu ürünler daha çok nerelerde kullanılıyor?

Kablo bağlantı elemanları dediğimiz zaman birçok farklı ürün yelpazesi karşımıza çıkıyor ve biz bu çok fazla çeşit grubuna hitap eden tüm ürünlerin ana ithalatçısı ve üreticisiyiz.

Üretim ve ithalat kalemleri sıralamamız şu şekilde; SKP, Otomat Barası, Kablo Bağı, Kablo Ucu Elemanları, Isı İle Daralan Makaronlar, El aletleri.

Üretim tesisleriniz ve çalışanlarınızla ilgili neler söylemek istersiniz?

Ümraniye’de bulunan 1200 metrekarelik üretim alanımızda SKP ve Otomat Barası ürünlerimizin tüm çeşitlerinin üretimini yapan 20 kişilik bir üretim ekibine sahibiz. Herhangi bir olumsuzluk ve arıza durumunda problemi kendi içimizde çözebilecek alt yapıya sahip bir tesis kurduk ve teknolojinin gerektirdiği son sistemleri tesisimize entegre ettik.

Firmanız Ar-Ge ve Ür-Ge çalışmalarına bütçe ayırıyor mu? AR-GE çalışmalarınız ne durumda?

Evet Ar-Ge ve Ür-Ge firmamız için önemli bir süreç ve yakından takip ediyoruz. Sektörümüze yenilik yaratabilecek her türlü farklılığı anında uyguluyoruz ve bu konuda başarılıyız. Hatta sektörde sağladığımız bir Ür-Ge diğer üretici firmalarımızın da bunu kullanmasına ve kendilerine uyarlamasına fayda sağladı. Aslında doğal olarak sektörümüze fayda sağladı ve bundan çok mutluyuz. Ar-Ge, Ür-Ge işimizin bir parçası olmasından ziyade işimizin ta kendisi aslında. Sürekli aynı şeyi üretmek bir süre sonra hem insana hem firmaya monotonluk yaratıyor bir adım öteye taşıyamıyor, buna sebep vermemek için sürekli kendimizi geliştirici sistemleri araştırıyor ve uyguluyoruz.

 İnovasyonu nasıl tanımlıyorsunuz? Firmanızın bu konudaki çalışmaları ne yönde öğrenebilir miyiz?

İnovasyon dediğimiz şey bizce firma içindeki yeniliklerin ve yenilikçilerin sürdürülebilirliğidir. Tügen A.Ş olarak inovasyona önem veren bir yapıdayız. Hem üretim hem ithalat tarafımızda teknolojik olarak değer gördüğümüz her türlü yeniliği yapıyor veya getiriyoruz.

 İhracatınız var mı? Varsa ağırlıklı olarak hangi ülkelere ediyorsunuz?

İhracat olmazsa olmazımız aslında. Hem direkt hem dolaylı olarak ürettiğimiz ve ithal ettiğimiz tüm ürünler yurtdışındaki müşterilerimize ulaşıyor. Dünyanın birçok farklı ülkesine ürünlerimiz hem monte hem demonte şeklinde gidiyor. Ağırlıklı olarak ise Orta Asya ülkelerine ürünlerimiz gidiyor.

 Firmanızın kısa ve uzun vadedeki hedefleriyle ilgili neler söylemek istersiniz?

Aslında bu soruya biz cevap vermesek daha iyi olur. Şöyle ki Tügen A.Ş olarak sektörde bizim için oluşan yapının özü kalitedir. Bir müşteri kaliteli ürün ve kaliteli hizmet almak istediği zaman muhakkak bizimle iletişime geçiyor. Çünkü 1990’dan beri her zaman aynı ürünü aynı kalitede getirmeye devam ediyoruz ve edeceğiz. Bir ürünü ucuz satabilmek adına kalitesizleştirmek firma olarak kabul edemeyeceğimiz bir husus. Biz kaliteli ürünü o seviyedeki muadillerine göre en ucuza satma gayretindeyiz ve bu gayreti başarıya dönüştürüyoruz bu sayede müşterimizde gönül rahatlığı ile bizimle olan ticaretini sürdürüyor.

Sektörünüzü yakından bilen biri olarak bize sektörünüzün gelişimi ile ilgili neler söylemek ister siniz? Sektörünüzle ilgili ülkemizin dünya pazarındaki yeri neresi öğrenebilir miyiz?

Sektörümüz hem çok eğlenceli bir o kadarda agresif ve sert bir sektör. Sektörün gelişimi için irili ufaklı her firmanın elini taşın altına koyması gerekli belli başlı kurallar çerçevesinde hareket edilmeli. Türkiye’deki elektrikle ilgili tüm sektörler çok canlı, pandemi süreci buna çok destek sağladı aslında. Çevre ülkeler uzak doğudan ürün ve hizmet problemi yaşayınca ülkemizin gücü bir nebzede olsa ortaya çıktı. Bu gücü yönetebilmekte hem devletimizin hem de biz esnaflarımız elinde olan bir şey. Umarım tüm firmalar, tüm yöneticiler, tüm şahıslar üstümüze düşen görevi yerine getirebiliriz. Bu ülke hepimizin. Ülkenin kalkınması demek bolluk bereket demek. Dünya sıralamasında bir basamak öne çıkabilirsek ne mutlu bize.

Son olarak kendi sektörünüzle ilgili yaşadığınız sorunlar neler ve bu sorunların çözümü noktasında önerileriniz nedir öğrenebilir miyiz?

Sektörümüzün kanayan yarası rekabet. Her firma her şeyi satabilmek için elinden gelen tüm çabayı gösteriyor. Sektörde rakibim satmasın gerekirse ben zarar edeyim gibi bir algı oluşuyor. Bu bizce çok yanlış. Herkes bildiği işi yapmalı ve konusunda uzlaşmalı. Rekabet güzel bir şey ama seviyeli yapıldığı zaman. Sorunların önüne geçebilmek için Ticaret kanununda belli başlı net kararların olması lazım, bazı yaptırımların ağırlaştırılması lazım.