Melek Sinem Kaçmaz: ‘Toplam Üretimimizin Yüzde 40’tan Fazlasını İhraç Ediyoruz’
25.1.2022
Mutlusan Elektrik'in Yönetim Kurulu Üyesi Melek Sinem Kaçmaz
1983 yılında Mustafa Kaçmaz tarafından kurulan bugün ise 40.000 metrekare kapalı üretim alanında 600'den fazla çalışanıyla üretim yapan ve ürettiği ürünleri dünyanın 85 ülkesine ihraç eden Mutlusan Elektrik'in Yönetim Kurulu Üyesi Melek Sinem Kaçmaz ile üretimlerini, ihracatlarını ve sektörü konuştuk.
Kısaca firmanızın kuruluş hikayesinden bahseder misiniz?
Mutlusan 1983 yılında Karaköy’de kurulan bir aile şirketidir. Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Kaçmaz’ın küçük yaşta İstanbul’a gelmesi ve sektörü tanımasıyla birlikte Mutlusan’ın temellerini oluşturan hikâye başlamıştır. İlerleyen dönemlerde Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Hıdır Kaçmaz’ın da bu zorlu sürece dâhil olmasıyla birlikte iki kardeş birlikte zorlu yollardan geçip çok güzel başarılar elde etmiştir. Elektrik malzemeleri dağıtıcısı olarak başlanan hikâyede bugün 40.000 metrekare kapalı üretim alanında 600’den fazla çalışanıyla hizmet vermektedir. Mutlusan’ın temel yapı taşlarını oluşturan en önemli etmen, gerçek bir başarı hikâyesi olması ve sağlam tecrübelerinin olmasıdır.
Mutlusan’ın ürün yelpazesinin çok geniş olduğunu biliyoruz ve ürün yelpazenize her yıl yeni ürünler eklendiğini görüyoruz. Buradan hareketle ürün yelpazenize eklenen yeni ürünlerden ve var olan ürünlerde yaptığınız değişikliklerden bahseder misiniz?
Evet, ürün yelpazemiz oldukça geniş. Mutlusan’ı farklı kılan ve bizi güçlü yapan bir özelliğimiz diyebiliriz. Ürün gamımızın oldukça geniş olması, birçok farklı alanlara ulaşabileceğimizi ve çeşitliliğimizi gösterir. Mutlusan dinamiklerinden biri de yenilikçi olması ve her geçen yıl yapılan işin üzerine koyarak gelişim göstermesidir. Pano ve otomasyon ürün grubuna yaptığımız yatırımın ardından 2022 yılı için modüler sistemi ve tekli şok korumalı prizi müşterilerimizle buluşturacağız. Rita serimize olan ilgi hala çok yüksek, ilerleyen süreçlerde Rita’ya yeni bir ürün ekleyebiliriz. Çalışmalarımız devam ediyor. Pano ve otomasyon ürünlerinde de güncellemelerimiz olacak. Geçmişten bugüne nasıl ilerlediysek şimdi de gelecek için her zaman yenilenmeye ve farklılık katmaya devam edeceğiz.
Firmanız Ar-Ge ve Ür-Ge çalışmalarına bütçe ayırıyor mu? AR-GE çalışmalarınız ne durumda?
Tabii ki, Ar-Ge ekibimiz oldukça verimli bir şekilde çalışmaktadır. Onlara iletilen her veriyi, her ihtiyacı büyük özenle çalışır. Bizler de onlara destek olmak adına her imkânı vermeye çalışıyoruz. Ar-Ge birimimizin ofisi daha rahat çalışmaya elverişli olması için yeniden tasarlandı. Bu tarz detayları da göz önüne alarak ekibimizle birlikte doğru çalışmalar için çaba gösteriyoruz. Ürün çeşitliliğimizden bahsetmiştim; kablo kanalımız yaklaşık 195 çeşitten oluşuyor. Anahtarda da yaklaşık 250 adet ayrı kalıbımız var. Bu şekilde rakamsal düşündüğümüzde ciddi emek ve çaba isteyen işler yapıyoruz. Kendi Kalıphane bölümümüz de yoğun olarak çalışıp gelişmeye devam ediyor.
Fakat biz bir ürün araştırırken veya geliştirirken doğru sonuca ulaşacağımızı bildiğimiz bir yol izliyoruz. Nedir bu yol? Bizim Ar-Ge’miz sahadır. Biz bu şekilde görüyoruz. Ürünün taslak tasarımı ile birlikte saha arkadaşlarımız hem uygulayıcılarla hem de satıcılarla istişareler ediyor. İhtiyaca yönelik bilgileri toplayıp Ar-Ge ekibimizle paylaşıyor. Bu şekilde de ihtiyaca yönelik veya talebe yönelik ürün geliştiriyorlar. Kısacası bizim Ar-Ge’miz bizim iş ortaklarımızdır. Doğru işler yaparken herkesi bu sürece dâhil etmeye çalışıyoruz. Böylelikle kolektif bir çalışma prensibiyle ilerliyoruz.
Dünyanın 85 ülkesine ihracat yaptığınızı biliyoruz? Toplam üretiminizin ne kadarını ihraç ediyoruz?
Evet, bizim en haklı gururunu yaşadığımız bir diğer konu ise yerli bir marka olarak ülkemizi global pazarda da temsil edebilmektir. Yurt dışı firmalarımızla uzun vadeli çalışmalar sürdürüyoruz, birçok pazarlama faaliyetleri yapıyor, fuarlara katılıyoruz. Marka bilinirliğimizi dış pazarlarda da arttırmak birincil hedeflerimizdendir. Üretimimizin yaklaşık %40’dan fazlasını ihraç ediyoruz. Ürün çeşitliliğimizle birlikte ihtiyaç duyulan ürünü, doğru fiyat politikasıyla zamanında teslim ederek memnuniyet odaklı çalışıyoruz.
Firmanızın kısa ve uzun vadedeki hedefleriyle ilgili neler söylemek istersiniz? 2021 yılı sizin açınızdan nasıl geçti 2022 yılından beklentileriniz neler?
Hepimizin içinde olduğu pandemi dönemi, hayatımızın birçok noktasını etkilediği gibi iş hayatını da zorlaştırdı. Üretici firma olarak zorlukların veya öngörülemeyen durumların riskini minimize etmek adına hep planlı ve tedbirli ilerlemeye özen gösterdik. İş ortaklarımızla beraber her zaman iletişimde kalarak ve mevcut gündemi, piyasayı, ekonomik gelişmeleri takip ederek iş planları oluşturduk. Böylece iki taraf için de en verimli alış-verişi gerçekleştirmeyi sağladık. Tabii bu çalışmaları yaparken bizlerin dışında gelişen olumsuzluklar da oldu. Ham madde bunların arasında en başlıca örnek olarak gösterilebilir. Döviz kurunun sürekli değişmesi, ham madde fiyatlarındaki dalgalanmalar, fiyatlara yansıyan mecburi zamlar gibi ekonomik değişmeler piyasadaki talepleri etkilediğini söyleyebiliriz. Kısacası 2021 yılı bizim için çok kolay geçtiği söylenemez. Fakat şunu söylemeyelim ki Mutlusan 39 yıllık bir firma olduğundan tecrübesi de bir hayli fazla. Zorlu süreçlerden geçerken ne şekilde önlem alınacağını veya ne gibi çözümler getirebileceğini çok iyi bilen bir firma. Zorluklarla baş etmenin her daim güçlendirdiğine inanarak bu yolda yürüyoruz. Olumsuzluklara rağmen yenilikçi yaklaşımımızdan ödün vermiyoruz ve 2022 yılı için ürün yelpazemizi genişletiyoruz. Yeni modüler sistemimiz ve tekli şok korumaları prizimizi 2022 yılı itibariyle müşterilerimizle buluşturacağız. 2022 yılının da zorlukları olacağını öngörüyoruz; bu yüzden önümüzdeki süreçte tedbirlerimizi alıp iş ortaklarımızla sene başından planlamamızı yapacağız. Karşılaştığımız krizleri hem ülke içinde hem de küreselde yaşadığımız aşikâr. Dolayısıyla 2022’den beklentimizin çok yüksek olmaması gerektiğine inanıyorum. Mevcudu koruyarak sağlam adımlar atılması gerekiyor. Bununla birlikte üretmekten, yenilenmekten ve gelişmekten asla vazgeçilmemelidir. Mutlusan ailesi olarak biz hiçbir zaman durmayacağız, hizmet etmekten ve çalışmaktan ödün vermeyeceğiz. Her krizin getirdiği bir fırsat vardır, önemli olan o fırsatı görüp doğru yorumlayarak başarıya ulaşabiliriz diye düşünüyorum.
Salgın dönemimde Mutlusan Elektrik üretimde nasıl bir yöntem izledi?
Salgın sürecinin başlamasıyla beraber herkes gibi süreci yakından takip ederek önemlerimizi aldık. Firma yapısı olarak alternatif planlarla ilerlediğimiz için büyük bir problemle karşılaşmadık. Aldığımız sıkı tedbirler ve kurallar doğrultusunda “salgında üretim için örnek fabrika” başlığı ile beraber ana haberlerde fabrika tesisimiz yayımlandı. Servis sayılarını arttırmamız, yemekhanedeki yoğunluğun azaltılması için farklı saat dilimlerinde yemek saatinin başlatılması, sosyal mesafe kuralına uygun oturma şeklinin oluşturulması, belirli gün ve saatlerde dezenfektasyon işleminin yapılması gibi alınan sıkı önemler bizleri yaşanması mümkün olan bir krizden kurtardı diyebiliriz. Kriz yönetimi oldukça mühim bir konudur. Konu her ne olursa olsun krizin ne olduğunu iyice anlamamız gerekiyor. Sonrasında bizi ne şekilde etkileyebileceğini düşünmemiz gerekir. Bu süreci iyi ölçüp tarttıktan sonra ise çözüm odaklı yaklaşım sergilemek gerekiyor. Krizi iyi anlamak, detaylıca ölçmek ve hızlı aksiyon almak doğru bir kriz yönetiminin temel unsurlarıdır.
Mutlusan Elektrik’in özellikle eğitim konusunda sosyal sorumluluk projelerine de destek verdiğini biliyoruz. Bize kısaca bu projelerden bahseder misiniz?
Aslına bakarsanız bu tarz hassas konuları dillendirmek çok uygun değil ama kısaca şöyle söyleyeyim; sosyal sorumluluklarımızın bilincindeyiz ve elimizden geldiğinizde bu konuda çok hassas davranıyoruz. Bilinen yardım kuruluşlarıyla birçok öğrenciye burs veriyoruz. Bununla birlikte meslek liselerine bölümleriyle alakalı olarak atölye oluşturuyor, çalışma panoları hazırlıyoruz. Öğrenciler için düzenlenen yarışmalarda projelere destek veriyoruz. Hatta bir öğrencimiz yurt dışında dereceye girmişti. Bu da bizim için ayrı bir gurur oldu. Önümüzdeki süreçte de yapı marketlerindeki satışımızın belli oranını anlaşacağımız bir STK’ya bağışta bulunacağız. Bunlar gibi birçok çalışmamız daha olacak.
Mutlusan Elektrik’i halka açmayı düşünüyor musunuz?
Yönetimimizin şu an için böyle bir düşüncesi yok fakat malumunuz ülkemizde veya küresel alanda şartlar çok ani gelişebiliyor. Öngörülemeyen durumlarla karşılaşabiliyoruz. Son yıllarda da şahit olduğumuz gibi. Hayatın bize ne sunacağı ne yazık ki bilemiyoruz. Kesin konuşmamak daha doğru olur. Ama en azından mevcut durumda böyle bir fikrimizin olmadığını söyleyebilirim.
Sektörünüzü yakından bilen biri olarak bize sektörünüzün gelişimi ile ilgili neler düşünüyorsunuz? Sektörünüzle ilgili ülkemizin dünya pazarındaki yeri neresi öğrenebilir miyiz?
Ben sektörümüzü gıda sektörüne benzetiyorum. Nasıl ki gıda sektörü hiçbir zaman yok olmayacaksa elektrik ve enerji sektörü de bitmeyecek. Hep bir ihtiyaç olacak. Değişen ihtiyaçlar doğrultusunda şekil değiştirip yenilenmeye devam edecektir. Baktığımızda 20-25 yıl öncesinde yapılan kentsel dönüşüm konutlarının bile revizyon zamanı geldi. Mesela eskiden daha iç içe yaşarlardı, bir arada otururdu aileler ama şimdi ki durum daha farklı; artan bir konut ihtiyacı var. Bu da sektörümüzün sürdürülebilir bir gelişim içinde olduğunu gösteriyor.
Endüstri tarafından düşündüğümüzde, pandemi ile beraber ortaya çıkan yeni ihtiyaçların doğduğunu söyleyebiliriz. Dünya pazarındaki yeri açısından bakarsak; pazar çeşitliliğimiz ile birlikte Türkiye’nin en büyük değeri olan jeopolitik konumundan dolayı büyük pazarların(Avrupa, Rusya, Ortadoğu gibi) pazarların bize olan ilgisinin arttığını görebiliriz. Uluslararası firmalar tarafından yapılan yatırımlardan dolayı Türkiye’nin kabiliyeti artacak. 10 ürün üretiyorsa 20 üretecek. Böylelikle elektrik sektörünün yeri büyüyecek. Tercih edilmesi için birçok etmeni var. Pandemi ile dünya pazarlarındaki farkındalığın arttığını ve daha da artacağını düşünüyorum.
Son olarak kendi sektörünüzle ilgili yaşadığınız sorunlar neler ve bu sorunların çözümü noktasında önerileriniz nedir öğrenebilir miyiz?
Ülkemize bir aile gözüyle baktığımız zaman aile içerisindeki bir kişinin mutsuz olması, diğer kişilerin de mutlu olması pek bir şey ifade etmiyor. Sektörümüz de bu ailenin yapı taşlarından biri, o yüzden ülke içerisinde var olan olumlu veya olumsuz hareketler bizi direkt etkiliyor. Genel maliyet çalışmaları ve finansal öngörülerdeki değişkenlik şuanda yönetmemiz gereken en kritik nokta gibi görünüyor. Bence sektör olarak bu süreci yönetebilecek güce, tecrübeye ve niteliğe sahibiz. Yapılması gereken en önemli konulardan biri sektörümüzün fertleriyle; satıcısıyla, toptancısıyla, üreticisiyle el birliğiyle inanarak, birbirimize destek olarak durmadan çalışmak ve üretmeye devam etmektir. Başarının yolu vaz geçmemekten geçer. Tecrübelerin gücüne her zaman olduğundan daha fazla inanarak çalışmalıyız.