Elektrikli Taşıtlar ve Dikkat Edilmesi Gereken Noktalar
2.2.2024
MMO İstanbul Şube, elektrikli taşıtlar ve dikkat edilmesi gereken noktalara dair 35. Dönem Motorlu Araçlar Komisyonumuz tarafından hazırlanan bilgilendirmeyi yayınladı.
Basına ve Kamuoyuna;
Elektrikli taşıtların (uluslararası yaygın kullanımıyla EV’lerin) son yıllarda, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de satışları önemli derecede artış göstermiştir. Öyle ki, ODMD’nin (Otomotiv Distribütörleri ve Mobilite Derneği) verilerine göre, 2022 yılı ilk 10 ayı içerisinde satılan tüm binek otomobiller içerisinde elektrikli taşıt pazar payı %1,9 iken, 2023 yılı ilk 10 ayı içerisinde %11,9’a çıkmıştır. Böylece bir önceki yılın aynı dönemindeki satışlardan %1013,5’lik bir artış göstererek 34.595 âdete ulaşmıştır. Önümüzdeki yıllarda, bu oranın daha da artacağı beklenmektedir.
Birçok olumlu yönüyle tercih nedeni olan elektrikli taşıtlar, içten yanmalı motorlu taşıtlardan farklı olarak bilinmesi gereken birçok hususu barındırmakta ve bazı riskleri de beraberinde getirmektedir. Bu bilgilendirme; dikkat edilmesi ve önlem alınması gerekli olan konuları vurgulamayı amaçlamaktadır.
Elektrikli Taşıtların Mevcut Mevzuat ve Standart Altyapısı, Dünya Genelindeki Eğilimleri ve Ülkemizdeki Durum
Lityum iyon hücrelerle çalışan taşıtların ortaya çıkışı, otomotiv endüstrisinde devrim yaratmış ve tüm paydaşların güvenliğini sağlamak için etkili yasal düzenlemelerin gerekliliğini doğurmuştur.
Güvenlik; özellikle hücre teknolojisi ile ilgili olarak; bu taşıtlar için temel konulardan birisidir. Hücrelerin güvenli bir şekilde üretilmesini, saklanmasını, şarj edilmesini, çevreye ve canlılara zarar vermeyecek şekilde yeniden kullanıma dönüştürülmesini veya imha edilmesini sağlamak çok önemlidir. Pek çok ülke güvenlik standartları ve sertifikasyon süreçlerini uygulamaya koymuş olsa da bu standartların, küresel düzeyde dahi, iyileştirilmesi ve uyumlaştırılması için daha pek çok açıkta kalan alan olduğu görülmüştür.
Yapılan pek çok düzenlemenin, elektrikli taşıtların çevresel faydalarına odaklanarak, bu taşıtların benimsenmesini ve kullanılmasını teşvik etmek için yapıldığı görülmektedir. Ancak sürdürülebilirliğe bütünsel bir yaklaşım sağlamak için, lityum iyon hücre üretimi ve imhasının çevresel etkisine, düzenlemelerde daha fazla dikkatle yer verilmesi gerekmektedir.
Bazı ülkeler elektrikli taşıt sahipleri için kullanıcı eğitimi ve öğretim programları uygulamış olsa da bunlar henüz küresel bir standart haline gelmemiştir. İyi bilgilendirilmiş bir kullanıcının taşıtını güvenli bir şekilde kullanma olasılığı daha yüksektir. Bu konuda araç üreticileri, meslek odaları, kamu kurumları ve ilgili paydaşların işbirliği yapması, güncelliğini günün koşullarına göre koruyabilen bir eğitim sistematiği geliştirmesi gerektiği kanısındayız.
Şarj istasyonlarındaki konnektör standartları ve güvenlik özellikleri gibi şarj altyapısına ilişkin düzenlemeler ülkelere göre büyük farklılıklar göstermektedir.
Şarj standartlarına yönelik daha birleşik bir yaklaşım, uyum ve güvenliğin sağlanması, üreticilere ve tüketicilere olduğu gibi, diğer tüm paydaşlara da fayda getirecektir. Ülkemiz bu konuda hazırlanacak standartlara öncülük edebilmelidir. Bu nedenle, ilgili ve yetkili kurumlarımızın bu konuda çalışmalara başlaması oldukça önem kazanmaktadır.
Mevzuattaki düzenlemeler, elektrikli taşıtlar ile ilgili kaza ve arızalarda ilk müdahale ekiplerine yönelik yönergeleri de içermelidir; çünkü bu taşıtlar, geleneksel taşıtlarla karşılaştırıldığında farklı güvenlik hususlarına sahiptir. Taşıt teknolojisi hızla gelişmekte olduğundan, kamu güvenliği ve çevresel sürdürülebilirliği sağlamak için düzenlemelerin de bu hıza ayak uydurması gerekmektedir. Taşıtlarda kullanılan lityum iyon hücre sistemleri için mevcut güvenlik standartları geliştirilmeli ve uygulanmaları sağlanmalıdır. Üreticilerin kapsamlı kullanım kılavuzları ve eğitim programları sunabilmesi için açık yasal gereklilikler belirlenmelidir.
Elektrikli taşıtların ortak teknolojik özellikleri konusunda standartlaştırılmış güvenlik bilgileri zorunlu kılınmalıdır. Kullanıcı eğitim materyallerinin ve gereksinimlerinin tüm dünyadakine paralel olarak ülkemizde de standartlaştırılması ve üreticilerin bu standartlara uyması sağlanmalıdır. Bu sayede, kullanıcıların sağlanan bilgileri içselleştirmesi kolaylaştırılmalıdır. Üreticilerin ve satıcıların kullanıcılar ile iletişimlerinde şeffaf olmalarını sağlamak için tüketiciyi koruma düzenlemeleri uygulanmalıdır.
Çevresel tehlikeleri önlemek için lityum iyon hücrelerin sorumlu bir şekilde geri dönüştürülmesi ve atılması teşvik edilmeli ve düzenlenmelidir. Mevcut düzenlemelerin daha kapsamlı olması gerekmektedir. Çevresel tehlikeleri en aza indirmek için uygun geri dönüşüm ve imha şarttır.
Kullanıcıların Bilgilendirilmesi ve Eğitimi
Kullanıcılarının eğitimi ve farkındalığı, güvenli uygulamaların teşvik edilmesi açısından hayati öneme sahiptir. Özellikle güvenli kullanım ve güvenli şarj konusunda kullanıcıların bilinçlendirilmesine önem verilmelidir. Taşıt üreticileri; elektrikli taşıt teknolojileri ve güvenlik önlemleri konusunda, kullanıcı eğitimi ve öğretimi sunmaya teşvik edilmelidir. Bu konuda kamu spotları ile toplum bilgilendirilmeli ve sağlıklı bir elektrikli araç kültürü inşası hedeflenmelidir.
Üreticiler, taşıtların çalışmasını, şarj edilmesini ve bakımını açıklayan ayrıntılı kullanım kılavuzları sağlamalıdır. Bu kılavuzlar açık, kısa ve hem basılı hem de dijital formatta kolay erişilebilir olmalıdır. Kullanıcıların taşıtlarını daha iyi anlamalarına yardımcı olmak için bilgi, eğitim ve sık sorulan sorular (SSS) sunan kullanıcı dostu mobil uygulamalar ve internet siteleri oluşturulmalıdır. Bu platformlar aynı zamanda uzaktan teşhis ve yol yardım hizmeti de sunabilmelidir.
Kullanıcılar, batarya sağlığını düzenli olarak izlemeye ve batarya ile ilgili sorunlar için uzmanlardan destek almaya teşvik edilmelidir.
Batarya sistemleri ciddi yangın riski içerdiği için, tıpkı yetkili servisler gibi, özel servislerin de eğitim ve uygulamalarının kayıt altına alınacağı bir sistematik geliştirilmelidir. Personel yetkilendirme sicil sistemi kurularak, taşıt sigortalama uygulamalarına entegre edilmelidir. Taşıt ve özellikle batarya sistemi müdahaleleri, mutlaka veri tabanına işlenmeli, araca kim tarafından, ne zaman ve nasıl bir işlem yapıldığı taşıt izleme sistemi ile takip edilebilmelidir.
Yeni kullanıcılara yüz yüze veya sanal eğitim oturumları sunulmalıdır. Bu programlar en iyi şarj uygulamaları, hücre bakımı ve taşıt verilerini anlama, kaza/arıza anlarında yapılacaklar gibi konuları kapsamalıdır.
Sürücü kursları müfredatında yapılacak düzenlemeler ile tüm sürücülerin elektrikli taşıtlar hakkında bilgi sahibi olması sağlanmalıdır. Elektrikli taşıt kullanmayı tercih edecek sürücülerin ise daha kapsamlı bir eğitimi tamamlamaları ve ancak bu sürücülerin elektrikli taşıt sürebilmelerine olanak tanıyan ehliyet düzenlemelerine gidilmelidir.
Tüm bunların yanı sıra, kullanıcılar, yazılım güncellemeleri, yeni özellikler ve güvenlik önerileri hakkında sürekli olarak bilgilendirilmelidir. Önemli geri çağırmalar veya güvenlik endişeleri hakkındaki bildirimler ivedi olarak iletilmelidir. Özellikle taşıtların kaza ve/veya yangın riski içerebilecek geri çağırma uygulamalarının, ulusal medya ve ilgili bakanlıklar üzerinden duyurulabileceği, kullanıcı tarafından takibinin yapılabileceği dünyadaki örneklerine paralel uygulamaların devreye alınması sağlanmalıdır. Bu geri çağırmalar gönüllü değil zorunlu olmalıdır.
Yangın Riskleri ve Alınabilecek Önlemler
Lityum-iyon hücreler, çevre dostu ve verimli enerji depolama özellikleriyle otomotiv endüstrisinde devrim yaratırken, bu gelişmiş güç kaynaklarıyla ilişkili potansiyel yangın riskleri olduğunu kabul etmek de önemlidir. Lityum iyon hücrelerle ilişkili yangın riskleri ciddi bir endişe kaynağıdır.
Kullanıcılar; taşıtlarına üreticinin öngördüğü periyodik bakımları mutlaka yaptırmalı ve önemsiz olsa dahi herhangi bir arıza belirtisini göz ardı etmemelidir. El kitabı kullanıcı talimatlarına uyulmalı, onaylı/orijinal şarj ekipmanı kullanılmalı ve batarya şarjına ilişkin üreticinin yönergeleri izlenmelidir.
Elektrikli taşıtlara yönelik gelişmiş otomatik gaz algılama ve gaz dağıtıcı sistemler ile yangın algılama ve yangın söndürme teknolojilerine yönelik araştırmaların desteklenmesi gerekmektedir. Hücrenin aşırı ısınması ve hücreden gaz salınımı gibi tehlikeli durumları önceden fark etmek, olayları önlemede büyük önem taşımaktadır.
Günümüz elektrikli taşıtlarında uygulanan teknolojiler ile şarj çoğunlukla duruş halinde gerçekleşse de, bazı modeller içten yanmalı motorla entegre jeneratör marifetiyle seyir halinde iken de yapılabilmektedir.
Bu durum hücrelerin soğutma devrelerinin sürekli ve sorunsuz çalışmasını zorunlu kılmaktadır. Günümüzdeki mühendislik çözümlerinin sadece araçların oto kontrolleri ile sınırlı olduğu görülmektedir. Termal yönetim sistemi sayesinde, sürüş veya şarj esnasında, araçların batarya sıcaklığının ve enerji verimliliğinin hem maksimum erişim mesafesi hem de maksimum kullanım ömrünün, optimum olduğu bölgede (yaklaşık 20-40 °C) kaldığı bilinmektedir. Batarya yönetim sistemlerindeki şarj kontrollerinde batarya sıcaklığı esas alınmakla birlikte sıcaklık bilgisinin kullanıcıya gösterge üzerinden uyarı fonksiyonu standart hale getirilmelidir. Gaz kaçağı riski ve sıcaklık eşikleri belirlenmeli ve kullanıcı bu eşik değerlerine göre gösterge panelinden ve/veya mesajlarla uyarılmalıdır.
İtfaiye teşkilatları ve ilk müdahale ekiplerinin elektrikli taşıtlar ile ilgili olayları etkili bir şekilde ele alacak donanıma ve plana sahip olduklarından emin olunmalıdır. Ekiplere, taşıt üreticileri ve/veya yetkilendirilmiş Odalar ve benzeri kuruluşlar tarafından, elektrikli taşıtlar ile ilgili kaza, hasar ve yangın olaylarını güvenli bir şekilde ele almaları için eğitim verilmelidir. Eğitimler başta yüksek voltajlı bileşenler ve lityum iyon hücreler olmak üzere, bunların kullanıldığı araçların ve sistemlerinin benzersiz özelliklerini kapsamalıdır. Özellikle patlamaların önlenmesi için korozif kimyasal atıkları ve zehirli gaz salınımları yangın sırasında kontrol altına alınmalı ve personel tam koruma altında olmalıdır. Olayın boyutuna göre bölge tamamen boşaltılabilmelidir.
İtfaiye departmanları, hasarlı hücre takımları veya elektrikli bileşenler gibi potansiyel tehlikeleri belirlemek amacıyla elektrikli taşıt olayının mahallini değerlendirmek için protokoller oluşturmalıdır.
İlk müdahale ekiplerinin; kurtarma durumlarında kritik olabilecek yüksek voltajlı bileşenlerin yerleri, hava yastığı sensörleri ve acil durum kapatma prosedürleri, müdahale yönergelerine hızlıca erişebilecek bir yazılım platformuna sahip olması garantilenmelidir. Araca özgü tehlikeler ve güvenli kullanım prosedürleri hakkında bilgi edinmek için yerel üreticilerle iletişim ve işbirliği kurulmalıdır.
Hasar görmüş veya bozulmuş bataryalarla ilişkili riskler itfaiye ekiplerince bilinmelidir. İtfaiye birimleri, uygun yangın söndürme ekipmanına ve soğutma yöntemlerine sahip olmak da dâhil olmak üzere, batarya yangınları veya termal kaçak olaylarıyla baş edebilecek donanıma sahip olmalıdır.
İlk müdahale ekiplerini elektrik tehlikelerinden korumak için yüksek voltaja dayanıklı eldivenler, izolasyonlu ayakkabılar ve güvenlik kıyafetleri gibi özel kişisel koruyucu donanım (KKD) sağlanmalıdır. Elektrik çarpması tehlikelerini önlemek için taşıtın elektrik sistemini ve müdahale eden personeli izole etmeye yönelik izolasyon paspası, eldiven, özel giysi ve ayakkabı gibi önlemlerin olduğu prosedürler geliştirilmelidir. Yangın veya elektrik tehlikesi riskini azaltmak için acil durumda ana akımın nasıl kesileceği ve aracın yüksek gerilim elektrik devresinin nasıl nötr hale getirileceği bilinmelidir.
İlk müdahale görevlileri özellikle elektrik sisteminin tehlikeye girebileceği durumlarda, sürücü ve yolcuları araçtan güvenli bir şekilde nasıl çıkarabilecekleri konusunda eğitilmelidir.İtfaiye teşkilatları, görevlerini güvenli ve etkili bir şekilde yerine getirebilmek için elektrikli taşıtlara uygun kurtarma araçları da dâhil olmak üzere, gerekli araç ve ekipmanlara sahip olmalıdır.
Hücre kimyasallarının dökülmesi ve çevresel kirlenme ile ilgili tehlikelerle başa çıkmak için prosedürler geliştirilmelidir.
Sonuç olarak, sağlıklı ve güvenli bir yaşam ile, kazaların, ölüm ve yaralanmaların önüne geçilmesi için yasal altyapının yukarıdaki önerilerimiz de dikkate alınarak oluşturulması önem arz etmektedir. Yasal düzenlemelerin oluşturulması konusunda Makina Mühendisleri Odası olarak üzerimize düşen sorumluluğu yerine getireceğimizi ve bu alandaki kurum ve kuruluşlarla işbirliği içerisinde olabileceğimizi kamuoyunun bilgisine sunarız.