Yerli ve Milli Ne Demek?
18.12.2020
Yerli ve Milli kelimelerini sıklıkla duyarız, reklamlarda görürüz fakat üzerinde hiç düşündük mü acaba ne demektir diye?
İlk bakışta basit iki kelime gibi görünse de gerçek böylemidir? Anlatılmak istenen nedir?
Geçmişten günümüze kısaca bir bakalım istedim.
En basit şekilde bakıldığında tarih boyu insanların iki temel ihtiyacı görülüyor; yaşam ve güvenlik. Konuya bu gözle baktığımızda ilk çağlarda yaşayan halklar kendi ihtiyaçları olan yemek, içmek, giyinmek gibi konularda kendi yetiştirdikleri bitki, hayvan ve toprak ürünleri ile sağlayıp güvenlik konusunda da yine kendi bölgelerinde bulunan taş, ağaç gibi dayanıklı malzemeler ile araçlar geliştirmişlerdir. Gelişen toplumlar boyunca bu döngü devam etmiştir. Fakat temel iki ihtiyaç hiç değişmemiştir. Her toplum kendi ihtiyacı için kendi madenlerini çıkartmış, kendi yiyeceklerini yetiştirmiştir. Başka topluluklardan alım yapmanın bedeli bu gün olduğu gibi geçmişte de büyük olduğu görülmektedir. Günümüz teknoloji çağına baktığımızda peki temel ihtiyaç değişmiş midir? Bence hayır. Eskiden insanlık daha küçük gruplar halinde iken bu gün çok büyük kitleler haline gelmiştir. Bu durum geçmişe nazaran güvenlik olgusunu yaşam olgusunun önüne geçirmiştir. Bakıldığında her toplumun kendi ihtiyaçlarını kendi üretebilir noktaya gelmesi toplumların ve ülkelerin geleceği açısından çok önemli bir noktaya getirmiştir.
Şimdi toplum olarak, ülke olarak, millet olarak ve hatta Fatih Sultan Mehmet’in topraklarında yaşayan herkesi din, dil ve ırk ayırmaksızın Türk milleti olarak nitelemesine istinaden Türk milleti olarak bizler bu günün şartlarında ne durumdayız? Tükettiğimiz ürünlerin ne kadarını üretebilir konumdayız? Ülkenin dış ticaret açığı göz önüne alındığında iyi bir durumda olmadığımızı görüyoruz. Burada basit olarak hükümet önlem almıyor açık büyüyor vs bir çok kişinin kahvehanelerde konuştuklarından bahsedebiliriz. Fakat ben hükümetlerin seçimle gelip gittiklerini hatırlatır asıl olanın devlet olduğunu hatırlatmak isterim. Burada siyasi konulara girmeyeceğiz, siyaseti her yerde konuşuyorlar. Benim dikkat çekmek istediğim en önemli gördüğüm yer birey olarak, firma olarak bizler ne yapıyoruz? Kendimize, Firmamıza bu soruları soruyor muyuz?
Günümüz çağında her türlü ürünün temeli elektrik ve elektroniğe dayanıyor.
Peki ülke olarak bizler bu sektörlerde ne durumdayız?
İnsan gücü olarak yeterliyiz, bilgi ve tecrübe olarak yeterliyiz, altyapı olarak yeterliyiz. Fakat elektroniğin temeli olan direnç, transistör, diyot vb komponentleri üretemiyoruz, üretmiyoruz. Dışarıdan ithal ediyoruz. Daha da kötüsü tasarımı, projesi ve yazılımı da bize ait olmadan bir çok montajlı ürünler alıp dışına bir kutu yapıp bizim ürünümüz diye piyasaya sürülüyor.
Farklı bir örnek ile konuya bakalım, bu gün ülke olarak en güçlü olduğumuz alanların başında otomotiv geliyor. Bizler bir aracın her şeyini yapıyoruz fakat araç bu ülkenin değil. Tasarımı, patenti başka ülkelerin yani işin özünde bizler fasonculuk yapıyoruz, işçiliğini yapıyoruz. Devlet bir hamle yaptı ve otomobil üretme kararı aldı, bir aracın her bir parçasını biz üretirken kendi aracımızı üretmek için 4-5 yıllık bir planlama yapıldı. Burada hepimizin düşünmesi gereken nokta yeni bir şey üretmek zor ve bunu yerli ve milli olarak üretmek çok daha zor.
Şimdi yazımızın başından bu yana yerli ve milli kelimesinin hiç de basit iki kelime olmadığını anlatmaya çalıştık. Bu iki kelimenin içeriğine baktığımızda ise saygı, özgüven, çalışkanlık, motivasyon, kalite, bilgi, tecrübe, vatan sevgisi, katma değer oluşturma gibi daha bir çok etkenin bir araya gelmesi ile oluşan ve ortaya çıkartılan bir ürün demektir YERLİ ve MİLLİ.
Peki birey olarak bunun karşılına baktığımızda ise her birimizin yaptığımız işte en iyisini, en kalitelisini, en güzelini yapmak, işçi işveren fark etmez birbirimize saygı duyarak anlayış içerisinde iş ahlakına uygun karşı tarafın emeğinin, gayretinin ve çabasının bilincinde bir anlayış da olmak belki en basit tarifi olacaktır.
Yaptığımız alışverişlerde yerli ve milli ürünlerin tercih edilmesi yukarıda bahsettiğimiz bir çok zorluğu aşarak sunulan ürünlerin tercihi üreten kişi ve firmalara destek olmak ve ülkenin dışa olan bağımlılığının azalmasına fayda sağlarken aynı zamanda gelecek nesillerinde millet olarak yaşamasına imkan tanıyacak ve onlar için gelecek için temel atılmış olacaktır.
Birçok kitaplarda ve filmlerde anlatılmaya çalışılan bir konu vardır hep insan hayatında bedeli ödenmemiş hiçbir şey yoktur. Bu gün sahip olduğunuz gömlek içinde bu böyledir, arabanız için de. Parasını vermişsinizdir, o para için saatlerce çalışmış, emek harcamışsınızdır ve hatta sevdiklerinizden ayrı kalmış, özlemişsinizdir. O bedeli ödemek için neler yaşadığını herkes kendi hayatında düşünebilir. Firmalar da böyledir, başarmak için büyümek için yeni ürünler üretmek için çok bedeller ödenmiştir. Ülkeler için de bu böyledir.
ERTUĞ olarak bizler bu anlayış üzerine çıktığımız bu zorlu süreçte ortaya çıkarttığımız yerli ve milli ürünlerimiz ile bu millete bu ülkeye katma değer oluşturmak, sektöre yeni bir ürün sunmak için üzerimize düşen bedelleri ödeme gayretindeyiz. Gelecek nesillerin daha iyisini yapmaları, daha güçlü olmaları içindir çabamız.
Bu günkü imkanlar dahilinde tasarımdan yazılıma, üretimden montaja kadar ürettiğimiz ürünlerin ulusal ve uluslararası patentleri bize aittir. Ertuğ firması olarak bizler anahtar priz sektöründe bir ilki gerçekleştirerek sadece Akıllı Anahtar ve Akıllı Prizler ile akıllı ev konforu yaşamanız için ürünler üretiyoruz.