HANNOVER MESSE 2025, teknoloji şovlarıyla, iş dünyasına yönelik etkinlikleriyle ve ekonomi politikası alanındaki diyaloglara ev sahipliği yaparak çok yönlü bir platform olarak öne çıktı. Kanada’nın partner ülke olduğu fuarda 150 ülkeden yaklaşık 127 bin ziyaretçi, 4 bin katılımcı şirketle yapay zekâyı nasıl kârlı bir şekilde kullanabilecekleri, fabrikalarını nasıl otomatikleştirebilecekleri veya enerjiyi nasıl daha verimli hale getirebilecekleri konusunda fikir alışverişinde bulundu. Ziyaretçilerin yüzde 40’ından fazlası yurt dışından gelirken, Almanya’dan sonra fuarı ziyaret eden önemli ülkeler Çin, Hollanda, Kanada, Polonya, Güney Kore ve Japonya oldu.
Deutsche Messe AG CEO’su Dr. Jochen Köckler, “HANNOVER MESSE 2025, uluslararası ortaklarıyla yakın iş birliği içinde Almanya ve Avrupa’da sanayinin gelecekteki yaşanabilirliğine yönelik güçlü bir taahhüttü. Belirsizlikle karakterize edilen küresel bir durumda, bir teknoloji fuarı, iş fuarı ve ekonomi politikası diyaloğu ile uluslararası iş birliği platformu olarak rolünü fazlasıyla yerine getirdi. HANNOVER MESSE, makinelerin analog dünyasının dijital zekâ ile ağa bağlandığı bir yer. Burada, dijitalleşme ve yapay zekâ aracılığıyla endüstriyel ilerlemenin nasıl gerçekleştiğine tanıklık edebilirsiniz” dedi.
Sektörün bir numaralı konusu: Yapay Zekâ
Bu yılki ticaret fuarının bir numaralı konusu endüstri için yapay zekâ uygulamaları ile ilgili olduğunu ifade eden Köckler, “Yapay zekâ, endüstriyi sadece birkaç yıl içinde, son 10 yılın tamamında değiştiğinden daha fazla değiştirme potansiyeline sahip. Katılımcı şirketler, üretim şirketlerinin yapay zekâdan nasıl faydalanabileceğini göstermek için belirli örnekler kullandı. Bu teknolojilerin hedefe yönelik kullanımı sayesinde küçük ve orta ölçekli işletmeler de verimliliklerini artırabilir, maliyetlerini düşürebilir ve rekabet güçlerini önemli ölçüde artırabilirler” dedi.
VDMA ve danışmanlık firması Strategy& tarafından HANNOVER MESSE’de sunulan yeni bir çalışma, bu durumu somut verilerle ortaya koyuyor. Üretken yapay zekânın, makine ve tesis mühendisliğinde önemli ölçüde bir kârlılık artışı sağlayarak marjları yüzde 10,7 puana kadar yükseltebileceği belirtiliyor.
“Katılımcı şirketler, Almanya ve Avrupa’da rekabetçi, sürdürülebilir ve yenilikçi üretim için teknolojik olarak tüm kartlara sahip olduğumuzu etkileyici bir şekilde gösterdi. Fuar, gerçekten de zorlu bir dönemden geçen sektöre yön verdi ve ona ivme kazandırdı. Birçok görüşmede katılımcılar, şimdi pekiştirilmesi gereken bir güvenin filizlendiğini belirtti” diyen Köckler, konuşmasına şöyle devam etti:
“HANNOVER MESSE aynı zamanda net siyasi sinyallerin verildiği bir hafta oldu. Bununla birlikte, sanayinin Berlin ve Brüksel’den bürokrasiyi sürekli olarak ortadan kaldırarak, yeni serbest ticaret anlaşmalarıyla güçlü ve koordineli bir Avrupa sanayi politikası belirleyerek ve yatırım, inovasyon ve enerji tedariki için güvenilir genel koşullar oluşturarak olumlu sinyallere de ihtiyacı var. Ancak politikacılar ve endüstri birlikte hareket ederse Avrupa rekabet gücünü güvence altına alabilir ve sistematik olarak artırabilir.”
Katılımcı şirketler ve ortak dernekler de olumlu bir tablo çizdi
Alman Elektrik ve Elektronik Üreticileri Birliği (ZVEI) Başkanı ve HANNOVER MESSE Katılımcı Danışma Kurulu Başkanı Dr. Gunther Kegel fuarla ilgili şunları söyledi: “HANNOVER MESSE, bir kez daha endüstriyel inovasyon için en önemli platform olduğunu gösterdi. Endüstriyel uygulamalarda yapay zekâ, özellikle yurt dışından gelen ziyaretçilerin ilgisini çekti. Bu da Alman endüstrisinin teknolojik değişim zamanlarında küresel bir yönelim sunmaya devam edebileceğini gösteriyor. Endüstri 4.0 alanında