Çin Etkisi

1.8.2022

Merkez bankalarının enflasyonla mücadele hikayeleri nadiren bir yumuşak inişle(yumuşak faiz indirimleriyle) sonuçlanıyor. Buna karşılık merkez bankalarının, stagflasyon içinde enflasyonla mücadele ederken ekonomiyi resesyona (fiziki daralma) sokma olasılığı çok yüksek, ki zaten bir çok ekonomide bu durum gözleniyor günümüzde. Örneğin, ABD ekonomisi bu yılın ilk dört aylık döneminde Fed verilerine göre %1.4 gerilemiş(küçülmüş) görünüyor. Aynı dönemde sanayi üretiminin yıllık bazda %7.5 (Bloomberg'e göre, 1947'den bu yana en hızlı düşüş) gerilemiş olması da resesyon riskine işaret ediyor. Resesyon riskini ABD hükümeti her ne kadar ‘teknik resesyon’ olarak adlandırıp resesyon tehlikesinde olmadıklarını dünyaya karşı ifade etseler bile, Fed durumun gayet farkında ve kararlı adımlar atmaya çoktan başladı.

Avrupa'ya gelirsek, Euro bölgesinin en büyük ekonomisi Almanya'da büyüme hızının ilk dört aylık dönemde, Ukrayna savaşının, Haziranda başlayan faiz artışlarının, Çin ekonomisindeki yavaşlamanın etkileri henüz tam olarak kendisini göstermemiş olsa da, büyümenin %0,2 de kaldığı görülüyor. Alman hükümeti ise 2022 için büyüme hızı beklentisini şimdilik %3,6'dan % 2.2'ye çekti. Ama sanırım %1,0-%1,5 bandında bir ortalama büyüme verisi ile yılı kapatacaklar.

Euro bölgesinde veriler, enflasyon hızlanırken, perakende piyasasındaki satışların da özellikle İspanya, Almanya, Fransa ve Portekiz’de hızla düşmekte olduğunu gösteriyor. Bu ay gelen faiz artışı ise satışları daha da baskılarken Avrupa’daki resesyon çanlarının da çalmasını sağladı.

Asya'daki ekonomik manzara her zaman ağırlıklı olarak Çin'in performansına bağlıdır. Çin ekonomisinin büyüme hızının negatif alana geçme olasılığı şimdilik, en azından resmi verilere göre yok. Ancak "Sıfır Covid" politikası nedeniyle rejim, sık sık ülkenin ekonomik olarak kritik bölgelerini karantinaya alınca, hem üretim aksıyor, hem de tedarik zincirleri kırılıyor. Çin ekonomisinin bu şartlar altında hedef büyüme oranı olar %5,5’e yaklaşması zor gibi görünüyor.

Son veriler tüketici harcamalarının zayıflığını, ekonomik hasılanın %40'ını oluşturan servis sektöründe satın alma müdürleri endeksinin Mart ayında 42'den Nisan ayında 39 düzeyinde (50'nin altı daralma anlamına geliyor) gerilediğini gösteriyor. Örneğin, Cep telefonu ve taşıt araçlarında satışlar Nisan ayında yıllık bazda sırasıyla %14 ve %39 oranında gerilemiş. Bunun yanında Güney Kore, Tayvan ve Japonya'nın Çin'e ihracatlarında Nisan ayında belirgin düşüşler görülüyor.

Wall Street Journal'ın aktardığı gibi, “Çin Etkisi” ya da "Çin'de olan Çin'de kalmıyor". Dünyanın ikinci büyük ekonomisinde bir yavaşlama meydana geldiğinde, önce bölge ülkelerini, sonra ise dünya ekonomisini etkilemeye başlıyor.