Ülkü Özcan: 'Türk Prysmian Kablo, İnovatif Ürünleri ve Yatırımlarıyla Kablo Sektörüne Öncülük Ediyor'
16.7.2021
Enerji ve telekomünikasyon kabloları sektöründe üretim yapan, 50’den fazla ülkedeki 104 fabrikası, 25 Ar-Ge Merkezi, 28.000 çalışanı ile kablo sektöründe dünya lideri olan Prysmian Kablo’nun Türkiye CEO’su Ülkü Özcan ile Prysmian Kablo’nun dünyadaki ve Türkiye’deki organizasyonlarını üretimlerini ve sektörü konuştuk.
Kısaca okuyucularımıza Prysmian Kablo’nun Türkiye ve dünyadaki organizasyonundan bahseder misiniz?
Enerji ve telekomünikasyon kabloları sektöründe dünya lideri olan ve müşterilerinin ihtiyaçlarını karşılamayı her daim ön planda tutan, bizim de Türkiye operasyonunu yürüttüğümüz Prysmian Group, 140 yılı aşan bilgi birikimi ve sahip olduğu tecrübeyle köklü bir geçmişe sahip. Bugün Grubumuz, 50’den fazla ülkedeki 104 fabrikası, 25 Ar-Ge Merkezi, 28.000 çalışanı ile yüksek teknoloji gerektiren pazarlara odaklı şekilde çalışmalarını sürdürüyor.
Türk Prysmian Kablo olarak, şirketimizin merkezi 1964 yılından bu yana Bursa’nın Mudanya ilçesinde bulunuyor. Prysmian Group bünyesindeki 104 fabrika içerisinde, aynı anda enerji, haberleşme ve fiber optik kabloları üretimi yapabilen 16 tesisten biri olarak öne çıkıyoruz.
2020 yılı ciromuz 1.802.184.466 TL olarak gerçekleşti ve Prysmian Group içinde bir ihracat merkezi olan şirketimizin cirosunun yaklaşık %37’sini ihracat işlemleri oluşturuyor. Bugün, Türki Cumhuriyetler, Ortadoğu ülkeleri başta olmak üzere ancak bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla, çok geniş bir coğrafyayı kapsayan 40’dan fazla ülkeye ihracat yapıyoruz.
Ürün yelpazenizde ne tür kablolar var ve bu kabloların piyasadaki benzerlerinden farklı yanları neler?
Mudanya fabrikamızda 22.000 farklı çeşit kablo üretimi yapabiliyoruz. Kablo ve sistemleri için “Anahtar Teslim” projeler gerçekleştirerek tüm müşterilerimize yenilikçi hizmet ve çözümler sunuyoruz. 220 kV’a kadar tüm enerji kabloları, 3.600 çifte kadar bakır iletkenli haberleşme kabloları, fiber optik kablolar ve endüstriyel uygulamalarda kullanılan özel kablolar ürün yelpazemiz içinde bulunuyor. Ayrıca, Türk Prysmian, kablo ve sistemleri için “Anahtar Teslim” projeler yaparak tüm müşterilerine eşsiz ve üstün hizmetler vermeye devam ediyor.
Üretim tesisleriniz ve çalışanlarınızla ilgili neler söylemek istersiniz?
Üretim tesisimiz Mudanya, Bursa’da ve toplam 180.000 m²’lik alan üzerinde faaliyet gösteriyoruz.
Prysmian Group içinde aynı anda enerji ve telekomünikasyon kabloları üretimi yapabilen 16 tesisten biri olan Mudanya fabrikamız, aynı zamanda grubumuz içindeki 25 Ar-Ge Merkezi’nden birine sahip olmasıyla öne çıkıyor. Kurulduğu 1964 yılından bu yana, hem müşterilerinin farklı ihtiyaç ve taleplerini karşılamak ve Türk kablo sektörünün gelişimine katkıda bulunmak üzere çalışmalarını sürdüren Şirketimiz, sahip olduğu bilgi birikimi, tecrübesi, alanında uzman ekibi ve başarılarıyla Türk kablo sektöründe olduğu kadar Prysmian Group içinde de öncü durumda.
Prysmian Group’un Türk Prysmian’a duyduğu güvenin bir göstergesi olarak, 2016 yılı başında fabrikasında kurduğu Üretim Akademisi de yine Türk Prysmian’ı, Grubumuz içindeki diğer üretim tesislerinden ayrıştıran bir başka önemli nokta. Prysmian Group’un gelecekteki üretim müdürlerinin ve fabrika direktörlerinin yetiştirilmesi amacı ile kurulan Üretim Akademimizde, Prysmian Group’un dünya çapındaki birçok farklı noktasından gelen çalışanlarına yönelik eğitim programları düzenliyoruz.
Prysmian Group olarak, 104 fabrika ve 25 Ar-Ge merkezinde toplam 28.000 çalışanı bulunan bir aileyiz. Bugün sahip olduğumuz başarıda, bu ailenin her bir ferdinin emeği bulunuyor. Teknoloji ve inovasyon ışığında çalışmalarını sürdürürken, gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakmak amacıyla sürdürülebilirlik konusundaki hassasiyetimizi göz önünde bulundurarak itina ile görevlerini yerine getiren tüm arkadaşlarımıza teşekkür ediyoruz.
Firmanız Ar-Ge ve Ür-Ge çalışmalarına bütçe ayırıyor mu? AR-GE çalışmalarınız ne durumda?
Türk Prysmian Kablo olarak, enerji ve telekomünikasyon kabloları sektöründe, inovasyon ve gelişmedeki liderliğini son teknoloji kullanıcıları ile buluşturarak, rekabet gücümüzü geliştirmeyi hedefleyerek; verimli, etkin, üstün ve çevreye duyarlı ürün ve sistem çözümleri üzerinde çalışmalar gerçekleştiriyoruz. 2016 yılından bu yana faaliyet gösterdiğimiz, Türk kablo sektöründeki ilk T.C. Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı onaylı Ar-Ge Merkezimiz, Mudanya fabrikamızda 5 bin metrekare alan üzerine kurulu 6 ayrı bölümden oluşuyor. Ar-Ge Merkezimiz bünyesinde; Malzeme Teknolojileri Laboratuvarı, Yanma Test Laboratuvarı, Enerji Kabloları Test Laboratuvarı ve Telekom ve Fiber Kabloları Test Laboratuvarı’nın yanı sıra, Tasarım ve İnovasyon Ofisi ile Proses Tasarım ve Prototip Geliştirme Ofisi bulunuyor. Ar-Ge Merkezi laboratuvarlarımız ise, TS EN ISO/IEC 17025 “Deney ve Kalibrasyon Laboratuvarlarının Yeterliliği için Genel Şartlar Standardı”na ve Türkiye’de ilk kez, Türk Akreditasyon Kurumu (TÜRKAK) tarafından akreditasyon kapsamına alınan Özel Sektör Yanma Testleri Laboratuvarı “CPR - Yapı Malzemeleri Yönetmeliği” alt yapısına sahip.
İnovasyon ve ürün geliştirme çalışmalarına ek olarak, 2020 yılı sonunda tamamlanmış 6, devam eden 1 Tübitak Projesi ile toplamda 7 adet Tübitak Projesi bulunan Şirketimizin, Tübitak ve üniversiteler ile yakın iş birliği artarak devam ediyor. Ayrıca, 2020 yılında geliştirilen özel kablolar için, 1 adet uluslararası patent başvurusunda bulunduk.
Gerçekleştirdiğimiz tüm çalışmaların bir sonucu ve Türk kablo sektörünün “En Çok Ar-Ge Harcaması Yapan” Şirketi olarak, 2020 yılında Ar-Ge harcamalarımızı yüzde 14,4 artırarak, 4.651.103TL’ye yükselttik. Önümüzdeki dönemde de bu bakış açısıyla çalışmalarımızı sürdüreceğiz.
İnovasyonu nasıl tanımlıyorsunuz. Firmanızın bu konudaki çalışmaları ne yönde öğrenebilir miyiz?
Türk kablo sektörünün öncü firması olarak, inovasyonu tüm çalışmalarımızın bir parçası, olmazsa olmazı olarak tanımlıyoruz. Her daim kendimizi ve sektörümüzü geliştirmek üzere, sahip olduğumuz yenilikçi bakış açısıyla, Mudanya Ar-Ge Merkezi ile teknolojiye ve inovasyona yaptığımız yatırımı artırarak, kullanıcıları teknolojik yeniliklerle beraber üstün performanslı ürünlerle buluşturarak, ülkemizin rekabet gücünü geliştirmeyi hedefliyoruz. Kalite, bilgi birikimi, yenilikçi & verimli çözüm ve teknolojilere odaklanarak daha sürdürülebilir bir gelecek için yeni ürünler yaratmayı odağımızda tutuyor; dijital dönüşüm süreciyle beraber hızlanan inovasyon çalışmalarının sürdürülebilir bir geleceğe olumlu etkileri olacağına inanıyoruz.
Toplam üretiminizin ihracattaki payını ve ağırlıklı olarak dünyanın hangi ülkelerine ihracat yaptığınızı öğrenebilir miyiz?
2020 yılında Covid-19 pandemisine rağmen hem iç piyasada hem de ihracatta ciddi bir ivme kaydettik. Ciromuzu 2019 yılına oranla yüzde 23 oranında artırarak 1.802.184.466 TL’ye yükseltirken; aynı zamanda ihracatın ciro içerisindeki payını da yüzde 37’ye çıkararak 665.113.320 TL’ye ulaştık. Bu zorlu dönemde yenilikçi ve sürdürülebilir çözümlerimiz üzerinde aralıksız çalışmaya devam ettik ve 2020 yılında Ar-Ge harcamalarımızı yüzde 14,4 oranında artırdık.
Türki Cumhuriyetler, Ortadoğu ülkeleri başta olmak üzere ancak bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla, bugün çok geniş bir coğrafyayı kapsayan 40’dan fazla ülkeye ihracat yapıyoruz.
Firmanızın kısa ve uzun vadedeki hedefleriyle ilgili neler söylemek istersiniz? 2020 yılı hedeflerinize ulaşabildiniz mi? 2021 yılından beklentileriniz neler?
2020 yılı sadece bizim için değil, tüm Dünya için, insanlar için çok zor bir yıl oldu. Covid-19 pandemisi dolayısıyla, her birimiz hiç tanımadığımız bir süreçten geldik. Bu süreçte birlik olmak, dayanışma, güven gibi kavramlar herkes için öne çıktı. Biz de bu doğrultuda, tüm çalışmalarımızı yoğun bir şekilde gerçekleştirdik ve 2020 yılını, büyük bir aile olarak, minimum zarar ve maksimum kazançla kapadık. Finansal sonuçlarımıza da bakacak olursak, Şirketimizin 2020 yılını başarıyla tamamladığını rahatlıkla söyleyebiliriz.
2021 yılına da çok çalışarak başladık. Bu yılı da başarılara imza atarak, ekip ruhumuzu kaybetmeden ve dayanışma içinde tamamlayacağız. Bu yılın bizim için en önemli konu başlığı “sürdürülebilirlik”.
Tüm paydaşlar ve gezegenimiz için ekonomik, çevresel ve sosyal sürdürülebilirliği tüm çalışmalarımıza entegre ederek, sürdürülebilirliğin odağında, inovasyon ve gelişime öncülük ederek çevreye duyarlı yeni ürün ve sistemler üzerine yatırımlar yapmaya devam ediyoruz. “Türkiye’yi Sürdürülebilir Yarınlara Bağlıyoruz” misyonumuzdan aldığımız güçle yerli üretime olan katkımızı artırmayı hedefliyoruz. Bu bizim en büyük hedefimiz.
Sınırlı doğal kaynaklarımızı korumaktan ve gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakmaktan biz sorumluyuz. Bu kapsamda, 2021 yılı içinde 10 farklı sürdürülebilirlik projesi gerçekleştirmeyi planladık ve bunlar arasından 6 tanesini, yılın ilk çeyreğinde tamamlayarak enerji tüketimini azaltmaya ve verimliliği arttırmaya katkıda bulunduk. Türk Prysmian Kablo olarak, 2030 yılına kadar karbon ayak izimizi 59 ton azaltmayı hedefliyoruz. Hızlı ve doğru aksiyonlar alarak planladığımızdan da erken bir dönemde gerçekleştirdiğimiz bu yatırımlarımız sayesinde, yılın ilk çeyreğinde yaklaşık 144,5 ton CO2 emisyonunu önledik. Yıllık doğal gaz tüketimini 481 Sm3, enerji tüketimini 117.316 kWh ve motorin tüketimini 29.759 litre azalttık. Ayrıca, yakın zamanda sürdürülebilirlik çalışmalarını doğru ve gerçek zamanlı olarak ölçmeye yardımcı olan özel bir sürdürülebilirlik panosu geliştirdik.
Mevcut üretim ve tüketim dinamiklerinin sınırlı kaynaklar karşısında denge oluşturmasını esas alan sürdürülebilirlik, değişen tüketici davranışları karşısında şirketlerin de dönüşümünü hızlandırıyor. Hem ülkemiz hem de dünyamızın daha güzel yarınlara ulaşması için biz de belirlediğimiz hedefler doğrultusunda hem sürdürülebilirlik çalışmalarımıza ağırlık vereceğiz hem de sektörümüzü geliştirmek ve daha iyi bir noktaya getirmek üzere çalışmayı sürdüreceğiz.
Firmanızın kalite politikası ile ilgili neler söylemek istersiniz?
Sektörde teknolojik imkan ve kabiliyeti, inovasyon yeteneğimiz ve sürdürülebilir üretime verdiğimiz önemle öne çıkıyoruz. Çevreye duyarlı yeni ürün ve sistemlere yatırım yapıyoruz. Evrene karşı sorumluluk bilinci olan hem dünyanın hem de endüstrinin yararına olacak yenilenebilir enerji projelerine odaklanıyoruz. Sürdürülebilirlik bakış açısıyla sürdürülebilirliği odak noktasına alan bir marka olarak küresel gelişmelerden en az oranda etkileniyoruz. Bu da uzun vadede kaliteli ürün ve hizmetle sektöre hizmet eden kaliteli bir marka konumuna taşıyor bizi.
Türk Prysmian Kablo olarak, sektörümüzdeki uzmanlığımızı, ürünlerimizin kalitesini, sahip olduğumuz sistem belgelerimiz ve kablolarımıza ait ulusal ve uluslararası kurumlarca, belirli performans testleri sonucunda verilmiş ürün belgelerimiz ile kanıtlıyoruz.
Dünyayı etkisi altına alan Covid-19 sürecinden özellikle üretici kimliği olan firmalar fazlası ile etkilendi. Siz firma olarak bu süreci nasıl değerlendirdiniz?
Küresel salgın dünya genelinde büyük kısıtlamalara ve olumsuzluklara neden oldu. Tüm bunlara rağmen Türk Prysmian Kablo olarak aldığımız önemlerle sağlam adımlar atarak güçlü bir duruş sergiledik. Aldığımız üst düzey önlemler sayesinde; TSE Covid-19 Hijyen, Enfeksiyon Önleme ve Kontrol Kılavuzu’nda yer alan tüm gereklilikleri yerine getirerek, Türk kablo sektöründe Covid-19 Güvenli Üretim Belgesi’ni almaya hak kazanan ilk kuruluş olduk. Bu dönemde hızlı karar alma ve aksiyona geçebilme kabiliyetinin firmalar için ne kadar önemli olduğunu gördük. Tüm dünya olarak yaşadığımız köklü ve ani değişimlere hızla adapte olarak dijital teknolojilerden aldığımız destek ile iş ortaklarımızla yakın ilişkilerimize ara vermeden devam ettik. Bu güçlü duruşumuzun olumlu etkilerini kısa zamanda görerek 2020 yılını tahminlerimizin üzerinde sonuçlarla ve önceki yıllara göre daha üstün bir performansla tamamladık.
Sektörünüzü yakından bilen biri olarak bize sektörünüzün gelişimi ile ilgili neler söylemek ister siniz? Sektörünüzle ilgili ülkemizin dünya pazarındaki yeri neresi öğrenebilir miyiz?
Türk kablo sektörü, İnşaat, enerji ve iletişim sektörlerindeki gelişmelere paralel olarak büyümeye devam ediyor. Bugüne baktığımızda da kablo sektörünün uluslararası standartlardaki üretim teknolojileri, eğitimli iş gücü, Ar-Ge çalışmaları ve giderek artan kalite bilinci ile dünya kablo sektöründe rekabet edebilecek ve tüm dünya ülkelerine ihracat yapabilecek seviyeye geldiğini söyleyebiliriz. Son yıllarda TÜİK ve TİM gibi kurumlar tarafından yapılan çalışmalar ve istatistiklere göre, Türk kablo sektörünün yurt içi ve yurt dışı satışlarının toplam büyüklüğü 3-4 milyar USD civarında ve Türkiye’deki kablo üreticilerinin toplam üretim ve cirosunun yaklaşık yüzde 80-90’lık payını, ilk sırada bulunan 20 firma gerçekleştiriyor.
Son olarak kendi sektörünüzle ilgili yaşadığınız sorunlar neler ve bu sorunların çözümü noktasında önerileriniz nedir öğrenebilir miyiz?
Ne yazık ki sektörümüzün kalite algısı çok düşük ve standartlara uygun olmayan üretim yapılıyor. Bu konuda, Türk kablo sektörünün derneği olarak tanımlanan Kabloder oldukça yoğun bir şekilde çalışmalar gerçekleştiriyor. Bizim de hem üyesi olduğumuz hem de yönetiminde aktif olarak rol aldığımız Kabloder , Türk Standartları Enstitüsü, ve, T.C. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ve T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile iş birliği içinde.
Artan şehirleşme ve nüfus yoğunluğunun beraberinde getirdiği yangın riskinin yüksek olduğu yapılarda yangın anında can ve mal kayıplarını önleyecek türde yangına karşı güvenli tesisat kabloları, düşük duman yoğunluğu, halojenden arındırılmışlık, alev iletmeme veya alev altında akım iletme gibi özellikler gösteriyor. Bir yangın anında, binadaki insanların tahliyesine imkan verecek ve binada bulunan kritik sistemlerin (acil aydınlatma, ses, anons, otomatik kapılar, acil durum asansörleri, yangın söndürme sistemleri, jet-fanlar vb. gibi) çalışmaya devam etmesini sağlayacak tipte LSOH ve FE 180 tipi yangına karşı güvenli kablolar kullanılmalı. 10 Haziran 2016 tarihinde Avrupa Birliği ile birlikte ülkemizde de yürürlüğe giren ve 1 yıllık geçiş aşamasından sonra 1 Temmuz 2017’de kablo üreticileri için kanunen zorunlu hale gelen; sadece kabloların değil tüm yapı malzemelerinin de yangına karşı güvenilir hale getirilmesini amaçlayan yeni “CPR-Yapı Malzemeleri Yönetmeliği” ile birlikte, bu standartlara ayak uydurabilen üreticiler hem ürün çeşitlemesine giderek katma değeri daha fazla olan ürünlere odaklanmaya, hem de ihracat pazarlarındaki şanslarını daha da arttırmaya başladılar. Bununla birlikte üreticiden son kullanıcıya kadar tüm aşamalarda kalite ve standartlar yükselmiş ve CPR’a uygun ürünlerin kullanılması ve denetlenmesi konusunda ilgili kurum ve kişilere ciddi sorumluluklar geldi.
Yapı Malzemeleri Yönetmeliği kapsamındaki kabloların yangına karşı tepki performanslarına göre sınıflandırılmasını düzenleyen EN 50575 standardının uygulamaya geçilmesi sektörümüz için büyük önem taşıyor. Yangın riski taşıyan tüm konut projelerinde bu yönetmeliğe uygun kabloların kullanılması; T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na ait Piyasa Gözetim ve Denetim ekiplerinin de piyasadaki kabloları CPR uygunluğu açısından denetleyecek olması, Türk kablo sektöründe kalite ve güvenlik seviyesinin yükseltilmesi için çok önemli bir rol oynadığını düşünüyoruz.
Türk Prysmian Kablo olarak, biz de hem Kabloder aracılığıyla hem de kendi gerçekleştirdiğimiz çalışmalarla sektörümüzün gelişimine ön ayak olacağız.