Türkiye ?Nükleer Teknoloji Ligi?ne Yükseliyor
4.3.2021
Mersin Akkuyu Nükleer Güç Santrali'nin 3. reaktörünün temel atma töreninde, tarihi bir ana tanıklık etmenin mutluluğu ve heyecanını yaşadım. Türkiye'nin enerjisinin yükselişini simgeleyen büyük bir adım atılmış oldu.
Yükselen güç Türkiye'nin, ihtiyaç duyduğu her alanda güçlenmesi için esas olan enerjide güçlenmesi, dışa bağımlılığının giderilmesidir.
Türkiye nükleer enerjide, güç mücadelesinin en iddialı ülkelerinin olduğu ortama giriş yapıyor. Gecikmiş bir büyük adımı atıyor. Bugün başta ABD olmak üzere birçok ülkede işletme halinde olduğu ve yenilerinin yapıldığı nükleer santrallerde Türkiye, 50 yıl geriden gelerek aradaki mesafeyi süratle kapatmaya kararlı.
Bugün dünyada 32 ülkede 443 reaktör işletme, 19 ülkede 50 reaktör inşa halindedir. ABD'de 94 reaktör işletme, 1 reaktör inşa halindedir. Fransa'nın mevcut 56 reaktörüne ilave olarak,1 reaktörü inşa halindedir. Bu arada hatırlatmak gerekir ki, Fransa elektrik üretimin %70'ini nükleer santrallerden elde etmektedir. Rusya'da 38 reaktör işletmede,3 de inşa halindedir. Çin özellikle son dönemde çok büyük atak yapmış ve işletmede olan 50 reaktörüne ilave olarak 12 reaktörü de inşa halindedir.
Güney Kore'de 24 reaktör işletmede,4 tanesi de inşa halinde. Japonya da önemli çünkü hem yapımcı, hem de işletmeci bir ülkedir.
Kesintisiz, çevreye duyarlı, güvenli, yeni nesil teknolojiyle üretim yapacak olan Akkuyu nükleer güç santrali,4 reaktörden oluşacak. Türkiye'nin elektrik ihtiyacının %10'unu sağlayacak.
Temel atma töreninden hemen sonra benim de katıldığım gazeteciler toplantısında Enerji Bakanımız Fatih Dönmez; "Teknoloji transferi en büyük arzumuz ama şöyle söyleyeyim. Biz maalesef 50-60 yıl geriden geliyoruz. Dolayısıyla bu açığı süratle kapatmamız lazım. Bu ilk proje de bizim için önemli bir fırsat öğrenmek açısından. İnşallah ikincisinde yerlilik oranımız daha fazla, üçüncüsünde belki daha fazla olacak şekilde devam edecek. Bu projede yerli tedarikçilerle çalışılmasını istiyoruz. Proje dönemi boyunca, yani yatırım dönemi yaklaşık 6 milyar dolarlık bir yerli katkı Türkiye'den sağlanmış olacak" dedi.
Sayın Bakan konuşmasında şu noktaların da altını çizdi; "Bu tür dev projeler, ki Akkuyu 550 bin parçadan oluşuyor, inşaat, elektrikelektronik ve makine imalat sanayii alanında faaliyet gösteren pek çok sektöre de iş imkânı sunacak. En yoğun dönemde 16 bin kişi çalışacak yapım döneminde. 4 reaktör tam işletmeye geçtiğinde 4 bin personel çalışacak. Burada da yine önemli oranda bir yerli iş gücümüzün çalışacak.
Bu projeye imza atıldığında lisans eğitimiyle ilgili bir anlaşma da söz konusuydu. Öğrencilerimizi lisans eğitimine gönderdik. Bunlardan 186'sı mezun olup geldi ve şu anda bu projede çalışmaya başladı. Diğerlerinin eğitimi devam ediyor. Bu arada bir-iki yıldır Rusya dışında da nükleer alanda yüksek lisans yapmak ve dönüşte Türkiye'de çalışmak şartıyla gönderdiğimiz öğrencilerimiz var."
Türkiye'nin nükleer ligine katılması, uluslararası ilişkiler açısından büyük önem taşıyor. Enerji ve yüksek teknoloji konusunda Türkiye'nin dışa bağımlılığının giderilmesi, Türkiye'nin bağımsızlığının en önemli hedefidir. Türkiye bu yolda mesafe almaya başlamıştır. Rotası, tarih tezi, kararlılığı, mücadelesi nettir. Tam bağımsız Türkiye hedefiyle, geleceğin küresel gücü olmaya kararlıdır.
Mavi Vatan'dan gelen ve gelecek olan doğalgaz müjdeleri, başta savunma sanayiinde ve diğer alanlarda yüksek teknolojide artan yerli üretim ivmesi, uzay teknolojisine yöneliş, nükleer teknoloji fazına geçiş Türkiye'nin gücüne güç katacak büyük hamlelerdir.
Kaynak: https://www.aksam.com.tr/yazarlar/prof-dr-yasar-hacisalihoglu/turkiye-nukleer-teknoloji-ligine-yukseliyor/haber-1156594