2025 yılı sonuna kadar ihracat hedefini bir önceki yıla göre %400 artırmayı hedefleyen ürettiği modüler panolarla dünyanın önde gelen pano üreticilerinden birisi olma yolunda emin adımlarla ilerleyen BEYPANO’nun yöneticisi Ceyhan Atasoy ile BEYPANO’nun ihracat hedeflerini, Üretimini ve insan kaynağına verdiği önemi konuştuk.
Kısaca okuyucularımıza ihracata nasıl başladığınızdan bahseder misiniz?
İhracat serüvenimiz 2024 yılında yalnızca bir ülkeyle başladı. O dönem, bu ilk adımın bizim için bir dönüm noktası olacağının farkındaydık. Stratejik bir planlama ile 2025’in ilk çeyreğinde bu sayıyı 10 ülkeye çıkardık. Kuzey ve Batı Afrika, Körfez Ülkeleri, Balkanlar ve Orta Avrupa’ya aktif olarak ihracat yapmaya başladık. Her pazarın dinamiği farklı ama müşterilerimizin ortak talebi: kalite, hızlı teslimat ve sertifikalı ürünler. Biz de bu ihtiyaçları en iyi şekilde karşılamaya odaklanıyoruz.
2025 sonu itibarıyla ihracat hedefleriniz ve makine yatırımı ile ilgili hedefleriniz neler?
2025 yılında ihracatımızı, bir önceki yıla göre %400 artırmayı hedefliyoruz. Özellikle Avrupa’daki yeni girişimlerimizi büyüterek, bu kıtadaki müşteri sayımızı artırmak istiyoruz. Bu büyümeyi plansız değil, kontrollü ve teknoloji odaklı yapmak niyetindeyiz. Bursa, makine sanayisinin başkenti. Biz de bu avantajı kullanarak, dünya çapında başarısını kanıtlamış Bursa merkezli makine üreticileriyle çalışıyoruz.
Bildiğim kadarıyla BEYPANO’nun montajlı pano hizmeti yurtiçinde bir hayli ilgi görüyor. Bu panolar yurt dışında da yeterince ilgi görüyor mu?
Evet, özellikle Form 4B standardında, montajlı panolarımızla yurt içinde olduğu kadar yurt dışında da dikkat çekiyoruz. Yurt dışındaki projelerde sadece ürün değil, kurulum ve teknik destek hizmeti de sunuyoruz. Bazı pazarlarda yerel partnerlerle hibrit bir modelle ilerliyoruz. Bu da bizi bir tedarikçi olmaktan çıkarıp, çözüm ortağına dönüştürüyor.
Üretim süreçleriniz ve kalite belgeleri hakkında neler söylemek istersiniz?
Üretim sürecimiz sac hammadde ile başlar; kesim, büküm, kaynak ve boyama gibi tüm süreçler kendi bünyemizde gerçekleştirilir. Bu da ürün kalitesinde tam kontrol ve hızlı teslimat demektir. Tüm panolarımız tip testlidir. Modüler panolarımız IP55 sertifikalıdır; kaynaklı panolarda ise IP66 seviyesine kadar üretim gerçekleştirebiliyoruz.
BEYPANO kadın istihdamına önem veren bir firma. Buradan hareketle üretim ve tasarımda kadınların rolünden bahsedebilir misiniz?
Sektörümüz metal ağırlıklı olmakla birlikte, özellikle tasarım ve mühendislik alanında, kadın mühendislerimiz üretimde estetik bakış açısını ve detaylara gösterilen özeni firmamıza taşıyor. Onların üretim süreçlerine kattığı değer, sadece kalite değil, aynı zamanda çalışan çeşitliliği ve kapsayıcılık açısından da bizim için önemli. Bu sayede BEYPANO’da yalnızca teknik değil, insani değerler de güçleniyor.
Ar-Ge çalışmalarınız ne durumda? Yeni ürünler geliştiriyor musunuz?
Şu anda Körfez ve sıcak iklim kuşağında kullanılabilecek özel bir pano projesi üzerinde çalışıyoruz. İnovatif bir proses çalışması ile iç ortam sıcaklığını düşürebilen bir sistem geliştiriyoruz. Detaylarını şu aşamada açıklamak için erken, ancak tamamlandığında dünya çapında ses getirecek bir proje olacağına inanıyoruz. Bu da BEYPANO’nun Ar- Ge’de de öncü olduğunun bir göstergesi olacak.
Son zamanlarda en çok konuşulan konulardan birisi de üretimde yapay zekanın kullanımı. Buradan hareketle BEYPANO’nun yapay zekaya olan yaklaşımı nasıl öğrenebilir miyiz?
Yapay zekâ çalışmalarımıza 2024 yılında başladık. Bu, geleceğin kaçınılmaz bir değişimidir. Buna uyum sağlamak ve onu bir araç olarak kullanmak son derece önemli. Yapay zekâyı pazar geliştirme ve müşteri taleplerini değerlendirme süreçlerinde aktif biçimde kullanıyoruz. Sanayi devrimi daha çok mavi yakayı etkilerken, yapay zekâ değişimi fikri üretim yapan kitleleri doğrudan ilgilendiriyor. Bu dönüşüme hazırlıklı olmak, sürekli yeni yetkinlikler kazanmak gerekiyor. BEYPANO olarak bu dönüşüme erkenden adapte olan ve yapay zekâyı iş süreçlerine entegre eden öncü firmalar arasında yer aldığımızı düşünüyoruz.
Sürdürülebilir enerji konusunda ne düşünüyorsunuz?
BEYPANO olarak sürdürülebilirlik bizim için sadece bir çevre politikası değil, aynı zamanda bir şirket kültürüdür. Üretimimizin yaklaşık %80’ini kendi güneş enerji santralimizden (GES) elde ediyoruz. Bu, hem karbon salınımını azaltıyor hem de uzun enerji maliyetimizi yönetilebilir kılıyor. Ayrıca araç filomuzun neredeyse tamamı elektrikli araçlardan oluşuyor. Sürdürülebilirlik anlayışımız sadece üretimde değil, iş yapış biçimimizde de kendini gösteriyor.
BEYPANO’nun mesleki eğitime katkısı nedir? Meslek liseleri ile ilişkiniz ne durumda?
BEYPANO olarak sadece bugünü değil, sektörün geleceğini de önemsiyoruz. Bu kapsamda mesleki eğitime de aktif destek veriyoruz. Türkiye genelindeki birçok meslek lisesinin elektrik bölümleriyle iş birliği içerisindeyiz. Öğrencilerin pratik becerilerini geliştirmeleri amacıyla, endüstride kullanılan kalite ve fonksiyonellikte elektrik panolarını eğitim amaçlı olarak okullara temin ediyoruz. Böylece gençlerin gerçek dünya uygulamalarıyla tanışmalarını ve mezun olduklarında sektöre daha donanımlı adım atmalarını sağlıyoruz. Bu aynı zamanda sektörümüze nitelikli iş gücü kazandırmak açısından da son derece kıymetli bir katkıdır.
BEYPANO’da insan kaynağı ve eğitim yaklaşımı nasıl şekilleniyor?
BEYPANO olarak, sektörde kendini kanıtlamış nitelikli profesyonelleri ekibimize dahil etmenin yanı sıra, mevcut çalışanlarımızın gelişimine de büyük önem veriyoruz. Hem teknik hem de yönetsel becerileri artırmaya yönelik sürekli eğitim programları sunuyoruz. Bu yaklaşım, çalışanlarımızın yetkinliklerini artırırken aynı zamanda iç terfileri de destekliyor. Böylece hem kurumsal hafızamızı koruyor hem de ekip içi motivasyonu yüksek tutuyoruz.
BEYPANO’nun uzun vadeli hedefleri nelerdir?
Bizim vizyonumuz net: BEY PANO’yu, dünyanın bilinen ve tercih edilen pano markalarından biri yapmak. Sadece ürün kalitesi değil, iş ahlakı, sürdürülebilirlik politikaları ve müşteri memnuniyeti ile örnek gösterilen bir firma olmak istiyoruz. “Made in Türkiye” ibaresi ile yurt dışına gönderdiğimiz her ürün, bizim için büyük bir onur. Bu ibareyi taşıyan ürünlerin artması, aslında ülkemizin de marka değerinin artmasıdır.