Türkiye, yüksek teknoloji alanında bağımsızlık yolunda önemli bir adım attı. İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) ile Kendal Elektrik Aydınlatma Sanayi A.Ş. arasında imzalanan stratejik protokol ile Türkiye’nin ilk yerli LED çip üretim altyapısı kuruluyor. Bu konsorsiyum, ülkenin mikroelektronik ve yüksek teknolojili ürünlerde küresel ölçekte söz sahibi olma hedefinin temel taşlarından biri olarak kabul ediliyor.
Yüksek Teknolojili Üretim ve Bilimsel Birikimin Buluşması
İTÜ’nün 250 yılı aşkın bilimsel geleneği ve uzman kadrosu ile Kendal Elektrik’in 27 yıllık sanayi tecrübesi, bu iş birliğinde eş zamanlı olarak ilerliyor. İki kurumun ortak vizyonu, yalnızca üretim değil; bilgi, inovasyon ve tasarım odaklı bir dönüşüm sürecini hedefliyor.
Protokol kapsamında, InGaN/GaN tabanlı yarı iletken katmanların epitaksiyel büyütülmesi, wafer seviyesinde yonga ayrıştırma, metalizasyon, paketleme ve test süreçleri Türkiye’de ilk kez entegre ve tamamen yerli mühendislik gücüyle gerçekleştirilecek. Bu, Türkiye’nin mikro LED teknolojilerinde tasarım ve üretim alanında kendi kendine yeterli olma yolunda önemli bir dönüm noktasıdır.
Sanayiden Akademiye Güç Birliği
İTÜ ve Kendal Elektrik arasındaki bu stratejik ortaklık, üniversitenin sanayi ile entegrasyonunu güçlendirmeyi amaçlıyor:
- Gerçek dünya staj ve iş fırsatları
- Yüksek lisans ve doktora öğrencileriyle sanayi odaklı Ar-Ge projeleri
- 1773 Teknopark projelerinde öncelikli çalışmalar
- Sanayiyle entegre tez çalışmaları
- Sanayi test ve validasyon süreçlerine laboratuvar erişimi
- Teknik eğitim, seminer ve saha katkıları
- Mentorluk ve uzmanlık desteği
Bu katkılar, Türkiye’de üniversite-sanayi iş birliğinin model örneği olarak görülüyor.
Stratejik Hedefler ve Uluslararası Rekabetçi Vizyon
Başta Kendal Elektrik Yönetim Kurulu Başkanı Fırat Kendal Aksoy ve Genel Müdür Murat Kaan Dilber olmak üzere, paydaşlar bu iş birliğinin ülkenin yüksek teknolojili üretim kapasitesini artırmayı ve ihracat değerini yükseltmeyi amaçladığını vurguluyor.
Kendal Elektrik Yönetim Kurulu Başkanı Fırat Kendal Aksoy, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “Bu proje bizim için sadece bir üretim girişimi değil, aynı zamanda Türkiye’nin teknolojik bağımsızlık yolundaki en önemli kilometre taşlarından biridir. 27 yıllık sanayi tecrübemiz ve İTÜ’nün akademik bilgi birikimiyle birleşerek, tasarım ve üretim süreçlerini tamamen yerli imkanlarla gerçekleştirecek bir altyapıya kavuşuyoruz. Bu sayede, mikro LED teknolojilerinde tasarım ve üretimde söz sahibi olmayı hedefliyoruz” dedi.
Aksoy sözlerine şu şekilde devam etti: “25 yıl önce hayalini kurduğum bu yolculuk, artık gerçeğe dönüşüyor. Türkiye’de tasarım ve mühendisliği tamamen yerli imkanlarla yapılan ürünlerle küresel pazarlarda yer almayı amaçlıyoruz. Bu sayede, ihracatımızı artıracak ve ülkemizin yüksek katma değerli ürünlerdeki rekabet gücünü yükselteceğiz.”
Murat Kaan Dilber, “Bu proje, 25 yıl önce hayalini kurduğum İTÜ kampüsünde başlayan yolculuğumun meyvesidir. Artık sadece üretmek değil; tasarımı ve mühendisliği Türkiye’de yapılmış ürünlerle küresel pazarlara ulaşmayı hedefliyoruz” dedi.
Türkiye’nin mikro LED teknolojisinde tasarım ve üretimde bağımsız ülke olma vizyonu, bu protokol ile somutlaşmaya başladı. Bu adım, Türkiye’nin yüksek katma değerli ürünlerde ihracatını artırmayı ve global rekabet gücünü yükseltmeyi amaçlıyor.
Geleceğe Yönelik Büyük Düşünceler
İTÜ Rektörü Prof. Dr. Hasan Mandal, “Bu iş birliği, ülkemizin yüksek teknolojili üretim kapasitesini güçlendiren, sanayi ve akademiyi bütünleştiren örnek bir model olacak. Bilim ve sanayinin yakınlaşmasıyla, Türkiye’yi teknoloji lideri ülkeler arasına taşıyacağız” dedi.
Kendal Elektrik’in liderliğinde gerçekleştirilen bu proje, sadece bir teknik mutabakat değil; aynı zamanda Türkiye’nin teknolojik bağımsızlık ve sürdürülebilir büyüme stratejisinin en önemli göstergelerinden biridir.
Bu gelişmeler ışığında, Türkiye’nin mikro LED teknolojileri alanında hem tasarımcı hem de üretici olarak söz sahibi olma yolunda ilerlemesi, küresel pazarlarda rekabet gücünü önemli ölçüde artıracaktır.
Gelecek vizyonumuz, yüksek teknolojili ürünlerde tasarım ve üretimin tamamının yerli imkanlarla gerçekleştirilmesi ve bu sayede milli sermayenin yükseltilmesidir. Bu stratejik ortaklık, Türkiye’nin kendi teknolojisini geliştiren, tasarlayan ve ihraç eden ülke olma yolundaki kararlı adımlarından biridir.