Bildiğimiz kelime zenginliğini artırarak; anlama, düşünme, ifade etme ve eylem zenginliğimizi de artırmış oluruz.
Bildiğimiz kelimeler kadar düşünür, bildiğimiz kelimeler kadar hayatı anlarız. Sonra da anladıklarımıza göre kararlar veririz. Kavram zenginliğini artırarak; anlama, düşünme, ifade ve eylem zenginliğimizi de artırmış oluruz.
Kelimeler, dış dünyanın iç dünyamıza yansımasıdır. Yani her şeyi kelimeler aracılığı ile algılarız. Örneğin; güzel bir manzara, gün batımı, yemyeşil orman, dinlendirici bir tatil veya sevdiğiniz birinin ismi vb. kelimeleri duyduğumuzda, zihnimizde güzel hisler uyanır. Kötü ve iğrenç kelimeleri duyduğumuzda da bizde aynı çirkinlikte hisler oluşur. Kelimeler, düşünmemizi, düşündüklerimizin diğerlerine aktarılmasını ve davranışlarımızı planlamamızı sağlar. Bu nedenle daha çok kelime, kavram öğrenerek hayatı daha iyi anlayabiliriz. Örneğin, misyon, vizyon ve hedef kelimelerinin anlamını bilen bir kişi, davranışlarının hangi amaca yönelik olması gerektiğini bilir. Ve o alanda bilinçli hareket eder. Strateji, program ve eylem planının ne demek olduğunu bilenler ise nasıl davranacaklarını fark ederler, günlük yaşamında daha teknik davranırlar.
Bize söylenen bir sözü veya gördüğümüz herhangi bir olayı, doğru anlamlandırabilmek, ancak daha çok ve doğru kelime bilmekten geçer. Kavramları bilmek demek, o kelimelerin hayattaki karşılığını doğru bilmek ve anlamak demektir. Anlamadığımız, bilmediğimiz ve dolayısıyla ifade edemediğimiz bir hayatta yapabileceğimiz çok fazla şey yoktur, insanların yaptıklarını yapmaktan ve emirlerini yerine getirmekten başka. Bu nedenle, düşünce dünyamız ve ifade gücümüz bildiğimiz kelimeler kadardır. Yanlış kelimeler ve anlamlar, dış dünya ile yapmak istenilenler arasındaki bağı bozar. Bazen aklımızdaki anlamları gerçek hayata uymayan kelimelerle dış dünyayı anlamaya çalışıyor, uyumsuzluğun yanlış olduğunu bilmeden de herkese tepki gösteriyoruz. Üstelik bu fark edemediğimiz yanlışlara göre kararlar veriyoruz. Kelimeleri ve anlamlarını daha çok ve doğru bildiğimizde ise isteklerimizi çevremize daha etkili ve farklı ifade edebiliriz. Seçimleri daha doğru yapabiliriz. Ayrıca, bizler doğup geliştiğimiz kültürün kelime ve kavramlarıyla düşünür ve yaşarız. Kültürler arası farklarda buradan geliyor.
Kontrollü İletişim
Girişimler bizi diğer insanlarla iletişim kurmaya zorlarken, iletişimimizin belirsiz ve yanlış olması, bizleri çevremizdekilerle çatışmalara götürür.
Etrafımızdan bize saygılı ve güzel davranılmasını beklemek doğal bir istektir. Saygı ve iyilik göremezsek bile, herkese karşı saygılı olmak erdemliliktir. Fakat çevresine saygısız olan ve zarar veren birinin, etrafındakilerden iyilik ve saygı beklemesi ise cahillik, bencillik ve magandalıktan başka bir şey değildir.
Bence insanları olduğu gibi kabul edelim. Fakat davranışlarının temelinde sorun olanları da hayatımıza almayalım. Bu yüzden insanları en baştan tanıyarak, onlarla ilgili dikkatli seçim yapalım. Geçmiş yıllarda birlikte çalıştığımız bir yöneticiyi sorun oluşturma konusuna örnek verebilirim. Birisinin yaptığı en küçük hatayı diğer insanlara anlatır ve hata yapıyor dediği kişiyle karşılaşınca da ona övgüler yağdırırdı. İstekleri, niyetleri net değildi. Sanırım kendisi de bilmiyordu, ne istediğini. Onu anlamak çok zordu. Bu kişiyi tanıyanlar ve bilenler onunla iş birliği yapmak istemiyorlardı. Tanımadan onunla çalışanlar da belli zaman sonra yollarını ayırıyordu. Ben de onunla kısa bir süre birlikte çalışmak zorunda kaldım. Bundan dolayı da onu olduğu gibi kabul ediyor ama onunla çok fazla iş birliğinde bulunmuyordum.
Girişimlerde bulunmak bizi diğer insanlarla iletişim kurmaya zorlarken isteklerimizin net olmayışı ve diğerlerinin de kötü niyetleri, bizleri anlaşmazlıklara götürür. Bu nedenlerden dolayı sorun yaşatmayacak ya da en az sorun yaşatacak, yeteneğinden ve niyetlerinden emin olduğumuz insanlarla hareket etmek isteriz. Bu konuda sizlere, bugün ve gelecekte birlikte olacağınız kişilerle çatışmaları önleyecek bir dizi düşünce egzersizi öneriyorum.
İsteklerimizi net olarak söylemek, onun istekleri ile isteklerimizi karşılaştırmak anlaşmamızı kalıcı yapacaktır. Bunun için aşağıdaki şemayı kullanarak soruların tahmini cevaplarını yazıp isteklerinizi karşılaştırabilirsiniz. Bu karşılaştırma çalışması, birlikteliklere doğru karar vermemizi sağlar. İsteklerin netleştirilmesi, çıkabilecek sorunları ortaya koyar. Buradaki amacımız mutabakat yaparak karşı taraftan da anlaşılabilmektir.
Aksi halde iletişimimiz, sadece olumsuz iç söyleşiler şeklinde zihnimizde dönüp duracaktır. Ayrıca var olan çatışmaları ortadan kaldırmak için de bu şemayı kullanabilirsiniz. Aşağıdaki şemada gösterilen soruların altına isteklerinizi ve onun isteklerini yazarak karşılaştırabilirsiniz.
Hayatı bölüştüğünüz herkesin hayattaki ortağınız olduğunu unutmayın.
E Kablo Elektrik Proje Satış Yöneticisi – Hakan Hündür