Berkay Somalı: 'Elektrikli Araçlar, Karbon Emisyonunu Sıfıra İndirerek Hem Hava Kalitesini İyileştirir Hem de İklim Değişikliğiyle Mücadelede Önemli Bir Rol Oynar'
3.2.2024
Voltrun’un Genel Müdürü Berkay Somalı ile dünyadaki ve Türkiye’de ki elektrikli araç pazarını ve elektrikli şarj istasyonlarını enine boyuna konuştuk.
Kısaca firmanızı tanıyabilir miyiz?
Firmamız, Zebra Elektronik, Türkiye'de elektrikli araç şarj istasyonları ve ağ çözümleri konusunda öncü bir rol üstlenmektedir. 2011 yılında kurulan şirketimiz, başından beri elektrikli araç şarj sektörüne yönelik yenilikçi teknolojik çözümler sunma amacı gütmüştür. 2016 yılında, şarj ağı işletmeciliği faaliyetlerimizi Voltrun markası altında yürütmeye başladık. 2023 yılı itibarıyla da, Voltrun artık sadece bir marka olmanın ötesine geçerek Zebra Elektronik'in bir alt iştiraki olarak yeniden konumlandırıldı. Bu stratejik hamle, her iki birimin de kendi uzmanlık alanlarında daha etkin ve odaklanmış bir şekilde ilerlemesini sağladı.
Elektrikli araç nedir? Çalışma prensibi ve teknolojisi hakkında kısa bir bilgi alabilir miyiz? Bu araçların çevresel, bireysel, ülke ekonomisi ve sürdürülebilirlikle ilgili avantajları nelerdir?
Elektrikli araçlar, enerjilerini bataryalarında depolayan ve bu enerjiyi elektrik motorları aracılığıyla harekete dönüştüren yenilikçi taşıtlardır. Bu araçların en büyük faydalarından biri, çevreye olan olumlu etkileridir. Elektrikli araçlar, karbon emisyonunu sıfıra indirerek hem hava kalitesini iyileştirir hem de iklim değişikliğiyle mücadelede önemli bir rol oynar. Enerji verimliliği açısından, elektrikli araçlar geleneksel içten yanmalı motorlara kıyasla çok daha üstündür. Bu taşıtlar, kullanılan enerjinin büyük bir kısmını harekete dönüştürerek, daha az enerji ile daha uzun mesafeler kat etmeyi sağlar. Ayrıca, daha az parça içermeleri nedeniyle bakım maliyetleri daha düşüktür. Elektrikli motorların üretimi, geleneksel motorlara göre daha az karmaşık ve maliyetli olduğundan, bu durum hem ekonomik hem de çevresel sürdürülebilirlik açısından avantajlar sunar.
Dünyada ve Türkiye’de elektrikli araç sayısı ve altyapısıyla ilgili genel bir bilgi verebilir misiniz? Şarj ünitesi boyutu da var tabii…
Türkiye'de 2023 yılının ilk 11 ayında, 55 binden fazla elektrikli araç satıldı. Bu satışlarla birlikte Türkiye'deki toplam elektrikli araç sayısı 70 bin mertebesine ulaştı ve elektrikli araçların toplam araç satışları içindeki payı %12'yi aştı. Küresel çapta bakıldığında ise, bu yıl elektrikli araç satışlarının yaklaşık 14 milyon adede ulaşarak, toplam araç satışları içinde %16'lık bir paya erişmesi bekleniyor.
Dünya çapında halka açık şarj ünitesi sayısında son yıllarda gözle görülür bir artış yaşanmıştır. Önceki yılın toplamına kıyasla yaklaşık 1.5 katlık bir artışla, toplam alternatif akım (AC) şarj ünitesi sayısı 1.5 milyona, doğru akım (DC) şarj ünitesi sayısı ise 750 bine ulaşmış durumdadır. Bu gelişme, her on elektrikli araç için bir halka açık şarj ünitesi oranının korunmasına yardımcı olmuştur. Türkiye'de ise son bir yılda şarj ünitesi sayısında önemli bir gelişme kaydedilmiş, halka açık şarj ünitesi sayısı üç katına çıkarak 10 bini aşmıştır. Böylece Türkiye'de her yedi elektrikli araca bir halka açık şarj ünitesi düşmektedir."
Bu veriler, hem global ölçekte hem de Türkiye'de elektrikli araç altyapısının hızla geliştiğini ve bu altyapının elektrikli araçların yaygınlaşmasını destekleyen önemli bir faktör olduğunu gösteriyor.
Bireylerin ve inşaat yatırımcılarının, müteahhidin elektrikli şarj istasyonu kurma ve çalıştırma maliyeti nedir? Kurulum sürecinde, sistem seçiminde neye dikkat etmeliler?
Şarj ünitesi kurulumu, özellikle binalar için, inşaat yatırımcıları ve bireyler için oldukça uygun maliyetlidir. AC tipi şarj ünitelerinin altyapı dahil kurulum maliyetleri, ortalama olarak 1.000 ila 1.500 dolar arasında değişmektedir. Bu ünitelerin her bir otopark bölümüne ayrı ayrı kurulması gerekmemektedir, ortak alanlarda ihtiyaca yönelik sayıda kurulması yeterlidir. Türkiye'de yürürlüğe giren otopark yönetmeliği, yeni binalar için belirli bir oranda şarj ünitesi kurulumunu zorunlu kılmaktadır. Otopark kapasitesinin %5'i kadar şarj ünitesi kurma zorunluluğu bulunmaktadır. Eğer bina AVM veya halka açık otopark ise bu oran %10 olarak belirlenmiştir. Örneğin, 100 araçlık bir otopark için gereken şarj ünitesi sayısı, yaklaşık 5 olacaktır ve bu ünitelerin toplam maliyeti yaklaşık 5.000 ila 7.500 dolar arasında değişecektir ki bu, bina inşaat maliyetlerinin içinde çok ufak bir kalemdir.
Ülkemizdeki binalar, AVM’ler, konutlar, ofisler elektrikli araçlar için uygun mu? Bu dönüşümde binalarımız mimari tasarım ve teknik, elektrik, otopark altyapısı anlamda nasıl bir dönüşüm geçirmeli?
Türkiye'deki binaların, AVM'lerin, konutların ve ofislerin elektrikli araçlar için uygunluğunu değerlendirirken, mevcut ve yeni binaları ayrı olarak ele almak önemlidir. Yeni binaların durumu daha elverişli, çünkü bu tür altyapılar zaten planlama aşamasında göz önünde bulunduruluyor. Mimari ve elektriksel tasarımda, şarj ünitelerinin konumlandırılması ve elektrik sistemlerinin doğru şekilde planlanması gerekiyor. Özellikle, şarj ünitelerinin yerleşimi, yaya yollarını engellemeyecek ve insanların güvenliğini tehlikeye atmayacak şekilde olmalıdır.
Mevcut binalarda ise durum daha karmaşık. Bu binalar genellikle elektrikli araç altyapısına uygun olarak tasarlanmamış, bu nedenle altyapısal revizyonlara ihtiyaç duyuyorlar. Örneğin, bir apartmanın mevcut elektrik trafosu, birden fazla şarj ünitesini destekleyecek kapasiteye sahip olmayabilir. Ancak, akıllı şarj ekipmanları bu sorunu çözebilir. Bu ekipmanlar, binanın anlık elektrik tüketimini takip ederek, şebekeyi ve binanın elektrik tesisatını koruyacak şekilde enerji dağıtımını optimize eder. Böylece, ek bir yatırım maliyetine gerek kalmadan daha fazla şarj ünitesi kurulabilir.
Dolayısıyla, elektrikli araçlar için altyapı dönüşümü, hem yeni binalar için planlama aşamasında hem de mevcut binalarda altyapısal iyileştirmelerle ele alınmalıdır. Bu süreçte, hem mimari hem de elektriksel altyapının doğru şekilde tasarlanması ve akıllı teknolojilerin kullanılması kritik öneme sahiptir.
Yollar, ulaşım aksları ve şehirlerimiz elektrikli araçlar için uygun mu? Yollar revize edilmeli mi; yol inşaatları ve tasarımlarında bir değişiklik yapılması ihtiyaç mı?
Elektrikli araçların mevcut yollarda rahatça seyahat edebilmesi için yolların fiziksel yapısında bir değişikliğe gidilmesine gerek yok. Ancak, şehirlerarası yollarda ve özellikle kırsal alanlarda elektrik altyapısının erişilebilirliği önemli bir konudur. Bu bağlamda, elektrik dağıtım ve iletim firmalarının rolü büyük.
Şehirlerarası yollarda hızlı şarj istasyonları kurmak istendiğinde, mevcut elektrik altyapısı ile uyumlu yerlerin sınırlı olduğu bir gerçek. Bu altyapıyı belirli noktalara getirmek ise zaman alabilir ve maliyetli olabilir. Bu sebeple, şarj istasyonları için stratejik olarak belirlenmiş noktalarda altyapının geliştirilmesi önem taşımakta. Bu, özellikle uzun vadeli bir planlama gerektiren bir konu olup, zamanla artan elektrikli araç sayısına paralel olarak bu tür altyapıların geliştirilmesi zorunlu hale gelecektir.
Elektrikli araç dönüşüm sürecinde inşaat sektörü adapte olabilmek için ilk ne yapmalı?
İnşaat sektörünün elektrikli araç dönüşüm sürecine adaptasyonu için ilk adım, sektörün her aşamasında, projecilerden mal sahiplerine kadar, bir farkındalık oluşturmak olmalıdır. Bu, elektrikli araç kullanımının artık kaçınılmaz olduğu ve bununla ilgili adımlar atılması gerektiği anlayışının benimsenmesi demektir. Bu durum, bir lüks ya da sertifika sistemlerinde puan kazanmak için değil, gerçek bir ihtiyaç olarak görülmelidir. Projeler, bu yeni gerçekliğe uygun şekilde şekillendirilmelidir. Eğer inşaat sektörü yaptıkları yapıların uzun ömürlü ve gelecekteki ihtiyaçlara cevap verebilir olmasını istiyorsa, bu adımların atılması şarttır. Bu konuyla ilgili projeciler araştırmalar yapılmalı ve bilgi sahibi kişilerle görüşmelidir. Zihinsel olarak bu dönüşüme hazır olmak ve ihtiyaçları doğru belirlemek kritik önem taşır. Bu unsurlar, projelere kademeli olarak entegre edilmeli ve dikkate alınmalıdır. Bu adımların uygulanmasıyla birlikte, inşaat sektörü şarj ünitelerinin yüksek bir ilave maliyet getirmediğini de fark edecektir.