İTÜ ve THL’li Akademisyen ve Öğrencilerden Oluşan; Team Deeply High, Solar Decathlon Almanya’ya Hazırlanıyor

18.1.2022 Elektrik Dünyası Dergisi, Haber, Deeply High, İTÜ ve THL’li Akademisyen ve Öğrencilerden Oluşan; Team Deeply High, Solar Decathlon Almanya’ya Hazırlanıyor

"Deeply High" ,toplumsal ve ekolojik çıkarlara yönelik projeler geliştirmek üzere bir araya gelen İTÜ'lü ve THL'li akademisyen ve öğrencilerden oluşmaktadır. Akım Mühendislik, Algologic ve EG Mimarlık'ın proje ortaklığını yaptığı çok uluslu ve multidisipliner ekip, 2022'de Almanya'nın Wuppertal kentinde düzenlenecek olan Solar Decathlon Europe Yarışması için bir araya geldi.

Solar Decathlon Europe (SDE) Amerika Birleşik Devletleri Enerji Bakanlığı tarafından 2002 yılından beri dünyanın farklı noktalarında gerçekleşen, binlerce öğrenciye temiz enerji iş gücüne katılma konusunda ilham veren üniversiteler arası bir yarışmadır. Yarışma, üniversite seviyesindeki öğrencilerin kaynakları bilinçli kullanan ve enerji tasarrufu sağlayan mimari ve mühendislik projeleri geliştirmesini amaçlamaktadır. 

Deeply High, geçmişin bilgeliği ve günümüzün teknolojisini bir araya getirerek, daha sürdürülebilir ve verimli yaşam alanlarının inşa edildiği bir gelecek hayali kurmakta ve kentlerimizin daha sürdürülebilir bir yaşam tarzına yönelik olan değişimine katkı sağlayabilme hedefine yönelik olarak çalışmalarına Ocak 2021 tarihinden itibaren devam etmektedir. 

Team Deeply Ekibi, kendilerini diğer yarışmacı takımlardan ayıran hikayelerini şu şekilde açıklıyor;

 Takım olarak yapılarımızın doğadan ilham alarak ve doğayla ahenk içerisinde yeniden inşa edilebileceğine inanıyoruz. Geçmişin bilgeliği ve günümüzün teknolojisini bir araya getirmemiz, bu inancımızı hayata geçirmemizi ve herkes için ulaşılabilir kılmamızı mümkün sağlayacak olan yegane etmendir. Takım 2019’da Fas’ta düzenlenen Solar Decathlon Africa’da daha sürdürülebilir, yüksek adaptif kapasiteye sahip ve toplum çıkarlarını güden, bütüncül yaklaşımla tasarlanmış verniküler bir mimari yapı inşa etme amacı etrafında kurulmuştur. Deeply High Almanya’dan Technische Hochschule Lübeck’in mimari ve yapı inşa etme üzerine olan uzmanlığıyla Türkiye’den İstanbul Teknik Üniversitesinin enerji ve sürdürülebilirlik üzerine olan uzmanlığını bir araya getirecek çok uluslu, açok disiplinli ve uyum içerisinde çalışan bir takım olma amacıyla bir araya gelmiştir. Mimari hakkında konuşulduğunda “yapılı çevrenin” tüm yönleri hesaba katılmamaktadır ancak “yapılı çevre” terimi insanların yaşamlarını, hayatlarını, öğrenimlerini, üretimlerini ve yaptıkları ticareti de kapsayan bir perspektif sunmaktadır. Biz yapılı çevrenin tüm bu yönlerine hakimiz ve insanların teknoloji sayesinde sahip oldukları kazanım ve rahatlıklardan ödün vermeden doğa ile uyum içerisinde yaşayabilecekleri bir ekosistem inşa edebileceğimize inanmaktayız. 

Deeply High Takımı, eskiyen ve kullanılamaz hale gelen mevcut yapı stoğuna, dikey doğrultuda entegre edilecek doğa dostu bir yapı sistemini geliştirmeyi amaçlamaktadır. Projeni alanı olarak, Schleswig- Holstein eyaletinde bulunana Kiel şehrini seçen ekip, proje alanı hakkında şu görüşü sunmaktadır; 

“Kiel, yüksek nüfus yoğunluğuna ve kozmopolit bir yapıya sahip olduğu için burada yapacağımız projelerin birçok farklı şehirde de uygulanabilir olacağı düşünülerek seçilmiştir. Dolayısıyla Deeply High Takımı sadece bir bina için değil daha geniş bir bağlamda uygulanabilirliği olan çevresel ve sosyal olarak sürdürülebilir bir yapı tasarlamakta ve geliştirmektedir.”

Takım, geliştirdikleri proje önerisi ile  insanların daha rahat iletişim kurabildiği bir yapı planıyla, yerel toplulukların gelişmesine yardımcı olmakta, insanları daha sürdürülebilir, kent madenciliği yapılan, yerel kaynaklardan elde edilebilen ve sadece PV panelleri gibi konvansiyonel çözümlerle değil, aynı zamanda yosunu kullanan yenilikçi teknolojilerle de elde edilen yenilenebilen enerji kaynaklarına yöneltmektedir. Projelerinde bulunan çatı çiftliği ile, biyo çeşitliliğin artmasına fayda sağlamanın yanı sıra ısı adası etkisinin azalmasına ve yerel kaynaklardan elde edilen gıdaların önemine de dikkat çekmektedir. İklim dostu ve var olan altyapılara entegre olabilen ulaşım çözümleriyle bütüncül bir yaklaşım içerisinde sadece kentlerimizin değil, her çeşit yerleşim birimlerinin de çevreye daha uyumlu olduğu bir gelecek için “Stadt- Land- Rand “ felsefesi odağında çalışmalarına devam etmektedir.