Hamit Yüzereroğlu: ‘Kaliteden Taviz Vermeden Üretimi Yerli Kaynaklara Taşıyoruz’

HomeRöportajlar

Hamit Yüzereroğlu: ‘Kaliteden Taviz Vermeden Üretimi Yerli Kaynaklara Taşıyoruz’

Erkan Yılmazer: ‘Çalışanlarımız Sürdürülebilir Büyümemizin ve Sektördeki Rekabet Gücümüzün Garantisidir’
M. Barbaros Sayıl: ‘Ülkemizin Krem Lehim Üreten Tek Yerli Firmasıyız’
İnci Kıyak: ‘Nitelikli Personel Sayısını Arttırarak Hedef Bölgelerimize Olan İhracatımızı Arttırmak En Önemli Hedefimizdir’

Panel Elektrik Hidrolik Makina’nın kurucusu ve Genel Müdürü Hamit Yüzereroğlu ile üretimlerini ve sektörü ile Panel Elektrik’in sektörde yakaladığı başarının sırlarını konuştuk. 

Kısaca sizi ve firmanızı tanıyabilir miyiz?

Firmamız 1975 yılında benim tarafımdan Cenk Mühendislik olarak kuruldu. 1979 yılına kadar tamamen proje, mühendislik ve danışmanlık hizmetleri vererek yolumuza devam ettik. 1979 yılında aldığımız bir kararla şimdiki adımız olan Panel Elektrik’i kurduk. Panel Elektrik firmasının iki ayrı ortağı vardı.

11 yıl süren iş ortaklığımız süresince çok sayıda projeyi bitirdik. Çok sayıda projenin içinde birlikte yer aldık. 11 yıllık ortaklık sonucunda birtakım nedenlerden dolayı ortaklığı bitirmeye karar verdik ve karşılıklı oturup anlaşarak ortaklığı sonlandırdık. 1990 yılından itibaren Panel Elektrik bizim aile şirketimiz olarak kaldı. Kısaca söylemem gerekirse Panel Elektrik’in tek sahibi biz olduk.

Peki Hamit Bey, firmanın ürün yelpazesinde ne tür ürünler var?

Az önce de belirttiğim gibi 1979 yılından 1998 yılına kadar hem proje firması hem de danışmanlık firması olarak faaliyetlerimizi sürdürdük. Bu arada taahhüt işlerine de girmeye başladık. Kendi ihtiyacımızı karşılamak üzere kurduğumuz atelyemizde, Dahili ve Harici Elektrik Panoları olmak üzere; Kuvvetli Akım Ana Dağıtım ve Otomatik Kompanzasyon Panoları, 36 kV O.G Açık Şalt Merkezleri, Sac Trafo Köşkleri, Tali Dağıtım Panoları, MCC Panoları, Aydınlatma Panoları, 19″ Rack Kabin Sistemleri ve Kablo Tavaları yer almaktadır.

1998 Yılında taşındığımız AOSB yerleşkesindeki 20.000 m2 arsa içerisindeki 6.000 m2 kapalı alana sahip fabrikamızda yukarıda bahsettiğim ürünlerin üretimine devam ederken, 2008 yılında 36 kV MMMH (Metal muhafazalı Modüler Hücre) üretimine başladık. 2014 yılında ise bu ürünlere ilave olarak Monoblok Beton Köşk üretimine de başladık ve saydığım bu ürünleri üretmeye devam ediyoruz.

Yaptığınız taahhüt işlerinden bahseder misiniz?

Başta havaalanları olmak üzere barajlar ve otoyollarda ciddi taahhüt işleri yaptık. 1998 yılında yeni taşındığımız yerimizde, aldığımız taahhüt işlerinin panolarının tamamını kendimiz üretmeye başladık. Ürettiğimiz panoları tamamen kendi işlerimizde kullanıyorduk dışarıya bu konuda hizmet vermiyorduk. Bu söylediklerimden de anlaşılacağı üzere taahhüt işleri yapan firma kimliğimize imalatı da ekledik.

Firmamız ayrıca; enerji nakil hatları, yerleşim merkezleri elektrik tesisleri, otoyol aydınlatma sistemleri ile kontrol merkezleri kurulumu, tünel elektrifikasyonu ve merkezi kontrol birimlerinin kurulumu ile direk ve bina tipi trafo merkezleri, endüstriyel ve sosyal tesislerin komple elektrik projelerinin yapımı ve uygulamaları gibi konularda anahtar teslimi işler yapmıştır.

Kısaca içinde bulunduğumuz üretim tesisinizle ilgili neler söylemek istersiniz?

Her zaman sektörüne öncülük etmeyi ilke edinen bir firmayız. 1998 yılında faaliyete geçirdiğimiz 20.000 m² saha içerisinde 6000 m²’si kapalı alan olan üretim tesisimiz ile elektrik panosu üretiminde ulusal firmalar arasında en iyilerden biri olmayı başarırken bu konuda yabancı firmalarında dikkatini çekmeyi başarabildik. Kurulduğumuz ilk günden bugüne kadar olan süreçte üretim tesislerimiz incelendiğinde, periyodik olarak gerçekleştirdiğimiz makine yatırımlarımız ile günümüz üretim teknolojisi ve hızına ayak uydurmayı başarabildik.  Kalitesinden hiçbir zaman ödün vermediğimiz ürünlerimiz ile müşterimize ulaşmanın ve müşterilerimizden ürünlerle ilgili aldığımız olumlu yorumların haklı gururunu yaşamaktayız.
Profesyonel AR-GE ve üretim ekiplerimizin yanında Satış ve Satın alma Departmanlarımız ile birlikte bitmek bilmeyen enerjimizi üretim ve hizmet etmek için kullanarak lider ve öncü pozisyonumuzu korurken, ürün ve hizmet kalitemiz ile her zaman müşteri memnuniyetini hedeflemekteyiz.

Biz şimdiye kadar hep kalitemizle anıldık. Öyle ki Adana’da bulunan İncirlik Hava Üssü’nün pano ve trafo merkezlerinin herhalde yüzde doksanı bize aittir. Şu anda Amerika’nın Irak’taki Hava Üssü’nde kurulu on dört adet trafo merkezi firmamız tarafından üretilmiş, radyo frekansı ile haberleşmelidir. Irak’taki Amerika tarafından Irak’ta yaptığı tesisler ile konaklama binalarına ait çok sayıda pano ve Metal Trafo Köşkleri firmamız tarafımızdan üretilmiş ve verilmiştir. Buna benzer çok sayıda referansımız var. Kuruluşumuzun üzerinden 51 yıl geçti. 51 yıldır hala ilk günkü heyecan, anlayış ve titizlikle üretimimize devam etmekteyiz.

Peki, firmanız özel Ar-Ge çalışmalarına bütçe ayırıyor mu? Bu konuda yatırımlar yapıyor mu?

Elbette Ar-Ge bizim için önemli. Sektörde yakaladığımız başarıda Ar-Ge’ye verdiğimiz önemin payı çok büyük. Hem yeni ürünler geliştiriyoruz hem de var olan ürünlerimizde günün şartlarına uygun değişiklikler yapıyoruz. Firmamızın Ar-Ge’sinin başında Cenk Yüzereroğlu yer alıyor. Ortadoğu Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü Mezunudur. Tasarımlarımızı yapan, Ar-Ge birimimizi yöneten ve ürünlerimizin bu günkü kalite seviyesine getiren odur.

Hangi ülkelere ihracat yapıyorsunuz?

Çok sayıda ülkeye ihracat yapıyoruz.  Şu anda ürünlerimizin hangi ülkeye gittiğini tek tek takip edemiyoruz. Ancak müşterilerimize ait ürünlerin hangi teslimatta hangi ülkede olduğuna dair izlenebilirlik sağlamak için çalışıyoruz. Şu anda ihracat kayıtlarımızı ve sevk irtibatlarını kullanarak ürünlerin nerelere gittiğini takip etmeye ve gerektiğinde geriye dönük bağlantı kurmaya çalışıyoruz. İlerleyen dönemde daha şeffaf izleme sağlayacak uygulamaları devreye alacağız. Avrupa, Afrika, Orta Doğu (örneğin Suriye, Irak, İran gibi ülkeler), Türkiye dâhil geniş bir ağımız var.  Az öncede belirttiğim gibi ancak her ürünün hangi ülkeye gittiğini anlık olarak tek bir ekrandan görmek zor olabiliyor. Geriye dönük olarak hangi siparişin hangi ülkeye gittiğini kayıtlarımızdan teyit ediyoruz.

Peki firmanızın kısa ve orta vadedeki hedefleri nelerdir?

Şu anda uzun vadeden çok orta vadeye odaklanmış durumdayız. Hedefimiz dışardan temin ettiğimiz ürünlerin yaklaşık yüzde 75-80’ini kendi bünyemizde üretmek. Bu doğrultuda bir yatırım programı başlattık. Cross Cabin gibi çeşitli desteklerden de faydalanarak üretim kapasitemizi ve altyapımızı geliştirmeyi planlıyoruz.

Peki satışını yaptığınız ürünlerle ilgili bir sorun yaşandığında teknik destek veriyor musunuz? Nasıl bir yol çiziyorsunuz?

Genelde yerinde müdahale gerektiren büyük sorunlarla karşılaşmıyoruz. Montajı yapan ekipler devreye alma aşamasında süreci yönetiyor. Müşterilerden gelen sorunlarda ise çoğu zaman telefon ve görüntülü bağlantı üzerinden adım adım yönlendirme yapıyoruz. Vakaların neredeyse yüzde 90’ını bu şekilde çözüyoruz. Buna rağmen sorun hala devam ediyorsa konusunda uzman teknik ekibimizi yönlendirerek yerinde destek sağlıyoruz. Ürünlerimiz teslim edilmeden önce gerekli fonksiyonel testlerden geçtiği için ciddi sorunlarla karşılaşma olasılığı çok düşük.

Ürün testlerinde nasıl bir yöntem izliyorsunuz?

Ürettiğimiz her ürünü tek tek testten geçirmekteyiz. Grup testleri yapmamaktayız. örneğin; Her 100 üründen 10 tanesini seçmek suretiyle diğerlerini test etmeden Müşteriye sunmayız. Buda bizim kalite güvencemizin en önemli parçasıdır.

Kalite politikanızın temelini nasıl tanımlarsınız?

Bizim kalite anlayışımız çok net: ‘Bir defada doğru yapmak’. Eğer bir ürünü ilk seferde eksiksiz yaparsanız, en kaliteli ürünü üretmiş olursunuz. Hataları sonradan düzeltmek kalite değildir. Bu nedenle sektörde kalite konusunda kendimizi üst sıralarda görüyoruz ve bu konuda iddialıyız.

Sektörün genel durumu ve gelişimi hakkında ne düşünüyorsunuz?

Sektörde şu anda çoğu firma kendini geliştirmeye değil kapasitesini artırmaya odaklanıyor. ‘Yılda 1000 tane üretiyordum 3000 nasıl üretirim’ mantığı hakim. Ancak bu yaklaşım uzun vadede riskli. Bazı sektörlerin düştüğü hataya düşmemek gerekiyor. Kapasite artırmak tek başına başarı değildir. Asıl başarı kaliteyi ve teknolojiyi geliştirerek sürdürülebilir büyüme sağlamaktır.