Elektriksel Güvenliğinizin Vazgeçilmezi: Kaçak Akım Röleleri

HomeMakaleler

Elektriksel Güvenliğinizin Vazgeçilmezi: Kaçak Akım Röleleri

Aydınlatmada Işık Renk Sıcaklığı (Kelvin)
Söndürme Sistemi Yangın Algılama Sistemine Nasıl Entegre Edilir ?
Enerji Verimliliği, Enerji Yönetim Sistemi(EnYS) ve 5627 Sayılı Enerji Verimliliği Kanununun Getirdiği Yasal Zorunluluk

Elektrik enerjisi, hem bireysel yaşamın sürdürülebilirliğini sağlayan temel bir kaynak hem de endüstriyel üretim süreçlerinin vazgeçilmez dinamiğidir. Ancak bu gücün sağladığı konforun yanı sıra, kontrolsüz kullanım durumunda can ve mal güvenliğini tehdit eden ciddi tehlikeleri de beraberinde getirdiği unutulmamalıdır.

Elektrikle temas, ne yazık ki ağır yaralanmalara ve hatta ölümlere dahi neden olabilmektedir. Ülkemizdeki istatistiklere baktığımızda bu durumun ciddiyetini daha net görüyoruz: Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) verilerine göre, 2011 yılında sadece iş göremezlik veya ölümle sonuçlanan 465 “elektrik akımından ileri gelen” iş kazası meydana gelmiştir. Maddi hasarla sonuçlanan, ancak can kaybı veya yaralanmaya neden olmayan kazalar göz önüne alındığında ise bu sayının çok daha yüksek olduğu tahmin edilmektedir.

Ayrıca, İstanbul Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı raporlarına göre, 2015-2019 yılları arasındaki yangınların yaklaşık %23,8’inin elektrik kaynaklı olduğu gözlemlenmiştir. Bu rakamlar, elektriğin neden olabileceği risklere karşı ne kadar hassas olmamız gerektiğini açıkça ortaya koymaktadır. İşte bu noktada, hayati bir koruyucu önlem olarak kaçak akım röleleri devreye giriyor.

Kaçak Akım Koruma Röleleri: Elektrik Güvenliğinde Neden Hayati Rol Oynar?

Kaçak akım rölesi ((KAR), (RCD: Residual Current Device) veya (RCCB: RCD+CB (Circuit Breaker)), elektrik devresinde meydana gelen kaçak akımı anında algılayan, tespit eden ve devreyi açma işlemi yaparak insanları ve tesisatı koruyan bir cihazdır. Görevi, elektrik tesisatında hayati bir önem taşımaktadır.

Normal işletme koşullarında, akım fazdan girip nötrden çıkar. Elektrik tesisatlarında normal çalışma koşullarında izolasyon direnci sayesinde yalnızca ihmal edilebilir düzeyde kaçak akımlar oluşabilir. Ancak zamanla yıpranan yalıtım malzemeleri, hatalı bağlantılar veya dış etkenler sonucunda elektrik akımı, iletken olmayan ancak temas edilebilecek yüzeylere—örneğin cihaz kasalarına—sızabilir. Bu gibi istenmeyen durumlar hem elektrik çarpması hem de yangın riskini doğurur. Tam da bu kritik noktada, kaçak akım koruma röleleri devreye girerek sistemi otomatik olarak keser ve kullanıcıyı tehlikeden korur.

Kaçak akım rölesi, faz ve nötr hatlarındaki akım dengesini gerçek zamanlı olarak izler. Eğer giren ve çıkan akımlar arasında bir fark (dengesizlik) oluşursa, yani bir kaçak akım toprağa akıyorsa, röle bu dengesizliği algılar ve önceden belirlenen seviyeye ulaştığında devreyi keser. Böylece, elektrik akımının neden olabileceği istenmeyen ve tehlikeli durumların önüne geçilir.

Kaçak akım rölelerinin önemi iki ana amaca hizmet etmesinden gelir:

  • İnsan hayatını koruma: Elektrik akımının vücuttan geçmesi sinir sistemine, kalbe (ritim bozukluğu, durma) ve dokulara (yanıklar) ciddi zararlar verebilir. Özellikle 30 mA gibi küçük bir akım bile kalp fibrilasyonuna yol açarak ölümcül olabilir. Böyle bir hatayı algılayan kaçak akım koruma rölesi, devreyi milisaniyeler içinde açarak ölümcül sonucu önler.
  • Yangın riskine karşı koruma: Bozulmuş izolasyon, yıpranmış kablolar veya gevşek bağlantılar nedeniyle oluşan kaçak akımlar, iletkenlerde aşırı ısınmaya yol açarak yangın tehlikesini beraberinde getirebilir. Özellikle 300 mA değerini aşan kaçak akımlar, ciddi yangın riskleri oluşturur. Kaçak akım röleleri, bu tür akımları zamanında tespit ederek devreyi keser ve olası yangınların önüne geçer.

Elektrik Akımının İnsan Vücuduna Etkileri ve Tehlikeleri

Elektrik akımının insan üzerindeki etkisi; uygulanan voltajın seviyesine, temas süresine, vücut üzerinden izlediği rotaya, bireyin fiziksel direncine ve çevresel koşullara bağlı olarak değişkenlik gösterir. Bu etkiler doğrudan kas ve sinir sistemine zarar verebileceği gibi, dolaylı olarak düşme veya çarpma gibi ikincil yaralanmalara da yol açabilir.

Elektrik akımının insan vücudundaki etkileri şunlardır:

  • Doğrudan Etkiler: Sinir sistemi, kaslar ve kalbin çalışmasını bozabilir. Kalp ritminde bozulmaya, hatta durmasına neden olabilir. Örneğin, 0,3 saniyeden uzun süre kalp üzerinden geçen 80 mA’lik bir akım kalp kaslarının kasılmasına ve tehlikeli fibrilasyona yol açabilir, bu da çoğu zaman ölümle sonuçlanır.
  • Yanık etkisi: Elektrik akımı vücuda giriş ve çıkış noktalarında hem cilt yüzeyinde hem de iç dokularda yanıklara neden olabilir. Giriş yarası küçük olsa da çıkış yarası geniş ve derin olabilir, derin dokularda şiddetli hasar meydana gelebilir.
  • Mekanik etkiler: Düşük şiddetteki akımlar bile ani refleksle düşme veya çarpma gibi fiziksel yaralanmalara yol açabilir.

Akım aralıklarına göre insan vücudu üzerindeki etkiler:

  • 25–1 mA (Hissetme Eşiği): Hafif karıncalanma veya gıdıklanma hissi oluşur.
  • 1–2 mA (Uyuşma): Temas bölgesinde rahatsızlık ve hafif uyuşma hissedilir.
  • 9 mA (Kadın) / 15 mA (Erkek): Kaslarda istemsiz kasılmalar başlar, bırakmak zorlaşır.
  • ≤500 mA / 0.2 sn veya ≤75 mA / 0.5 sn: Kalpte ritim bozukluğu (fibrilasyon) ve bilinç kaybı gelişebilir.
  • 3–8 A: Kas kontrolü kaybolur, solunum etkilenebilir, bilinç kaybı oluşabilir.

Bu bilgiler, kaçak akım rölesi gibi koruyucu önlemlerin neden vazgeçilmez olduğunu bir kez daha gözler önüne sermektedir.

ADS Mühendislik olarak, ABB’nin en güçlü lider partneriyiz. Uygun fiyat avantajlarımız, güçlü stok yapımız ve geniş ürün yelpazemizle her zaman sizlerin çözüm ortağı olmaktan gurur duyuyoruz.

Şahnur Şerefoğlu – ADS Mühendislik Pazarlama Uzmanı