Hager Grup Türkiye Genel Müdürü İlker İşgör: ‘Geleneksel ve Güçlü Alman Teknolojisine Sahip Hager, Tasarım ve İnovasyona Çok Önem Veriyor’
4.3.2024
Kısaca Hager’in Dünyadaki ve Türkiye’deki organizasyonundan bahseder misiniz?
Hager 1955 yılında Almanya’da kurulmuştur. Hager olarak konut, ticari ve endüstriyel binalarda elektrik tesisatı alanında önde gelen çözüm ve hizmet tedarikçileri arasında yer alıyoruz. Çözüm ve hizmetlerimiz, enerji dağıtımından, kablo yönetimine ve güvenlik sistemlerinden bina otomasyonuna kadar uzanıyor. Türkiye de binlerce konut, otel ve işyeri referansına sahibiz. Türkiye’de ise 2008 yılından bu yana faaliyette bulduğumuz Akıllı Bina Sistemleri ile başladığımız serüvenimize 2016 yılında Enerji Dağıtım grubunu da dahil edip sektöre yön veren firmalar arasında yer alıyoruz. 2020 yılından itibaren de enerji yönetimi ve enerji verimliliği çözümlerinde de söz sahibiyiz. Dünya genelinde 22 fabrika ve 136’dan fazla ülkede binalarda enerji yönetimi ve yaşam konforu alanında entegre çözümler sunuyoruz. Dünya genelinde 3 Milyar Euro ciromuz ve 13 bini aşkın çalışanımız ile akıllı bina otomasyonu, güvenlik sistemleri ve bina kablo aksesuarları ile enerji yönetim ve dağıtım sistemleri alanlarında faaliyet gösteriyoruz.
Hager’in ürün yelpazesinin çok geniş olduğunu biliyoruz ve ürün yelpazenize her yıl yeni ürünler eklendiğini görüyoruz. Buradan hareketle ürün yelpazenize eklenen yeni ürünlerden ve var olan ürünlerde yaptığınız değişikliklerden bahseder misiniz?
Son yıllarda enerjiye artan talep ile yatırımlarımızı ve Ar-Ge çalışmalarımızı daha çok enerji verimliliği alanına yönlendirdik. En son çıkan ürünler daha çok E-Mobilite çözümlerinin yanı sıra, enerji depolama sistemleri ve kullanılan enerjinin efektif olarak izlenebilmesi için cihazlar ve yazılımlar oldu.
Hager’i rakiplerinden ayıran en önemli özellikleri neler tüketiciler neden Hager’i tercih etsinler?
Her şeyden önce “müşteri güveni” şirketimizin kurulduğu tarihten beri en önemli önceliği. Şirket sloganlarımız “Güvenebileceğiniz bir partner” ve “Sizin için sizinle” bunu göstermektedir. Biz müşterilerimize sadece ürün satışı değil, projenin başından sonuna kadar adeta bir iş ortağı gibi hareket ediyoruz.
Firmanız Ar-Ge ve Ür-Ge çalışmalarına bütçe ayırıyor mu? AR-GE çalışmaları ne durumda?
Hager Ar-Ge’ye ve yeniliklere önem veren bir firma, hatta geliştirdiği ürünlerde 1.000’in üzerinde kendine ait patenti mevcut. Her sene toplam ciromuzun yüzde 6’lık kısmi Ar-Ge çalışmalarına ayrılıyor.
İnovasyonu nasıl tanımlıyorsunuz? Firmanızın bu konudaki çalışmaları ne yönde öğrenebilir miyiz?
Elektrik enerjisi sektöründe olduğumuzdan dolayı özellikle elektrik ve elektronik tabanlı gelişmeler son yılda hızlanarak artmakta, bunun için inovasyon göz ardı edilemez. “Gelecek elektrikte” mottosu ile hızla gelişen teknolojiye adaptasyon sağlıyoruz ve hatta bazı konularda yöne verici inovatif çalışmalarımız oluyor. Örneğin elektrikli araçlar günden güne hayatımıza giriyor ve bugün gelecekte de ihtiyaç olabilecek sistemin altyapı gelişmeleri adına inovatif ürün ve çözümleri kullanıcıya sunuyoruz. Mobil teknoloji de hızla ilerlediğinden, tüm sistemin alt yapı kontrolünü de mobil sistemler üzerinden kontrol etme imkanı sunuyoruz.
Hager’in dijitalleşmeye bakış açısı ile ilgili neler söylemek istersiniz?
Şirket bu konuda çok ciddi yatırım ve atılımlar yapıyor. Bütün dünya operasyonunu tek bir Digital platforma toplama yatırımı geçtiğimiz senelerde gerçekleşti. Şu an satış, pazarlama ve lojistik birimleri merkeze bağlı olarak faaliyet gösteriyor. Diğer bir dijitalleşme örneği ise şirket üretim ve pazarlama alanında yapay zeka teknolojisini adapte etti. Üretimde yapay zeka yardımı ile kalite kontrolü yapılıyor, pazarlama argümanlarında ise bölgelere has dinamikler yapay zeka ile geliştiriliyor. Diğer faaliyet alanlarında da yapay zeka entegrasyonu ile ilgili çalışmalar devam etmektedir.
Biz teknolojiyi ürünlerimizin her parçasına entegre ediyoruz. Geliştirdiğimiz akıllı cihazlar, gün içerisindeki enerji tüketimini rahatlıkla kontrol ediyor ve enerjiyi en çok tüketen cihazları denetliyor. Enerji tüketimini ihtiyaç olan her alanda görüntüleyerek gerekli olanı kullanıcısına öneriyor. Bu sayede de enerji potansiyeli daha etkin ve verimli bir şekilde kullanılmış oluyor. Enerji tasarrufuna uygun çözümlerimizi, aydınlatmanın yönlendirilmesini ve kişi sayısına göre aydınlatma kullanımını da teknolojiyi kullanarak rahatlıkla kontrol edebiliyoruz. Ayrıca birbirinden değerli teknolojik ürünlerimiz ile gün ışığından daha iyi yararlanmayı mümkün kılıyoruz. Bu sayede de enerjiden maksimum düzeyde tasarruf sağlamış oluyoruz.
Hager’in Türkiye’den ihracatı var mı? Varsa ağırlıklı olarak hangi ülkelere ihracat yapıyorsunuz?
Hager Türkiye’ye bağlı olan ülkeler Orta Asya Türk Devletleri’nin yanı sıra Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’dir. Bu bölgelerde bulunan yerel çözüm ortaklarımız ile beraber ilerleyip, sistem gereksinimleri Türkiye’de tamamlanıyor ve gerekli bölgelere gönderiliyor. Türkiye ofisimizin satışlarının yüzde 20’sini ihracat faaliyetlerimiz oluşturuyor. İhracat yaptığımız ülkeler arasında ise ağırlıklı olarak; Azerbaycan, Özbekistan, Tacikistan, Kırgızistan ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) bulunuyor. Global ölçekte 130’un üzerindeki ülkede ofislerimiz vasıtasıyla faaliyet gösteriyoruz.
Firmanızın kısa ve uzun vadedeki hedefleriyle ilgili neler söylemek istersiniz? 2023 yılı sizin açınızdan nasıl geçti 2024 yılından beklentileriniz neler?
2023 yılında da ürün satışının yanında daha çok mühendislik katkısı olan çözümlere odaklandık. Özellikle elektrik enerjisi maliyetleri günümüz dünyasında en yüksek işletme gideri olarak karşımıza çıkıyor. Bu gideri en aza indirmek ve verimden ödün vermemek için işletmelere bir takım yatırımlar yapılması gerekiyor. Hager olarak bu gereklilikten yola çıkarak enerji ölçüm cihazları üretimine imza attık. Yenilikçi ürünlerimizle konfor sunarken tasarruf ve estetiği de kullanıcılarla buluşturmayı hedefliyoruz. Hager Group Türkiye olarak estetik ve enerji tasarrufuna uygun çözümlerimiz ile 2023 yılında Euro bazında ciddi oranda büyüme gösterdik. 2024 yılında otomasyon ve şalt ürünlerimizi yeniliyoruz. Birçok yeni ürünümüzü geçtiğimiz aylarda piyasaya sürdük. Yeni ürün ve çözümlerimizin de rüzgarı ile 2024 yılında da büyüme trendimizi devam ettireceğimizi söyleyebilirim.
Firmanızın kalite politikası ile ilgili neler söylemek istersiniz?
Geleneksel ve güçlü Alman teknolojisine sahip Hager, tasarım ve inovasyona çok önem veriyor. Bu anlamda da birçok uluslararası tasarım ödülünün de sahibi olarak varlığını sürdürüyor. Teknik ürünlerde dahi eşsiz tasarım dokunuşu olmadan hiçbir ürün üretim bandından çıkmıyor. Hager, tasarım ve ürünlerinin kullanım kolaylığı özellikleriyle de rekabetten ayrılan bir yapıya sahip durumda bulunuyor.
Sektörünüzü yakından bilen biri olarak bize sektörünüzün gelişimi ile ilgili neler düşünüyorsunuz? Sektörünüzle ilgili ülkemizin dünya pazarındaki yeri neresi öğrenebilir miyiz?
Türkiye üretim kültürüne sahip olan bir ülke. Son yıllarda dünyada yaşanan politik gelişmeler, global ölçekte çevre duyarlılığı, lojistik maliyetler ve zaman baskısı jeopolitik önemimizi daha da ön plana çıkarıyor. Türkiye elektrik sektöründe anahtar-priz, kablo, aydınlatma armatürleri gibi alanlarda dünyada oldukça güçlü bir yere sahip. Türkiye, enerji kontrol sistemlerinde potansiyeli yüksek bir ülke. Sektörde dijital dönüşümün de hız kazanmasıyla güzel sonuçlar alıyoruz. Ancak markalaşma, güvenilirlik, üretim ve kalitede sürdürülebilirlik konularında hala daha alacağımız çok yol var. İç piyasadaki kıyasıya rekabet firmalarımızın birçok konuda ödün verilmesine yol açıyor ki özellikle bu yaklaşımın yurt dışı pazarlarda sürdürülmesi telafisi mümkün olmayan sonuçlara yol açıyor.
Son olarak kendi sektörünüzle ilgili yaşadığınız sorunlar neler ve bu sorunların çözümü noktasında önerileriniz nedir öğrenebilir miyiz?
Elektrik sektöründe birçok düzenleme ve standarda sahibiz. Ancak bu kriterlerin uygulanmasında yeterli denetimlerin yapıldığını söylemek zor. Elektrik ve otomasyon alanlarında maalesef çok kalitesiz, standartları dahi sağlamayan ürünler ve sözde çözüm önerileri ile karşılaşabiliyoruz. Sektöre giriş eşiği çok düşük. Özellikle otomasyon sektöründe iş sadece ucuz, kalitesiz ürünleri listelere koymakla bitmiyor. Elektrik ve alt dalı otomasyon çevresel ürünlerle birlikte bir çözümler bütünü. Düşük kaliteli ürünlerin bir süre sonra çözüme verdiği zararları birçok uygulamada görmekteyiz. Maalesef bu ürünlerin hem kullanıcısına hem de sektörün kendisine verdiği zararlar çok büyük. Standardizasyon ve piyasa denetimleri konusunda bizlere ve kurumlarımıza çok iş düşüyor.