Elektrikli Uçan Taksiler
5.12.2023
İsmail DİNDAR
Em. Hava Kuvvetleri Müzesi Komutanı
Giriş
Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA) verilerine göre; dünya nüfusunun 2030 yılında 9.6 milyar kişiye, 2040 yılında 10.3 milyar kişiye ve 2050 yılında ise 12 milyar kişiye ulaşacağı öngörülmektedir. Küresel ölçekte gün geçtikçe hızlanarak artan nüfusun dünya üzerinde homojen olarak dağılmadığı, özellikle gelişmiş kentlerde yoğunlaştığı gözlemlenmekte ve 2050 yılına kadar kırsal kesimlerden yayılan göç dalgalarının da etkisiyle dünya nüfusunun %66’sının kentlerde yaşayacağı tahmin edilmektedir. Mevcut şehirler büyümeye ve artan nüfuslarını barındırmaya devam ettikçe, hareketlilik ihtiyaçları da artacaktır. Bu durum, günlük araba kullanımının yanı sıra toplu taşıma araçlarının taşıdığı yükün de artmasına yol açacaktır.
Her yıl dünyanın dört bir yanında özellikle metropolllerde yaşayan insanlar trafikte sıkışıp kalarak onlarca saat harcıyor. Bu artan organik büyümeyle başa çıkmaya çalışan şehirler, sunabilecekleri mobilite hizmetlerinin sınırlarına ulaşıyor. Çoğu zaman yeni yollar inşa edilemiyor, metro sıklığı artırılamıyor ve yeni demiryolu tünelleri ve raylarının yapımı çok uzun sürüyor ve aşırı pahalıya mal oluyor. Aynı zamanda, hareketliliğin iyileştirilmesi şehirlerdeki ekonomik üretkenlik ve yaşam kalitesi için çok önemlidir. Bireysel ve sürdürülebilir ulaşım seçenekleri sunmak, bu zorluklara yanıt vermek için gereklidir.
Bu bağlamda, son yıllarda üzerinde ciddi çalışmalar yapılan “Kentsel Hava Hareketliliği (Urban Air Mobility-UAM)” kavramı; kentsel ortamlarda yolcu ve kargo için yeni teknolojilerin mümkün kıldığı ve çok modlu ulaşım sistemlerine entegre edilmiş yeni, güvenli, emniyetli ve daha sürdürülebilir bir hava ulaşım sistemidir. Taşımacılık, “Elektrikli Uçan Taksi” olarak kullanılan, Elektrikli Dikey Kalkış ve İniş Hava Araçları (eVTOL Uçaklar) ile uzaktan kumandalı veya pilotla gerçekleştirilir.[1]
Havacılık sektöründeki en yeni buluş, kentsel ve bölgesel hareketlilik için kalkış ve iniş için dağıtılmış elektrikli tahrik sistemlerini kullanan ve geleneksel sanayi uçakları gibi herhangi bir ek altyapı gerektirmediği için seyahat süresinden tasarruf sağlayan, ayrıca fosil yakıt kullanan geleneksel uçaklara kıyasla kompakt ve çevre dostu olan elektrikli dikey kalkış ve iniş (eVTOL) uçaklarıdır. Bu uçaklar kalkış ve iniş için herhangi bir altyapı gerektirmeyen, emniyetli, sessiz, güvenilir, konforlu, daha ucuz ve düşük emisyonlu bir ulaşım şeklidir. Özellikle metropollerde artan nüfus yoğunluğu nedeniyle daha da kalabalıklaşan dolayısıyla artan gürültü ve çevre kirliliğine, Elektrikli VTOL araçları karbon emisyonunu ve trafik sıkışıklığını azaltarak katkıda bulunabilirler.
“İnsanlar uçmak istiyor. Önümüzdeki yirmi yıl içinde hava yolculuğuna olan talebin iki katına çıkması bekleniyor. İnsanların ve ulusların ticaret yapmasına, keşfetmesine, inovasyonun ve ekonomik refahın faydalarını paylaşmasına olanak sağlamak, dünyamızı daha iyi bir yer haline getiriyor." IATA Genel Direktörü ve CEO'su Alexandre de Juniac[2]
Elektrikli VTOL Uçakların Kısa Tarihçesi
Havacılığın en önemli ama daha az bilinen öncülerinden biri olan ABD Ordusu Hava Kuvvetleri Teğmen Ernest Emery Harmon, 1919 yılının Temmuz ayından Kasım ayına kadar, Amerika Birleşik Devletleri kıtasının etrafındaki ilk uçuşu başarıyla gerçekleştirdi. “Çember Çevresi” uçuşu olarak adlandırılan bu uçuştan birkaç ay önce Harmon, 30 Mart 1919'da New York Sun'da “havadan daha ağır” bir makineyle ilk Atlantik ötesi uçuş hakkında ayrıntılı bir makale yazdı. İçinde havacılığın geleceğine dair vizyonunu dile getirdi ve kendi sözleriyle şu öngörüde bulundu:[3]
“İnanıyorum ki her büyük şehirde bir uçak satın alabileceğiniz ve uçurmayı öğrenebileceğiniz, bir uçağı bir gecede saklayabileceğiniz ve sizi bir kasabadan diğerine götürecek bir hava taksisi ya da size şehri gezdirecek bir hava otobüsü kiralayabileceğiniz hava garajları bulacağınız zaman çok uzak değildir.”
Tarihsel olarak Kentsel Hava Hareketliliği helikopterlerle başlamıştır. Bell Flight 1946'da ilk sivil helikopter olan Bell 47'yi tanıttı. Ardından New York Airways 1953'te ilk Hava Taksisini piyasaya sürdü. Hava taksi hizmetleri, kırsal ve bölgesel ulaşımda, şehirlerden uzak kırsal alanlardaki insanların kendilerini dünyaya bağlaması, ürün, malzeme, lojistiği ve tıbbi tesislere ulaşması için hava taksi hizmetlerini kullandığı 1920'lere kadar uzanmaktadır.[4]
İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra jet motorunun ve havacılık teknolojisinin hızla gelişmesiyle birlikte havayolu sektörü hızla büyüdü. 1950’lerde başlayan “Jet Çağı" insanların hareket etme biçiminde devrim yarattı ve sonunda uçmayı daha ekonomik, verimli ve erişilebilir hale getirdi.
Ekim 1957'de Sovyetler Birliği’nin, dünyanın yörüngesine giren ilk yapay uydu Sputnik 1'i başarıyla fırlatmasıyla başlayan Uzay Çağı ve Yarışı, Havacılık ve Uzay yaratıcılığının “Altın Çağı” oldu. Bu çağın teknolojik yenilik ve buluşları; bilgisayar yazılımında, gelecekteki uzay araştırmalarının yolunu belirleyecek bilim kurgu ve fütüristik hava yolculuğu tasvirlerini, gerçeğe dönüştürerek, hava yolculuğunun geleceğine yönelik bir vizyon ve artan kentsel hava hareketliliğine yol açacak atılımlara yol açtı.
Yakın zamana kadar bilimkurgu filmlerinin vazgeçilmez ulaşım araçlarından olan uçan araba ve hava taksisi konsepti çoğunlukla boş bir hayaldi, ancak bugün bu boş hayalin gerçekleşmesi çok yakın ve bu konseptin yeni adı da Elektrikli VTOL uçaklarıdır.
"eVTOL'ler, eğlence amaçlı uçuş veya hava taksi hizmetleri için bir veya daha fazla kişiyi taşıyan, ne uçak ne de helikopter olan yeni bir uçak türüdür . Dikey olarak havada asılı kalmak, kalkış ve iniş yapmak için elektrik gücünü kullanan araçlardır. Bu teknolojik devrim, 1960'ların sonlarında başlayan elektrikli tahrik sistemlerindeki (motorlar, piller, elektronik kontrolörler) istikrarlı ilerlemeler ve büyük şehirlerdeki karayolları olarak kentsel hava hareketliliği için yeni araç türlerine (temel olarak hava taksileri) duyulan mevcut ihtiyaç sayesinde ortaya çıktı. Havacılık teknolojisi nihayet elektrikli hava taksilerinin mümkün olduğu noktaya ulaştığından, artık uçuşta bu devrimin eşiğindeyiz. Geleneksel kara taşımacılığına alternatif olan bu alternatifin ortaya çıkışı, son yıllarda drone gibi insansız hava aracı teknolojisinin elektrikli tahrikle birleştirilmesiyle geliştirilmesiyle mümkün oldu.” Cradle of Aviation Museum'un küratörü Josh Stoff[5]
Kore Savaşı’nın sona ermesinin ardından, ortaya çıkan yeni ihtiyaçlar ve savaş sonrası oluşan atıl kapasite yetenekleriyle hem Avrupa hem de Amerika'daki bazı uçak şirketleri, dikey kalkış ve iniş yaparak hassas pist ihtiyacını ortadan kaldıracak VTOL ve Elektrikli VTOL uçaklarının olasılığını ayrı ayrı araştırmaya karar verdi. Bugün de 350'den fazla şirketin 600'den fazla konsepti ile Kentsel Hava Hareketliliği (Urban Air Mobility-UAM) endüstrisi hızla büyümektedir.
Elektrikli VTOL Uçakların Avantajları
eVTOL Uçakların Kentsel Hava Hareketliliğine sağladığı fayda ve avantajları kısaca özetlersek;
1-Trafik sıkışıklığının azalması: eVTOL'ler şehirler içinde kısa mesafelerde seyahat etmenin yeni bir yolunu sağlayarak trafik sıkışıklığının azaltılmasına yardımcı olabilir. Berkeley'deki California Üniversitesi tarafından yapılan bir araştırma, eVTOL'lerin bazı şehirlerde trafik sıkışıklığını %30'a kadar azaltabildiğini buldu.[6]
2-Büyük pist altyapısına olan ihtiyacın azaltılması: eVTOL uçakları pistlere veya helikopter pistlerine ihtiyaç duymazlar, küçük alanlarda kalkış ve iniş yapabilir, bu da kentsel ve banliyö alanları gibi daha fazla yerden operasyon yapılmasını mümkün kılar.
3-Enerji verimliliğinin artırılması: Elektrikli tahrik ve elektrik motorları, geleneksel benzinli veya jet yakıtlı motorlardan daha verimlidir ve bu da yakıt maliyetlerinden önemli ölçüde tasarruf sağlayabilir.
4-İyileştirilmiş hava kalitesi: eVTOL'ler emisyon içermez ve bu da şehirlerdeki hava kalitesinin iyileştirilmesine yardımcı olabilir. Massachusetts Teknoloji Enstitüsü tarafından yapılan bir araştırma, eVTOL'lerin bazı şehirlerde hava kirliliğini %90'a kadar azaltabildiğini buldu.[7]
5-Daha düşük işletme maliyetleri: Elektrik motorları daha az karmaşıktır ve geleneksel içten yanmalı motorlara göre daha az bakım gerektirir. Bu, daha önce bahsedilen gelişmiş enerji verimliliğiyle birleştiğinde eVTOL uçakları için daha düşük işletme maliyetleri sağlar.
6-Daha sessiz çalışma: Elektrik motorları geleneksel uçak motorlarından çok daha sessizdir ve eVTOL'lerdeki dağıtılmış tahrik mimarisi, büyük bir helikopter rotoruyla karşılaştırıldığında çok daha az gürültü çıkaran daha küçük pervaneler kullanır. Sessiz çalışmaları, eVTOL uçaklarını kalabalık bölgelerde kullanıma daha uygun hale getiriyor.
7-Daha fazla tasarım esnekliği: Kuyruğa monte motora duyulan ihtiyaç, tahrik sistemini sınırlamadığından eVTOL uçakları çok çeşitli şekil ve boyutlarda tasarlanabilir.
7-Artan güvenlik: eVTOL'ler, onları geleneksel helikopterlerden daha güvenli hale getirebilecek güvenlik özellikleriyle tasarlanmıştır. Örneğin, eVTOL'lerin birden fazla rotoru vardır ve bu da arıza durumunda stabil kalmalarına yardımcı olabilir.
8-Hızlı şarj: Sektör, 4 yolculu bir hava taksisinin yüklenmesinin planlanan 5 dakika içinde hızlı şarj edilmesini sağlayacak teknoloji üzerinde çalışıyor.
9-Artan erişilebilirlik: eVTOL'ler insanların, özellikle de araba kullanamayan veya toplu taşıma kullanamayan kişilerin etrafta dolaşmasını kolaylaştırabilir. Örneğin, eVTOL'ler engelli kişileri veya yaşlıları tıbbi randevulara taşımak için kullanılabilir.
10-Yeni iş fırsatları: eVTOL'ler ulaşım, turizm ve lojistik sektörlerinde yeni işler yaratabilir. Örneğin, eVTOL'ler hava taksileri, gezi turları veya teslimatlar sağlamak için kullanılabilir.
Elektrikli VTOL Uçakların Dezavantajları
eVTOL uçaklarının ana dezavantajlarından biri sınırlı menzilleri ve hızlarıdır. Tipik olarak daha yavaştırlar ve çoğu VTOL uçağından daha kısa menzillere sahiptirler, bu da bölgesel taşımacılıkta kullanımlarını sınırlar. Ayrıca, çalıştırmak için önemli miktarda enerjiye ihtiyaç duyarlar, bu da uzak yerlerde kullanışlılıklarını sınırlayabilir. Son olarak, gelişmiş yazılım ve sensörlere olan bağımlılıkları onları siber saldırılara ve diğer hackleme biçimlerine karşı savunmasız hale getirir. Ayrıca, eVTOL uçakların aşması gereken bazı engeller de var:
1-Altyapı: Her birinde iniş pistleri, şarj istasyonları ve uçuşlarını bekleyen müşteriler için terminallerin olduğu yeni vertiportlara ihtiyaç vardır. Bu da kuruluş maliyetlerini artırmaktadır. Ancak teknoloji geliştikçe maliyetin düşmesi bekleniyor.
2-Güvenlik kaygıları: eVTOL'lerle ilgili çarpışma riski ve lityum iyon pilinin yangın potansiyeli gibi bazı güvenlik kaygıları vardır. Ancak eVTOL'lerin güvenliği sürekli olarak iyileştirilmektedir ve gelecekte geleneksel helikopterlerden daha güvenli olmaları muhtemeldir.
3-Gürültü kirliliği: eVTOL'ler, yoğun nüfuslu bölgelerde sorun olabilecek gürültü kirliliğine neden olabilir. Ancak eVTOL'ler mümkün olduğu kadar sessiz olacak şekilde tasarlanmıştır ve gürültü kirliliği muhtemelen geleneksel helikopterlere göre daha az olacaktır.
4-Yüksek maliyet: eVTOL'ler henüz geliştirme aşamasındadır ve ilk kullanıma sunulduklarında muhtemelen pahalı olacaklardır.
5-Teknoloji: Birçok şekil ve boyutta, birbirinden farklı teknik özelliklere sahip eVTOL uçakları mevcuttur; bu da pilotların çok özel uçakları uçurmayı öğrenmesi ve uçak bakım personellerinin eğitim ihtiyacı anlamına gelir. Pilotsuz tamamen otonom uçuş bu sorunların çözümüne yardımcı olsa da genel halk, pilot olmadan uçan bir taksiye binme konusunda rahat olmayabilir.
6-Standartlar ve Sertifikasyon: Şu anda eVTOL'ler havacılık endüstrisinin kendine özgü bir köşesinde bulunuyor. Bunlar tam olarak helikopter değil, uçak da değil; bu da düzenleyici kurumların bu gelişmiş uçakların uygulanmasını standartlaştırmak için mevcut hükümet düzenlemelerini kullanmakta zorlandıkları anlamına geliyor. VTOL'lerin ticari olarak uçurulmadan önce düzenleyiciler tarafından onaylanması gerekecektir. Düzenleyicilerin eVTOL'lerin güvenli olduğundan ve halk için risk oluşturmadığından emin olmaları gerekeceğinden bu biraz zaman alabilir.
EVTOL Uçakların yoğun nüfuslu şehir ve metropollerde kullanımının yaygın olarak kabul görmesi için güvenlik, gürültü azaltma, verimlilik, maliyet etkinliği ve çevre dostu olma gibi birçok önemli gerekliliği karşılaması da gerekmektedir.
Elektrikli VTOL Uçakların Kullanım Amaçları ve Türleri
Elektrikli VTOL uçakları; ticari, kamu ve askeri sektörlerde çeşitli uygulamalara sahiptir. Ticari pazarda eVTOL, şehir içi hava taşımacılığı için kullanılabilir ve işe gidip gelme ve kargo teslimatı için daha hızlı ve daha verimli çözümler sunar. Devlet sektöründe eVTOL, acil müdahale ve kolluk kuvvetleri operasyonlarını destekleyebilir, hızlı ulaşım ve gözetim yetenekleri sağlayabilir. Orduda, eVTOL taktik görevler, birlik taşımacılığı ve gözetim için konuşlandırılabilir, operasyonel verimliliği ve durumsal farkındalığı artırır.
Elektrikli VTOL uçakları bugün başlıca 7 alanda kullanılmaktadır:[8]
1-Ulaşımda eVTOL: Son zamanlarda birçok havacılık ve uzay şirketi, şehir içi hava hareketliliği için eVTOL uçakları geliştiriyor, bu da yolcuların şehir içinde birkaç dakika içinde seyahat etmesine olanak tanıyor, böylece trafik sıkışıklığını ve seyahat süresini azaltıyor. Hava taksilerinin altyapı maliyetleri, kara taşımacılığının aksine çok daha ucuz ve daha verimli olacak.
2-Tarımda eVTOL: Tarım sektöründe çiftçiler, mahsul yönetimi, veri toplama için rutin kontroller, mahsulün tozlanması ve diğer tarım işlemleri için hâlâ geleneksel yöntemlere ve manuel kaynaklara güveniyor. eVTOL, zaman alıcı ve verimsiz tarım uygulamalarını daha akıllı, daha hızlı ve hatasız yöntemlere dönüştürme potansiyeline sahiptir. Çiftçiler, eVTOL uçakları kullanarak akıllı gözetim, seçici pestisit tozlama uygulamaları yapabilir ve mahsullerini çeşitli tehditlerden korumak için veri toplayabilir.
3-Acil tıbbi hizmetlerde eVTOL: Tıbbi yardımdaki en ufak bir gecikmenin ömür boyu acıya neden olabileceğini hepimiz biliyoruz. Pandemi bize dünyanın tıp sektöründe de daha fazla teknolojik ilerlemeye ihtiyacı olduğunu gösterdi. Urban Aeronautics tarafından devam eden bir araştırmaya göre, CityHawk Araç ve eVTOL ambulansları acil tıbbi hizmetlerin müdahale sürelerini kısaltabilir ve kalp durması vakalarının yarısından fazlasında olumlu sonuçları artırabilir. MDPI tarafından hazırlanan bir rapora göre, gelişmiş mobilite araçları, özellikle uzak bölgelerde tıbbi malzeme ve test süresini saatlerden 15 dakikaya indirme potansiyeline sahiptir. Acil Sağlık Hizmetinde eVTOL uygulaması, tıbbi desteği artırabilir ve yalnızca zaman sıkıntısı ve uzaklık nedeniyle kaybedilen binlerce yaşamı koruyabilir.
4-Arama ve kurtarma görevinde eVTOL: Olumsuzluklardan kendimizi kurtarmak için ne kadar hazırlık yaparsak yapalım onları kontrol edemeyiz. Pandemi veya doğal afetler yenilmezdir. Elbette bunların olmasını engelleyemeyiz ama ileri teknolojiyi kullanarak zararları en aza indirebiliriz. eVTOL arama ve kurtarma operasyonlarını mükemmelleştirebilir. Keşfedilmemiş bölgelere gitme yeteneği ve görsel yardım gibi eklenen özellikler, toprak kayması, yangın veya deprem gibi kazalardan sonra enkaz altında kalan insanları bulabilir.
5-Kolluk kuvvetlerinde eVTOL: eVTOL'un tıpta olduğu gibi kolluk kuvvetleri alanında da bir geleceği var. Polis departmanı, durumsal farkındalık elde etmek ve kendilerini olası suç veya tehditlere karşı hazırlamak için insansız hava araçlarının gücünden yararlanıyor. İçeride veya dışarıda, gündüz veya gece Drone kullanımı; sınırlamalarını en aza indiriyor ve kolluk kuvvetlerinin daha güvenli topluluklar oluşturmak için suç oranlarını azaltmalarına olanak sağlıyor.
6-Ulusal güvenlikte eVTOL: eVTOL’un orduda birçok faydası vardır. Her yerden çalışabilme esnekliği, manuel veya otomatik olarak uçma seçenekleri, daha düşük gürültü seviyeleri ve pist ihtiyacından bağımsızlık bunlardan birkaçıdır. Ukrayna savaşının mevcut durumu ve yakıt kıtlığı dikkate alındığında; Hava gücünde eVTOL uçakları kullanmak, hakimiyeti ve daha güçlü savunma gücünü sergilemek açısından oldukça çekicidir. Birçok ülke halihazırda eVTOL uçaklarını test etmeye başladı. Bu ulusların liderleri savunma sistemlerini güvenilir, uyarlanabilir ve olası başarısızlık olasılığını ortadan kaldırmak için etkili bir araç olarak kullanılabilecek şekilde hazırlıyorlar. Şu anda kullanılan eVTOL'ler yalnızca ilk neslidir. Batarya teknolojisi her yıl gelişiyor ve eVTOL teknolojisi tam potansiyeline ulaştığında savunma sistemi eskisi gibi olmayacak.
7-Lojistikte eVTOL: Lojistik, eVTOL'den büyük faydalar elde edecek en belirgin sektördür . Google'ın pandemi sırasında temel malzemeleri Wing Drone ile teslim etmesi, lojistikte ne kadar önemli bir rol oynayabileceğini kanıtlamak için mükemmel bir örnek. Google Wing CEO'su, COVID salgını sırasında özellikle ABD'nin kırsal bölgelerinde 1000'den fazla teslimat yaptıklarını doğruladı. Pipistrel’in Nuuva 300’ü lojistik eVTOL'un başka bir örneğidir. Ayrıca, Pipistrel’in Nuuva’sı gibi 300 KM mesafede 300 Kg. kargoyu verimli, daha hızlı ve daha uzak bölgelere teslimat yapmak için yatırım yapmaya başlayan da çok fazla şirket var.
Bu amaçların gerçekleştirilmesi için geliştirilmekte olan birçok farklı eVTOL türü vardır, ancak en yaygın olanlardan bazıları şunlardır:[9]
1-Multikopterler: Bu eVTOL'ler, havada asılı kalmalarına ve uçmalarına olanak tanıyan birden fazla rotora sahiptir. Multirotor eVTOL'lerin kanatları yoktur veya çok küçüktür. Kendilerini itmek için pervaneler veya aşağı doğru iticiler kullanırlar ve manevralarını bir veya daha fazla rotorun devir değişimine dayandırırlar. "Hexa" ile Lift Aircraft, "RX eTransporter" ile Rotor X veya "SD-03" ile SkyDrive gibi birçok eVTOL üreticisi, hareketlerin uzun mesafelerde olmadığı, ancak kentsel ortamın karmaşıklığı nedeniyle hassas konumlandırma gerektiren niş bir pazara odaklanarak bu düzenlemeyi seçmiştir.
2-Eğimli rotorlar: Bu eVTOL'ler, bir helikopter gibi dikey olarak kalkış ve iniş yapmalarına ve bir uçak gibi uçmalarına olanak tanıyan eğilebilen rotorlara sahiptir. eVTOL'ler, multikopterler gibi iticileri aşağı bakacak şekilde dikey olarak havalanır ve ardından yatay olarak daha fazla itme gücü üretmek için yön değiştirir. Eğik kanatlı rotora sahip bazı eVTOL'ler Dufour "Aero 3", Bell “Nexus 4EX" ve Lilium Jettir.
3-Kanatlı eVTOL'ler: Bu eVTOL'lerin uçak gibi uçmalarını sağlayan kanatları ve pervaneleri vardır. Sabit kanatlara ve dikey olarak havalanmalarını sağlayan rotorlara ve havadayken onları yatay olarak itmek için diğer yatay rotorlara sahiptirler. Bu düzenlemenin basitliği, bakım kolaylığı ve optimum maliyet, bu konfigürasyonu günümüzün eVTOL üreticileri arasında favori haline getirmiştir. Bu tasarımı kullanan eVTOL'lere örnek olarak Vertical Aerospace'in "VX4", Beta'nın "ALIA-250" ve Wisk'in "Cora" modelleri verilebilir.
Elektrikli VTOL Uçakların Geleceği
eVTOL uçaklarının geleceği muazzam bir potansiyel barındırıyor. Bu endüstri hala gelişiminin ilk aşamalarında olmasına rağmen hızla büyüyor, önemli yatırımlar kazanıyor ve inanılmaz derecede umut verici teknolojiler sergiliyor. Teknoloji ilerledikçe ve ölçek ekonomileri devreye girdikçe, eVTOL'lerin maliyetinin düşmesi ve genel halk için daha erişilebilir hale gelmesi bekleniyor. Ayrıca, eVTOL'lerin yapay zeka ve kentsel hava trafik yönetim sistemleri gibi gelişmekte olan teknolojilerle entegrasyonu, operasyonel verimliliklerini ve güvenliklerini artıracaktır.
eVTOL uçakları, trafik sıkışıklığı, çevresel etki ve erişilebilirlik sorunlarına fütüristik bir çözüm sunarak şehir içi ulaşımda devrim niteliğinde bir sıçramayı temsil etmektedir. Devam eden teknolojik gelişmeler ve sektör paydaşları ile düzenleyici kurumların işbirliğine dayalı çabaları sayesinde, “Kentsel Hava Hareketliliği Çağı” hızla yaklaşıyor.
Bugün Airbus(Fransa), Boeing (ABD), Bell (ABD), Embraer (Brezilya) ve Uber gibi büyük firmalar, Lilium Jet (Almanya), Vertical Aerospace Group Ltd. (İngiltere), E-Hang (Çin), Volocopter (Almanya), Eve Air Mobility (ABD), Joby Aviation (ABD), BETA Technologies (ABD), Archer Aviation (ABD), Wisk Aero(ABD), Pipistrel (Polonya), Moog Inc (ABD) ve birçok girişimci firma arasında hem tasarım, uygulama ve sertifikasyon hem de şiddetli bir pazar rekabeti sürmektedir. Ayrıca, dört büyük teknoloji şirketi Amazon, Google, Apple ve Facebook şirketleri eVTOL uçak çalışmalarına yöneliyor ve bunlara geniş bir risk sermayesi ve son derece yetenekli insan sermayesi ayırarak, Kentsel Hava Hareketliliği (Urban Air Mobility-UAM) endüstrisinin gelişim ivmesinin artmasına neden olmaktadır.
Ayrıca havacılık otoriteleri olan EASA, ICAO, FAA ve NASA gibi havacılık endüstrisinde önde gelen kuruluşlar da UAM üzerine çalışmaları yürütmektedirler. eVTOL için hayal edebileceğimizden çok daha fazla “Gelecek” var.
[1]https://www.easa.europa.eu/en/what-is-uam, 15/11/2023.
[2]https://www.traveldailynews.com/associations/iata-forecasts-passenger-demand-to-double-over-20-years 15/11/2023.
[3]https://metroairportnews.com/evtol-evolution-the-past-present-future-of-air-mobility/15/11/2023.
[5]https://metroairportnews.com/evtol-evolution-the-past-present-future-of-air-mobility/15/11/2023.
[6]https://futureev.net/the-pros-and-cons-of-evtols-the-future-of-urban-transportation/15/11/2023.
[7]https://futureev.net/the-pros-and-cons-of-evtols-the-future-of-urban-transportation/15/11/2023.