Türkiye’nin Yapılanma Sürecine Öncülük Eden Tekfen Mühendislik, 40. Yılında Global Arenadaki Büyümesine Hız Verecek
21.9.2024
Kurulduğu 1984 yılından bu yana otoyol, raylı sistemler, rafineri ve petrokimya tesisleri başta olmak üzere imza attığı projelerle Türkiye’nin yapılanma sürecinde öncü rol üstlenen Tekfen Mühendislik, yurt dışına taşıdığı deneyimiyle global arenada da büyümesini sürdürüyor.
Son 5 yıldır, ortalama 80’den fazla projeyi aynı anda yürüten Tekfen Mühendislik, karbonsuz ve döngüsel ekonomi, ileri dönüşüm, karbon alternatifi enerjiler ve çevre teknolojileri konularına odaklanarak yeşil dönüşüm projelerine yoğunlaşacak. Bu alanda sahip olduğu tecrübe ile öncelikle Avrupa’daki endüstriyel tesislerin yeşil dönüşümünde rol almayı planlayan Şirket, İngiltere Shotton ve Kenya Mombasa ofislerinin yanı sıra kısa bir süre önce ABD’nin Georgia eyaletinde açtığı ofisiyle, sahip olduğu 40 yıllık deneyimin gücünü farklı coğrafyalara taşıyacak.
Faaliyete geçtiği 1984 yılından bu yana imza attığı rafineri, petrokimya tesisleri, terminaller, enerji santral projeleri ile otoyol, raylı sistemler ve büyük açıklıklı köprüler gibi uzmanlık gerektiren altyapı projeleri ile Türkiye’nin yapılanma sürecinde önemli bir rol üstlenen Tekfen Mühendislik, sahip olduğu 40 yıllık deneyim, uzman insan gücü ve bilgi birikimiyle global arenadaki ağırlığını artıracak.
Tekfen Holding bünyesinde anahtar teslimi projelerin tasarım ve mühendislik çalışmalarını gerçekleştirmek amacıyla 1984 yılında kurulan Tekfen Mühendislik’in ilk günden bu yana Türkiye’nin yapılanma sürecine liderlik eden projelere hayat verdiğini kaydeden Şirketin Genel Müdürü Metin Zağyapan, “Ulaştığı kabiliyet seviyesi ve mühendislik kapasitesi itibarıyla son 5 yıldır, ortalama 80’den fazla projeyi aynı anda yürüten Tekfen Mühendislik’in öne çıkan ilk projeleri ülkemiz adına büyük önem taşıyan BOTAŞ Ceyhan Terminali, Kerkük-Yumurtalık Boru Hattı, Tarsus-Adana-Gaziantep Otoyolu, Afşin-Elbistan Termik Santrali’dir. ‘Gelişmiş Teknolojiler Endüstri Bölgesi ve Havalimanı Fizibilite ve Master Planı’ adıyla gerçekleştirdiğimiz projemiz, bugün İstanbul Teknopark ve Sabiha Gökçen Havalimanı olarak bildiğimiz önemli teknoloji ve ulaşım altyapılarının ilk adımı oldu. 1990’lı yıllar ile birlikte ülkemizdeki rafinerilerinin yeni ünitelerinin tasarımları ve kapasite artışı projelerinde yer aldık. Pek çok sivil ve askeri havalimanları ve savunma altyapıları ile ülkemiz Ar-Ge’sinin kalbi Tübitak MAM Tesisleri’nin Master Planı da Tekfen Mühendislik’in imza attığı projeler arasında yer aldı. 2000’li yıllarda İstanbul Olimpiyat Stadı, Bakü Tiflis Ceyhan Boru Hattı, Tüpraş Rafinerileri, İstanbul Metro Master Planı, Bursa ve Adana Yumurtalık Serbest Bölgeleri gibi önemli projelere hayat verdik. 2010’lu yıllar Tekfen Mühendislik’in anahtar teslim projelerde Tekfen İnşaat’a EPC (mühendislik, tedarik ve inşaat sözleşmeleri) kapsamında güçlü desteğini gösterdiği yıllar oldu. Tüpraş’ın dev yatırımı Residium Upgrade, SOCAR’ın çok önemli STAR Rafinerisi ve TANAP Boru Hattı yatırımlarında da şirketimiz, Tekfen İnşaat’ın yanında mühendislik desteğini sürdürdü. Tüm bunların yanı sıra ülkemizin imza projelerinden Çanakkale Köprüsü’nün kontrollük işleri de Tekfen Mühendislik tarafından gerçekleştirildi” dedi.
Açtığı Ofislerle Kuzey Amerika, Doğu Avrupa ve Sahra Altında Büyüyecek
Oluşturdukları stratejik plan dahilinde 2020’den bu yana savunma ve havacılık sanayi, dijital çözümler, akıllı şehirler, metrolar, geniş açıklıklı köprüler, enerji ve rafineri alanlarında dünya çapında lisansör ve teknoloji sağlayıcılarla kurulan ilişkileri sayesinde yeni projeler almaya odaklandıklarını vurgulayan Zağyapan “Azerbaycan’da, Katar’da çok iyi bilinen bir firmayız. Uzun süredir aktif olan Bakü ofisimiz, tam fonksiyonel hale getirilerek sadece Azerbaycan değil tüm Kafkasya’da iş geliştirme ve proje yürütme kabiliyetine erişti. Katar’daki ofisimiz de aktif. Global bir firma olma amacımız doğrultusunda farklı coğrafyalara açılma veya mevcut coğrafyalarda farklı iş alanlarını değer zincirine katma konusunda gelişimimizi sürdürüyoruz. Özellikle büyük pazarlarda açtığımız ofislerimizle yeni işler alarak büyümemizi hızlandırmayı planlıyoruz. Proje yönetim danışmanlık (PMC) faaliyetlerini artırmak adına büyük görevler üstlenen ve Sahra Altı Afrika stratejimizi destekleyen İngiltere Shotton ve Kenya Mombasa ofislerimiz buna güzel birer örnek. Yürüttüğümüz bir proje odağında kurulan İngiltere ofisimizi hub olarak kullanıp, çok fazla mühendislik fırsatı barındıran bu ülkede yeni iş birlikleriyle projeler üstlenmeyi hedefliyoruz. Aynı şekilde Kenya’daki ofisimiz proje bazlı kurulmuş olsa da 9 Afrika ülkesine hizmet verebilecek şekilde geliştirmeye odaklandığımız bu ofisimizle ile birlikte yavaş yavaş Afrika pazarında yükseliyoruz. Bu doğrultuda 2023 yılında Uganda’nın en büyük enerji projelerinden biri olan Tilenga Upstream Projesi kapsamında bir detay mühendislik işini portföyümüze dahil ettik. Yakın zamanda ABD’nin Georgia eyaletinin başkenti Atlanta şehrinde açılan Tekfen Mühendislik ofisimiz de gelecekte Kuzey Amerika ile ilgili beklentilerimize ışık tutuyor. Bu ülkelerde yeni işler almayı amaçlıyoruz. En büyük stratejilerimizden biri ise ulaştırma alt yapı tarafımızı yurt dışına açabilmek. Bu kapsamda Irak'taki demir yolu projesini çok yakından takip ediyoruz. Bizim kuvvetli kasımızı oluşturan ulaştırma ve altyapı alandaki uzmanlığımızı yurt dışına daha çok taşıyacağız” bilgisini verdi.
Özellikle Doğu Avrupa'da, global firmalara sağladıkları fiyat avantajının yanı sıra sundukları çeşitli çözüm ortaklıklarıyla öne çıktıklarının altını çizen Zağyapan, " Farklı alanlardaki yetkinliğimiz sayesinde örneğin bir firmaya sen proses tasarımını yap biz mekanik tasarımını yapalım diyerek iş birlikleri kurabiliyoruz. Doğu Avrupa’da mühendislik ayağı güçlü bir EPC firmasının Sırbistan’daki ofisiyle çok yakından görüşüyoruz. Hedefimiz, onlarla birlikte Doğu Avrupa’daki yatırımlarda yer alabilmek. Ulaştırma ve alt yapı tarafında Sırbistan'ın yanı sıra Polonya, Romanya, Bosna Hersek gibi ülkelerde de çok ciddi projeler var. Bu projeler genelde dizayn ve inşaat olarak ortaya çıktığı için bir müteahhit firmayla hareket etmek gerekiyor. Bu noktada en büyük avantajımız, Tekfen Holding gibi bir kuruluşun içerisinde yer almak oluyor” dedi.
Uzmanlık Portföyünü Yeni Teknolojilere Göre Güncelliyor
Metin Zağyapan, dijitalleşmenin de Tekfen Mühendislik’in temel önceliklerinden birini oluşturduğuna değinerek, şöyle devam etti: “Temel ve geleneksel mühendislik birikimiyle hizmet verdiği reel ekonomi sektörlerini ve paydaşlarını dijital çözümlerle daha iyi desteklemeyi ve geleceğe hazırlamayı amaçlayan şirketimiz, 2020 yılında Dijital Çözümler Bölümü’nü kurarak bu yöndeki yetkinliklerini geliştirdi. Aynı şekilde günümüzdeki pazar beklentilerine ve eğilimlere uygun olarak Tekfen Mühendislik, çevre teknolojilerinin tasarımı konusuna da odaklanarak bu alanda teknoloji tedarikçileri ile iş birlikleri geliştirerek müşterilerine Avrupa Birliği Yeşil Mutabakatı ve getireceği değişimler, karbon ayak izini azaltıcı teknolojiler, hidrojen teknolojileri, elektrolizörler, karbon yakalama ve depolama, sürdürülebilir kaynaklardan kimyasal ve petrokimya üretimi gibi alanlarda hizmet veriyor."
Yeşil Dönüşüme Öncülük Edecek
Tekfen Mühendislik’in Yeşil Mutabakat’ın çerçevesi netleşmeden çok önce, 2018 yılında karbonsuz ve döngüsel ekonomi, ileri dönüşüm, karbon alternatifi enerjiler ve çevre teknolojileri konusunda çalışmalarına başladığını ve yol haritaları ile iş planları oluşturduğunu hatırlatan Tekfen Mühendislik Genel Müdürü Metin Zağyapan, “Tüm bu çalışmalarımız sonucunda, tesislerin basit önlemlerin ötesine geçerek ciddi proses değişiklikleri ve tesis yatırımları yapacağı ve bunlar için ileri mühendislik çalışmaları gerekeceğini önceden öngördük. Bu öngörüyü destekleyecek şekilde plastik dönüşümü, sürdürülebilir havacılık yakıtları, karbon yakalama, yeşil hidrojen için elektrolizörler ve yeşil amonyak gibi teknolojilerin takip edilmesi ve teknoloji tedarikçileri ile iş birlikleri yapılması, aktif stratejik aksiyonlarımız arasında bulunuyor. Bu alanda sahip olduğumuz tecrübe ile Avrupa’daki endüstriyel tesislerin yeşil dönüşümünde önemli bir rol almayı planlıyoruz” dedi.