Carry Trade Cenneti Mi Olduk?

1.6.2024

Son günlerde sıkça duyduğumuz ya da okuduğumuz cümleler; yabancılar Türkiye’deki Carry Trade fırsatını iyi değerlendiriyor, hedge fonlar Carry Trade yapmak yapmak için Türkiye'ye akın ediyor, Türkiye’ye dolar akıyor…

Peki nedir bu Carry Trade?

Finansal dünyada her geçen gün yeni terimlerle karşılaşmak mümkün. Bu terimlerden biri de "carry trade". Peki, carry trade nedir ve yatırım dünyasında neden bu kadar önemlidir? Gelin, bu stratejiyi daha yakından inceleyelim.

Carry trade, yatırımcıların düşük faiz oranına sahip bir para biriminde borçlanarak, yüksek faiz oranına sahip bir para biriminde yatırım yapmasıdır. Bu stratejinin temel amacı, düşük faiz oranıyla borçlanılan para birimi ile yüksek faiz oranına sahip varlıklardan elde edilen getiri arasındaki farktan kâr elde etmektir.

Örneğin, Japon Yeni (JPY) genellikle düşük faiz oranlarına sahiptir. Bir yatırımcı, Japon Yeni cinsinden borçlanarak elde ettiği fonları, Avustralya Doları (AUD) ya da Türk Lirası (TRY) gibi daha yüksek faiz oranına sahip bir para biriminde değerlendirebilir. Bu işlem sonucunda yatırımcı, Avustralya Doları ya da Türk Lirası cinsinden varlıklardan elde edeceği faiz geliri ile Japon Yeni cinsinden borcuna ödediği faiz arasındaki farktan kâr elde eder.

Carry trade stratejisi genellikle düşük volatilite dönemlerinde daha popülerdir. Çünkü piyasa istikrarı, yatırımcıların bu tür stratejilerden daha fazla fayda sağlamasına olanak tanır. Ancak, carry trade'in başarılı olabilmesi için bazı koşulların yerine gelmesi gerekir. Öncelikle, iki para birimi arasındaki faiz farkının yeterince yüksek olması gerekir. Ayrıca, döviz kurlarının da istikrarlı olması(volatil olmaması) yatırımcının kur riski açısından kritik önem taşır.

Bu strateji, yüksek getiri potansiyeline sahip olmasına rağmen, bazı riskler de içerir. Az önce de bahsettiğim gibi en önemli risklerden biri kur riskidir. Döviz kurları dalgalanabilir ve bu dalgalanmalar, yatırımcının beklediği getiriyi azaltabilir veya kayba neden olabilir. Örneğin, Japon Yeni'nin değer kazanması durumunda, yatırımcı Japon Yeni cinsinden daha fazla borç ödemek zorunda kalabilir. Bu da carry trade stratejisinin getirisini olumsuz etkiler ya da yatırımcıya zarar ettirir.

Bir diğer risk ise faiz oranı riskidir. Faiz oranlarındaki değişiklikler, carry trade stratejisinin getirisini doğrudan etkileyebilir. Örneğin, Japonya Merkez Bankası'nın faiz oranlarını artırması durumunda, Japon Yeni cinsinden borçlanma maliyeti artar ve bu da carry trade stratejisinin kârlılığını azaltır.

Likidite riski de dikkate alınması gereken bir diğer faktördür. Piyasalarda likidite azalması durumunda, yatırımcıların pozisyonlarını kapatması zorlaşabilir ve kayıplar artabilir. Bu nedenle, carry trade stratejisini uygularken piyasa likiditesi ve ekonomik koşulların dikkatle izlenmesi gerekir.

Carry trade, özellikle düşük faiz oranlarının hakim olduğu ve ekonomik istikrarın sağlandığı dönemlerde, yatırımcılara cazip getiri fırsatları sunar. Ancak, bu stratejiyi uygularken dikkatli olmak ve olası riskleri göz önünde bulundurmak önemlidir. Döviz kurlarındaki ani değişiklikler, faiz oranlarındaki dalgalanmalar ve piyasa likiditesindeki azalmalar, carry trade stratejisinin başarısını olumsuz etkileyebilir.

Sonuç olarak, carry trade doğru koşullar altında uygulandığında yüksek getiriler sağlayabilen bir yatırım stratejisidir. Şu anda bu koşulların bir tarafını (yüksek faiz getirisi, düşük kur volatilitesi) bizim piyasa koşullarımız kesinlikle sağlıyor gibi görünüyor. Bu durumda 4-5 baz puan ile borçlanıp ülkemize Amerikan Doları ile gelen yabancı yatırımcılar özellikle yıl sonuna kadar ciddi paralar kazanacaklardır.

Hazine ve Maliye Bakanımız Mehmet Şimşek’in bakanlık görevi öncesinde Union Bank of Switzerland, Deutsche Bank, Merrill Lynch… gibi kurumlarda üst düzey görevler yaptığını hesaba katarsak, bu durumu net bir şekilde görüp müdahale edeceğini söyleyebiliriz. Aksi takdirde carry trade için ülkemize gelen yabancı yatırımcılar fonlarını Amerikan Doları’na çevirip ülkelerine dönmek istediklerinde talep kaynaklı yeni bir kur krizi bizi bekliyor olacaktır.